Orgeneral Tolon: İzmirli teslim olma

Tolon, onursal başkanı olduğu Ulusal Uyanış Platformu İzmir Şubesi tarafından Soyak Kültür Sanat Fabrikası'nda düzenlenen yemeğe katıldı. Tolon, “Birlikte olup, güç yaratarak bu karanlıktan bu aymazlıktan çıkışın tek yolu birlik olmaktır. Ulusal Uyanış Platformu olarak büyümeye devam edeceğiz. Bu süreçte ülke aleyhine alınmış pekçok karara sivil toplum örgütlerinin sert tepki vererek, karşı gelmesi lazım. Kadın kuruluşlarının bir araya getirdiği güçler satır aralarında kadın haklarına uzanmış pekçok olumsuzluğu ortaya çıkarıp tepkisini ortaya koyuyorlar. Türkiye'deki tüm kadınlar bir araya gelsin zarif sesleri çığlığa dönüşün. O zaman da Ergenekon dediler. Ergenekon'la milleti karalamak yok. Biz de Estergon'uz o zaman. Biz de kadın tarafı Estargon'u oluşturduk. Ulusal Uyanış Platformu'nun uyandırma görevini yaparken kadınlar bunun en önünde yer alıyor” dedi.

Bulunduğumuz coğrafyada güney ve güneydoğudaki sorunların her geçen gün büyüdüğünü ve ciddi sorunların Türkiye'nin başına geleceğini belirten Tolon, şunları söyledi: “ABD'nin Irak'tan çıkmak işine gelmeyecek. Çıkmayacak da zaten. Her gün Türkiye'nin bir yerinde analarının gözünün nuru, babaların yüreği dağlanıyor. Çünkü o pislikler orada beslenmeye devam ediyor. Sivrisinek üreten bataklık kurumuyor, kurutulmuyor. 1312 Birleşmiş Milletler kararı dünyada uluslararası terörizmi kaldırmak için Somali'ye, Afganistan'a birliklerimizi gönderirken, niçin başımızdaki bu beladan kurtulmak için harekete geçmiyorlar? Türkiye'yi kaybediyoruz durumuna gelince eşkıya inlerini gösterip, hava sahalarını açıyorlar. Ağzımıza bir parmak bal çalınıyor. Avrupa Birliği bölücülüğü pompalaya pompalaya yüce Türkiye Büyük Millet Meclisi'ndeki terörist temsilcileri fütürsuzca demeçler veriyor. Ciddi önlem ve tedbirler alınmamakta. Bize Fehriye Erdal'ı vermeyen adalete küfür etmiyoruz da, sen bizim yargıcımıza ve mahkememize nasıl karışıyorsun. Dam üstünde saksağan. Türkiye'de bir dam ve üzerinde birçok saksağan var. Onun da ne olduğunu biliyor, ama şimdi söylemiyoruz.”

Görevlerinin sadece eleştirmek olmadığını belirten Tolon, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Ben emekliyim. 50 yıl hizmetimi tamamladım. Emekli olarak yemin ettim borcumu ülkeme faiziyle nefer olarak ödeyeceğim. Sivil Toplum Örgütü kuruluşlarının birliğini oluşturmak. Bununla bu halkı uyandırmak. Allah ile nasıl aldatıldığını anlatmak. Sonra da fizyolojik ihtiyacı nedeniyle bu hale nasıl geldiğini anlatmak. Aç insana yemek verince adam doyar. Ülke şöyle olmuş, böyle olmuş umrunda değil. Bu görevi yapacak olan sivil toplum örgütüdür. Köyler, kasabalara gidilerek halk uyandırılacak. Biz Atatürk Milliyetçisiyiz. Ulusalcı diyoruz başka anlaşılıyor, milliyetçiyiz diyoruz başka tarafa çekiliyor. Ekim yok, dikim yok, biçim yok, satım yok. Bu insanları nasıl yaşatacağız? Sadaka ekonomisiyle mi? Bizim bir belediye başkanımız var. 284 bin haneye yiyecek paketi dağıttığını söylüyor. Kimin parasıyla yapıyorsun bunu? Dağıtacak ki onu oya tahvil edecek. Böyle bir paldür küldürün içindeyiz. Birlik ve beraberliğimizi güçlendirerek, Atatürk'ün bize tevdi ettiği yüce emaneti, onun idealleri uğruna son nefesimize kadar mücadele ederek, halkı elinden tutarak yürüteceğiz. Kapalı salon toplantılarımız bitti. Şimdi köyün tarlası, kahvesi, Pazar yerine giderek halimizi vatandaşa anlatacağız. Bu aydınlık yolu İzmir'den geçer. Kurtuluş mücadelesinde ilk kurşunun atıldığı, Konak'ta Eşref Bey tarafından Türk Bayrağı'nın asılmasıyla sona erdi. Bu kale kuşatıldı, ama sakın vermeyin. Çeşme'ye gitmeyip, köy köy kasaba kasaba dolaşıp bu kaleyi Atatürk'ün kurtuluş mücadelesini başlattığı ve zaferle sonlandırdığı bu kaleyi yeni zaferler kazanarak koruyun. 24 saat yanınızda yer alacağıma söz veriyorum.”