'Ölümün de ötesinde '

Karadon'da, 17 Mayısta meydana gelen grizu patlamasının ardından oluşan göçüklerin altında kaldıkları tahmin edilen Engin Düzcük ve Dursun Kartal'ın cesetlerinin bulunamaması ailelerin üzüntüleriyle birlikte mağduriyetini de artırıyor. Aileler, cenazelere ulaşılamadığı için ölüm aylığı ve geliri alamıyor.

İşçilerden Düzcük'ün eşi Hayriye Düzcük, kazanın ardından 1 ay geçmesine rağmen eşinin cenazesinin bulanamadığını söyledi. Eşinin cenazesinin karışması nedeniyle kendilerine bağlanan maaşın durdurulduğunu anlatan Düzcük, “Şu an beklemekteyiz, tekrar başvuracağız. Geçimimizi bir tek eşim sağlıyordu. Ben de gelişmeleri başkalarından duyuyorum, yetkililer bize ulaşmadı” dedi.“Eşimin bir mezarı olsun istiyorum” diye konuşan Düzcük, şunları söyledi: “Ölümün ötesi yok diyorlar ama var. Ölümün ötesi buymuş. Haber bekliyoruz ama yok. Ne kadar çabuk bulunursa acımız diner. Ölüm Allah'ın emri ama onun kemiklerini alabilecek miyiz bilmiyoruz? Çocuklar, 'babam nerede' diye soruyor. 2,5 yaşındaki oğluma babasının mama almaya gittiğini söylüyorum. Kıyafetlerini görüyorlar, çocuklar çok üzülüyor. 2-3 yaşındaki çocuk 'baba nereye gitti' diyor, bunu ona nasıl anlatacaksın.”
Düzcük, cenazelerin hiç bulunamayacakmış gibi ümitsizliğe düştüklerini ifade ederek, “Eşim 12-13 yıl aşçılık yapmış, Almanya'da bir süre çalışmış. Şirkete ilk aşçı olarak girdi, sonra madene sokuldu” diye konuştu.

KAYINPEDERİ VE DEDESİ DE AYNI KADERİ PAYLAŞTI

Dursun Kartal’ın eşi Gülüzar Kartal’ın, babası Halil İbrahim Kartal’ı da 35 yıl önce aynı müessesede grizu faciasında kaybettiği ortaya çıktı. Dursun Kartal’ın dedesi İsmet Kartal’ın da, yıllar önce yine maden ocağındaki bir iş kazasında öldüğü belirtildi.

ÖLÜM KAYDI İÇİN DİLEKÇE VERDİM

Dursun Kartal'ın oğlu Pamukkale Üniversitesi Makine Mühendisliği Bölümü 4. sınıf öğrencisi Turgut Kartal (23) da dün Valilikten kendilerini aramaları üzerine il Nüfus ve Vatandaşlık Müdürlüğüne gittiğini söyledi. Ölüm aylığı ve ölüm geliri sorununun çözülmesini istediklerini anlatan Kartal, şunları kaydetti: “Babamın ölü olarak kütüğe geçmesi için dilekçe verdim. Diğer aileler aldı, biz mağdur olduk. Kız kardeşim Tülay bilgisayar mühendisliğinde okuyor. Babamın aylığı bağlanması, eğitim masraflarımız için çok önemli. Bir işe yerleştirebilsem, ailemi yanıma alırım. Okulumda 2 dersim kaldı. İş bulurlarsa baba toprağı demeden kapıyı kilitleyip ailemi yanıma alacağım.”

BABALAR GÜNÜNÜ BURUK KUTLUYORUZ

Babasının cenazesinin çıkmasını beklediklerini anlatan Kartal, “DNA testlerini ben istedim, cenazelerdeki karışıklık öyle ortaya çıktı. Benim tek istediğim okulumun olduğu Denizli'de işe yerleştirilmem. Annem rahatsız, onu yanıma almak istiyorum” diye konuştu.
Babalar Günü'nünü her yıl kutladıklarını hatırlatan Kartal, “Cenazesi çıkmış olsaydı, bu sefer mezarının başına giderdik” dedi.
İki dedesinin de maden kazasında kuyuya düşerek hayatını kaybettiğini, “acının kendilerine tanıdık” oluğunu ifade eden Kartal, babasının eğitimsiz ocağa sokulduğunu, ilgililerden davacı olacağını kaydetti.

Babasının 1998'de özel ocakta çalışırken son anda göçük altında kalmaktan kurtulduğunu, elleriyle yığınları kaldırarak birkaç arkadaşını kurtardığını anlatan Kartal, bu olayın ardından babasının madenden ayrıldığını, bir süre başka işlerde çalışmasından sonra kız kardeşinin üniversiteyi kazanmasıyla 7-8 ay önce firmada işe başladığını bildirdi.
Babası aynı maden ocağında 28 yaşındayken ölen anne Gülhizar da eşinin cenazesinin eve getirilmesini istediğini, çok acı çektiği kaydederek ağladı.
Dursun Kartal'ın annesi Fatma Kartal (81) ise 7 çocuğunun küçük yaşta hastalıklardan öldüğünü, tek çocuğunu kaybetmenin üzüntüsünü yaşadığını söyledi.