Ombudsman erdemi yok

Güncelleme Tarihi:

Ombudsman erdemi yok
Oluşturulma Tarihi: Eylül 06, 2000 00:00

Haberin Devamı

Anayasa Mahkemesi Başkanı ilk kez Hürriyet'e konuştu

CUMHURBAŞKANI Ahmet Necdet Sezer ile hükümet arasında yaşanan KHK krizinin ardından, Anayasa Mahkemesi Başkanı Mustafa Bumin ilk kez sessizliğini bozdu. Türkiye'nin suni gündem tartışması içinde olduğunu belirten Bumin, kanun hükmünde kararname konusunda Cumhurbaşkanı'nın ‘iyi bir hukukçu’ tavrı sergilediğini söyledi. İspanya Büyükelçisi Jesus Atienza'nın Ankara'dan ayrılışı nedeniyle verdiği resepsiyonda Hürriyet muhabiri ile sohbet eden Bumin, Anayasa Mahkemesi Başkanı sıfatıyla bazı konularda konuşmasının yanlış olacağının altını çizdi. Türkiye'de ombudsman'lık için gereken erdemin henüz oluşmadığını söyleyen Bumin'in bazı değerlendirmeleri şöyle:

SEZER'İN TAVRI Sayın Cumhurbaşkanı, kararname konusunda, bugüne kadar söylediği, savunduğu görüşlerin arkasında durmuştur. Verdiği kararların altındaki imzaya sadık kalmıştır. İyi bir hukukçu tavrı ortaya koymuştur. Bu tavrı doğrudur. İnandığını yapmıştır.

DİPLOMATİK DE OLABİLİRDİ Sayın Cumhurbaşkanı, ‘Bu konuda yargının üzerinde uzlaşmaya vardığı tek bir görüş yoktur, bölünme vardır’ diyerek kararnameyi imzalayıp, Anayasa Mahkemesi'ne başvuruda da bulunabilir; başvurusunu yaparken, yürütmeyi durdurmayı da talep edebilirdi. Ancak, bu diplomatik bir davranış olurdu. Sayın Cumhurbaşkanı bu yolu değil, diğerini tercih etmiştir. Sonuçta kararı doğrudur. Her iki halde de doğru olurdu. İnandığı yönde tercihini kullanmıştır. Bu sorun Anayasa'dan kaynaklanıyor. Kararnameler, yasa gibi mi kabul edilecek, yoksa özel düzenlemeye mi tabi tutulacak? Anayasa bu konuda açık değil. Tartışma da burdan kaynaklanıyor.

YARGIDA İRTİCA Yargıda irticacı sızma var mı yok mu, tartışmaları somut deliller üzerinde olmalı. Yargıda böyle kişiler var mı, yok mu bilemediğim için, birşey diyemem. Uzun yıllar Danıştay'da görev yaptım. Orası için söyleyecek olursam da bildiğim birşey yok. Danıştay Başkanımızın değerlendirmeleri kendi görüşleri. Ancak, Adalet Bakanımızın açıklamaları çok doğru. Bu tür konularda konuşacaksak, delilli konuşmalıyız. Çünkü biz hukuk adamıyız. Yani giderayak ‘Söyleniyor’ şeklindeki açıklamalar ne kadar doğru; takdir size ait. Benim söylediğim, belge olmadan konuşmamaktır.

İMAM HATİP HATASI İrtica konusunda temel hata imam hatip liseleri (İHL) konusunda yapıldı. Bu okullar hep siyasi hesaplara göre açıldı. Bir de asıl hata şurda yapıldı: Eskiden İHL mezunları fark derslerini verip, öyle geçiş yapabiliyordu. Bu ortadan kaldırıldı. Dikey geçiş olanağı sağlandı. Ayrıca imam hatip ihtiyacının çok üstünde öğrenci yetiştirildi. Hangi siyasinin döneminde kaç tane İHL açıldı hepsinin rakamları bende var. Bunlara gerek var mıydı, yok muydu? Bakın, en çok da sayın Süleyman Demirel döneminde açılmış. Onu takip eden isim ise Milli Eğitim eski Bakanımız Turhan Tayan.

