On yılın programı biterken...

PARİS'te bir bankada, tek bir şubede, 50 milyar dolar yatıyor.Bu para Birleşmiş Milletler'e ait. Irak'ta kullanılıyor. Gıda İçin Petrol programı çerçevesinde. Paranın kaynağı bu program.Şimdi bu program sona ermek üzere. Son anda uzatılmaz ya da bir değişiklik olmazsa, program kasım sonunda bitiyor. Yani, Irak'a Birleşmiş Milletler kanalıyla gelen para, Irak halkının beslenmesi için harcanan para, kasım sonunda artık yok!Yaklaşık on yıldır devam eden bu yardımın noktalanması, Irak halkını günlük ihtiyaçları açısından etkileyeceği, zora sokacağı ortada. Körfez Savaşı'ndan sonra Irak'a uygulanan ambargodan, Irak halkının zarar görmesini önleyen bu programın sona ermesi, bölgede ciddi sonuçlar doğurmaya aday.YÜZDE 13'Ü KÜRTLEREBirleşmiş Milletler aslında bu parayı iyi kullanamıyor. Garip uygulamalar var.Örneğin, Irak'ta günlük ihtiyaçların karşılanmasında güçlük yaşanırken, BM 15 bin dolar aylıkla Malezya'dan şoför getiriyor ya da hemen komşu ülkelerden örneğin buğday ithal edebilecek iken, kalkıyor Kanada'dan getirtiyor. Yani, çok daha pahalıya.Paranın 4 milyar doları, yaklaşık yüzde 13'ü Kürtlerin harcamalarına sunuluyor. En büyük pay Kürtlere!.. Nasıl harcanacağına da yine Kürtler karar veriyor.MERSİN, İSKENDERUNProgram sona eriyor. Peki, Irak halkı nereden ve nasıl gıda bulacak?..İşte, Irak'a asker gönderme tartışmaları arasında, insani yardım gibi genel sözler yanında, pratik bir yanıt var:Türkiye eksik olan bu yardımı tamamlayabilir. Irak'a sadece gıda olarak, 3 milyar dolarlık ihracat mümkün. Türk Büyükelçiliği'ne Bağdat'taki saldırı sonrasında, nutuk tepkileri yerine, fiili bir yardımın kapılarını açarak, Irak halkının gönlünü almayı deneyebilir.Ancak, böyle yardım için Habur Kapısı yetmiyor. Fizik olarak yetmiyor. Bunun için Mersin ve İskenderun limanları ile o ünlü Bağdat demiryolunun yeniden ele alınması gerekiyor.Sadece asker göndermeye odaklı, yanında fiilen nasıl işleyeceği henüz belirsiz insani yardım için, işte bir fırsat!..Gıda İçin Petrol Programı'na BM devam etmek istemiyor. Hele de, geçen ay Bağdat'taki temsilcisine düzenlenen suikast sonucunda, elemanlarını yavaş yavaş Irak'tan çekmesi, orada ciddi bir boşluk yaratıyor. Asıl boşluk, şimdi bu programın sona ermesi.Saddam'ı son gören...YELTSİN'in Başbakanı, daha sonra Putin'in özel temsilcisi Primakov iki gündür İstanbul'da Avrasya nereye gidiyor konulu bir panele katılıyor. Putin'le ilişkileri çok iyi. Moskova'dan gelen acil telefon üzerine, dün İstanbul'dan ayrılıyor.Panelde ve yemekte Primakov ilginç açıklamalarda bulunuyor. Sadam'ı, ABD işgalinden önce, yani savaştan hemen önce gören yetkililerden biri. Bağdat'ta Saddam'la görüşmesini anlatıyor:‘‘Putin, Saddam'a benimle mesaj gönderdi. İstifa et, seçim yap, biz seni kurtarırız diye. Baktım, Saddam'dan en ufak bir yanıt yok. Hiçbir şey söylemeden, sırtıma vurdu ve gitti. Kendine çok güveniyor olmalıydı. Ben de, herhalde ABD'ye karşı ciddi askeri ya da başka kozları var, diye düşündüm. Ama, ABD kısa sürede, hiç direnişle karşılaşmadan Irak'ı işgal etti. Saddam acaba deli mi, yoksa delirdi mi diye sonradan kendi kendime çok sordum.’’Geride kalan bu önemli anıdan günümüze gelen Primakov, ABD'nin desteklenmesi gerektiği inancında. Çünkü açık, ABD Irak'ı bilmiyor. Primakov'a göre Saddam Irak'ta.