Orantısız müdür kullanım

Güncelleme Tarihi:

Orantısız müdür kullanım
Oluşturulma Tarihi: Mart 10, 2005 00:00

ŞU meşhur ‘Dünya Kadınlar Günü Dayağı’nın ardından ortaya çıkan nevzuhur ‘polisin aşırı güç kullanımı’ ya da ‘orantısız şiddet uygulaması’ gibi afili lafların fevkalade tehlikeli bir süreci başlatacağından endişe ediyorum.Bu nedenle bu tabirlere meraklı herkesi uyarıyorum:Arkadaşlar! Olayın bizim lisanımızdaki tam adı ‘polis dayağı’dır. Ne olur, her şeyi mis gibi özetleyen güzelim ‘dayak’ sözcüğünü bir tarafa bırakıp, Frenkçe’den aparma ‘orantısız şiddet kullanımı’, ‘aşırı güç uygulaması’ gibi ‘fiyakalı’ tabirlere yaslanmayalım. Zira polislerimiz, bu tarz afili tabirlerin etkisinde kalarak göstericilere meydan dayağı atarken ‘fevkalade Avrupai bir eylem’ yaptıklarını sanabilirler...Bu nedenle aman ‘dayak’ sözcüğünden şaşmayalım.***Ama bu kaygımız nedeniyle, İstanbul Emniyet Müdürü Celalettin Cerrah’ın, İstanbul çapındaki bir kentte ‘polis müdürlüğü’ görevini daha fazla sürdürmemesi gerektiğini anlatırken ‘orantısız müdür kullanımı’ gibi bir tabiri kullanamayacağımız düşünülmesin.Bal gibi de kullanırız. Çünkü olay, tam anlamıyla bir ‘orantısız müdür kullanımı’ olayıdır.Başta İçişleri Bakanı Abdülkadir Aksu olmak üzere hükümet yetkililerinden, İstanbul’da artık eza ve cefa noktasına ulaşan, ‘orantısız müdür kullanımı’ uygulamasına derhal son vermelerini talep edebiliriz.Yani tabirin bu maksatla kullanılması hem faideli, hem de caizdir.***Maruzatımız şudur:Celalettin Cerrah Bey, dünyanın en büyük metropollerinden olan İstanbul’da ‘sıfır iletişim’ kurarak görev yapmayı kendine şiar edinmiş bir emniyet müdürü olmakta çok kararlı.İstanbul ‘hırsızlar başkenti’ olmuş, Müdür Bey ortada yok.Bazı sokaklarda soyulmadık bir tek Emniyet Müdürlüğü binası kalmış, Müdür Bey’den tık yok.Sabahın 9’unda, kentin en turistik caddesinde eski Baro Başkanı tinerci dehşetini yaşıyor, Müdür Bey’den çıt yok.‘Ulaşım’ filan gibi devasa sorunlar ikinci plana düşmüş, ‘güvenlik’ İstanbul’un en büyük sorunu haline gelmiş, kentin emniyet müdürü sus pus.Kapkaç rutine binmiş, Müdür Bey’den tek kelimelik bir uyarı bile yok.Bir sokak gösterisine yapılan polis müdahalesi yüzünden neredeyse Türkiye’nin Avrupa Birliği ile ilişkileri çıkmaza girmiş, Müdür Bey kayıp.Görünürde sadece Vali Bey var, o da durumu kurtarmaya yönelik iyi niyetli ama ‘iletişim bilimi’nin hiçbir kuralına uygun düşmeyen çırpınışlar içinde.O çırpınışlar da, ‘Polisimizin eğitim sorunu var’ tarzı klişeyle başlıyor, ‘özlük hakları’ gibi bıktırıcı mazeretle bitiyor.***Cerrah örneği şunu göstermiştir:İstanbul denilen bu şehir, ‘Biz öyle sizin bildiğiniz medyatik olmaya çalışan müdürlerden değiliz. İşimizi yaparız, o kadar’ tarzında tavırlar koyan, demode tevazu gösterisine meraklı, eski usul ‘müdür baba’lara çok büyük geliyor.Bu şehir artık, çağdaş yöntemleri benimsemiş, akılcı, inisiyatif kullanan, güvenlik konusunda toplumun ortak tepkilerini doğru yerlere kanalize etmeyi başarmış, personelini çağdaş değerler doğrultusunda eğiten, toplumla iletişimini sektirmeyen, genç ve dinamik bir müdüre ihtiyaç duyuyor. Celalettin Cerrah, görev yaptığı süre içinde ‘aranan kan’ olmadığını kanıtlamıştır.
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!