OMBUDSMANLIK ZOR Ombudsmanlık bizde zor. Çünkü bu bir erdem gerektirir, biz henüz o noktaya varmış değiliz. Suiistimal edilir. Hakimlerin verdiği kararların bile tartışıldığı bir ülkede, ombudsmanın vereceği kararlar hayli tartışılır. Tarafsız olunamaz. Türkiye'de her üç kişiden biri davalı. Miras üzerinde bile Türkiye'de kardeşler, akrabalar arasında anlaşma sağlayamıyor. Siz düşünün ombudsman kararları nasıl kabul edilir. Ombudsmanlık konusunda yurtdışında bulunduğum dönemde incelemeler yaptım.

Ombudsman Baba'yı DTP istemiyor

ADALET Bakanlığı Kamu Denetçiliği (Ombudsmanlık) Yasa Tasarısı'nı bu hafta Bakanlar Kurulu'na getirmeye hazırlanırken, Bakan Hikmet Sami Türk'ün ‘‘Başombudsman 9'uncu Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel olsun’’ önerisi siyasileri ikiye böldü. Türk, Hürriyet'e verdiği özel demeçte siyasilerin nasıl ikiye bölündüğü konusunda ilginç değerlendirmelerde bulundu. Demirel'in ombudsmanlığına taraftar olanları ‘‘Kurumun yerleşmesini isteyenler’’ ve ‘‘Demirel'in siyasete dönmesini istemeyenler’’ olarak sınıflandıran Türk, görev alacak ilk kişinin kurumun yerleşmesine büyük katkısı olacağını savundu. Seçilen kişinin Meclis adına görev yapacak olması nedeniyle hiçbir siyasi partiye üye olmaması gerektiğinin altını çizen Türk, 5 yıl sürecek görev süresinin yeniden seçilirse ikinci kez uzayabileceğine de dikkat çekti. Türk, bu yüzden Demirel'in siyasete dönmesini istemeyenlerin de, başombudsmanlığına sıcak baktığını söyledi.

DEMİREL İÇİN RÖTUŞ

Türk, Demirel'in ombudsman olmasını istemeyenleri de ‘‘Tekrar siyasete dönerek kendilerine önderlik etmesini isteyenler’’ ve ‘‘Kendisini sevmeyenler’’ olarak sınıflandırdı. Başta DTP olmak üzere bazı siyasilerin kuracakları yeni oluşumda, Demirel'i başlarında görmeyi arzuladığını ifade eden Türk, bu yüzden Demirel için önerilen bu yeni görevi istemediklerini bildirdi. Türk, bu öneri konusunda Demirel ile birebir görüşmediğini ifade ederken, önerisini Demirel'e yakın olan DTP Genel Başkanvekili İsmet Sezgin ile paylaştığını belirtti. Hazırlanan ilk taslakta ombudsmanlık için hukuk veya hukuk bilgisine programlarında yeterince yer veren siyasal bilimler, idari bilimler, iktisat ve maliye alanlarında en az dört yıllık yükseköğrenim yapmış veya bunlara denkliği YÖK'nca kabul edilmiş yabancı öğretim kurumlarından mezun olma şartı aranıyordu. Türk bu şartın başvuru yapacak olanları sınırlandırdığı için eleştirildiğini belirterek, maddenin ‘‘4 yıllık yükseköğrenim mezunu’’ olarak değiştirildiğini söyledi. Maddede yapılan bu değişiklik ‘‘Taslakta Demirel rötuşu’’ olarak algılandı.

15 YILLIK TECRÜBE ŞART

Ombudsmanlık için 4 yıllık yükseköğrenimin yanısıra uzmanlaştığı dalda 15 yıllık tecrübe aranacak. Yaş için 40 alt sınırı getiren taslakta üst sınır ise verilmiyor. Tasarıya göre 5-10 arasında ombudsman seçilecek. Ancak ilk etapta biri başombudsman olmak üzere 6 kişiden oluşması öngörülüyor. Adayların ombudsmanlık için TBMM Dilekçe Komisyonu'na doğrudan başvurmaları ya da Meclis üye tam sayısının onda birinin (55 milletvekili) teklifi gerekiyor.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!