Özel güvenlik gidiyor koruma memurları geliyor

Hükümet, gerek statlarda, gerekse üniversite ve devlet öğrenci yurtlarındaki güvenlik için çok önemli bir adım atıyor; Kamuda 10 bin yeni kadro açılarak, "koruma memuru" kadrosu ihdas edilecek.

Öneri, Gençlik ve Spor Bakanı Suat Kılıç'tan geldi. İçişleri Bakanı Muammer Güler de öneriye sıcak bakınca, iki bakan Gölbaşı'nda 31 Temmuz tarihinde bir araya gelerek, "koruma memuru" kadrosunun temellerini attılar.

TBMM Ekim'de açılır açılmaz, 6222 sayılı yasada değişiklik yapılarak, statlarda ve üniversitelerdeki özel güvenliğin yerine, devlet memuru statüsünde olacak "koruma memurlarının" yerleştirilmesinin önü açılacak.

10 BİN KORUMA MEMURU ALINACAK

6222 sayılı Spor'da Şiddet ve Düzensizliğin Önlenmesine dair Kanun yasada yapılacak değişikliğin ardından, 10 bin kişilik kadro açılacak.

Koruma memurluğu için üniversite mezunu ve güvenlik sertifikası olan gençler arasından seçim yapılacak. Başvuranlar, KPSS sonucuna bakılarak kadroya alınacak.

İL EMNİYET MÜDÜR YARDIMCISINA BAĞLI OLACAKLAR

Statlarda, üniversitelerde ve devlet öğrenci yurtlarında görev yapacak olan koruma memurları, İçişleri Bakanlığı'na bağlı olacaklar. Doğrudan da, görev yaptıkları ilin emniyet müdür yardımcılarından birine bağlı olarak çalışacaklar.

Silah taşıma ruhsatları da bulunacak.

Koruma memurluğu için üniversite mezunu ve güvenlik sertifikası olan gençler arasından seçim yapılacak. Başvuranlar, KPSS sonucuna bakılarak kadroya alınacak.

NEDEN İHTİYAÇ DUYUDU?

Gençlik ve Spor Bakanlığı yetkilileri, statlarda, üniversitelerde ve devlet öğrenci yurtlarında güvenliğini özel güvenlikçilerden alınıp, devlet memurlarına verilmesi kararının altında, "hesap verebilirlik" olduğunun altını çizdiler.
Bakanlıktan üst düzey bir yetkili, "özel güvenlik elemanları iki-üç ay çalışıyor, ardından istifa edip gidiyor. Yaptığı yanlış uygulamalar konusunda hesap verebilirliği pek mümkün olmuyor. Ayrıca vatandaşlar, yetkisi olmadığını düşünerek, özel güvenlikçilerin talimatlarını dinlemiyorlar. Oysa devlet yetkilisi olduğu zaman, vatandaşın tavrı da değişiyor" sözleriyle durumu açıkladı.

ÜNİFORMA GİYMEYECEKLER, SİVİL ÖZEL KIYAFETLERİ OLACAK

Özellikle statların güvenliğinin özel güvenlik şirketlerine verilmesinde UEFA ve FİFA'nın etkisi olmuştu. Spor Bakanlığı yetkilisine göre, iki uluslararası kurum, spor karşılaşmalarında polis ya da asker gibi üniformalı kişilerin güvenliği sağlamasının, sporun ruhuna aykırı olduğuna karar verince, 2004 yılında Türkiye de bu karara uyma yolunda adım atmıştı. Bu çerçevede 2004'ten itibaren statlar, özel güvenlik görevlileri tarafından korunur olmuştu. Ancak yetkili, bu durumun da uygulamada sorunlar çıkardığını şöyle anlattı;
"Stat güvenliğinde iki başlılık oluşmuştu. Bir tarafta polis müdürleri, diğer tarafta özel güvenlik amirleri. Bu da güvenlikte zafiyet yaratmaya başlamıştı".

Ancak yetkili, yine UEFA ve FİFA kuralları çerçevesinde, yeni "koruma memurlarının" üniforma değil, sivil giyimli olacaklarını, görevlerine uygun bir kıyafet giyeceklerini söyledi.

KILIÇDAROĞLU: "ERDOĞAN ÜNİVERSİTEYE DEVAM EDEN BİR ÖĞRENCİ DEĞİLDİ, BİLMEZ..."

CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu ise, stadyumlar, devlet öğrenci yurtları ve üniversitelerin korumasının, özel güvenlikten alınıp, İçişleri Bakanlığı'na bağlı "koruma memurlarına" verilecek olmasına sert çıktı. Kılıçdaroğlu, "üniversiteye polisi sokmak, çok tehlikeli bir söylemdir. Üniversiteyi polisle zapt-ı rapt altına alamazsınız" dedi.

Kılıçdaroğlu, Ekonomi Muhabirleri Derneği üyeleriyle sohbetinde, "öğrenci ile polisi karşı karşıya getirmek demokrasiye karşı." dedi.

Üniversitelerde güvenliğin, üniversitenin özel güvenliği tarafından sağlanması gerektiğini kaydeden Kılıçdaroğlu, "Üniversitelerde her türlü düşünce özgürce dile getirilmelidir. Ancak şiddet varsa, elbette müdahale edilir. Ancak müdahale, üniversitenin kendi güvenlik sistemi ile yapılmalıdır. Slogan attı diye, plastik mermi ile, biber gazı ile, copla, hatta pala ile yola çıkmak olmaz" dedi.

"ERDOĞAN, ÜNİVERSİTEYE DEVAM EDEN ÖĞRENCİ DEĞİLMİŞ..."

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın "üniversiteye devam eden bir öğrenci olmadığını" da söyleyen Kılıçdaroğlu, üniversiteli olmanın sadece derslerden ibaret olmadığını, üniversite atmosferini solumak anlamına geldiğini belirterek, "dünyanın hiçbir ülkesinde, polisle üniversiteyi zapt-ı rapt altına alamazsınız. - Aysel ALP / ANKARA