"Şimdi bu tartışmalara girmek istemiyorum. Kitap çalışmalarımdan biri Özel Harp Dairesi’yle ilgili. Derin devlet, devletin içinde, ama devletin üzerinde durmaya çalışan bir yapı. Halen de devam ediyor. 1977
seçim kampanyası sırasında İzmir’de beni, eşim Rahşan’ı ve yakın arkadaşlarımı hedef alan suikast girişimi hálá aydınlanmadı. Emniyet güçleri o zaman bizi kandırmaya çalıştı. Mehmet İsvan’ı yaralayan ve vücudundan çıkarılan özel kurşunu almak için çok uğraştılar. Doktor kurşunu saklayıp onlara vermedi. Başbakanlığım sırasında bu olayın üzerine çok gittik. Bir kapı açıyorduk kapanıyordu, başka kapı açıyorduk o da kapanıyordu. Kim kapatıyordu demeyin, bilebilsem zaten çözerdik. Abdi İpekçi’nin katili İstanbul’da askeriyenin göbeğinden kaçtı, nasıl olduğu anlaşılamadı. Ben kaygılarımı o zaman cumhurbaşkanı ve genelkurmayla paylaştım. Çözeceğiz dediler."