Okyanusları korumayı unuttuk

Güncelleme Tarihi:

Okyanusları korumayı unuttuk
Oluşturulma Tarihi: Ocak 03, 1999 00:00

Rezzan HASANBEŞEOĞLU
Haberin Devamı

1998 Dünya Okyanus Yılı'ydı. Sömürülen derin maviler sözde korunacaktı. Pekçok ülke umursamadı. BM'den bile genel bir değerlendirme çıkmadı. Türk Deniz Araştırmaları Vakfı(TÜDAV) yapıcı, kapsamlı bir incelemesiyle dikkat çekti. Dünya Doğayı Koruma Vakfı (WWF), Türkiye'nin çabasından övgüyle söz etti ve Akdeniz fokları için 6 yeni, özel koruma alanı ilanını dünyaya duyurdu.

Gidiyor, bitiyor derken tükettik 1998'i. Geride bıraktığımız yıl BM'nin kararıyla Uluslararası Okyanus Yılı'ydı. Yeryüzünü besleyen, kıyılarında barındıran, geçim kaynağı sağlayan, ekosistemi dengeleyen, maceralar sunan o derin maviler için seferberlik ilanıydı.

4 Ocak tarihinde ‘‘Hoşgeldiniz Okyanus Yılı’’na başlığıyla dünyayı saran heyecanı, iyi niyeti, okyanuslar için yapılıp edilecekleri sıralamıştık. Araştırmalar, konferanslar, sergilerle yerkürenin yüzde 70'ini kaplayan okyanusların ne denli önemli olduğu vurgulanacaktı. Bir dizi etkinlik arasında okyanus teması gölgede kalsa da sadece Expo 98 fuarı ilgi çekti. Başka neler yapıldı ? Vallahi hiçkimse bilmiyor, hatta pek anımsamıyor. 1998'in ilk günlerinde açıklanan, birkaç renkli fotoğrafın süslediği bir haber işte. New York temsilcimiz Doğan Uluç, BM'ye soruyor ve genel bir değerlendirmenin olmadığını haber veriyor.

Okyanus Yılı'nı ciddiye alan Doç.Dr.Bayram Öztürk başkanlığındaki Türk Deniz Araştırmaları Vakfı (TÜDAV) kapsamlı inceleme raporunu ve önerilerini geçen ay başında basına açıkladı. Türkiye'deki denizlerin durumu, sorunları ve çözüm önerileri masaya yatırıldı. Araştırmanın satırbaşları şöyle sıralanıyordu: Boğazlar ve petrol trafiği gibi dertleri, biyolojik çeşitliliğin korunması, Ege Denizi'nin dertleri, balık çiftliklerinin yarattığı kirlilik, dalış kazaları ve sonuçları, Marmara Denizi Eylem Planı, denizle ilgili haberlere ulaşmakta kritik adresler.

Türkiye'de deniz araştırmalarının tarihçesini çıkaran, çalışmaların yeterli, eşgüdüm içinde olmamasından yakınan TÜDAV Başkanı Öztürk, Türkiye'nin geleceğinin denizlerde olduğunu ve denizlerin dünya uluslarına da eşsiz nimetler sunduğuna dikkat çekiyor. Yapılması gerekenler listesinde ‘‘öncelikler’’ ilk sırayı alıyor. İlk önceliğin de Ege Denizi ve Boğazlar'a verilmesi öneriliyor ve böylece hedeflere daha hızlı varılabileceği belirtiliyor. TÜDAV, ‘‘Bu coğrafyada ulus olarak refah içinde ayakta kalabilmemizin denizlerimizden başka yolu yoktur’’ mesajını veriyor.

BM’NİN UYARILARI

Doğal Hayatı Koruma Derneği'nin Türkiye temsilcisi olduğu Dünya Doğayı Koruma Vakfı (WWF) okyanusların korunmasında yeterli çabayı göstermedikleri için hükümetleri uyardı. WWF Genel Direktörü Dr.Claude Martin, 3 Aralık'ta elektronik posta ile dünyaya geçtiği mesajında, ‘‘Okyanuslarımız vahim bir durumda. Doğanın son cephesidir okyanuslar ve gelecek kuşaklar adına talan edilmesi dizginlenmelidir. Pekçok yönetim BM'nin uyarılarını, önerilerini kulak arkası etti. Engin bir besin kaynağı ve atıklarınızı boca edebileceğiniz sonsuzluklar değildir okyanuslar’’ dedi. Dr.Martin, denizlerin korunmasında önemli adımlar atan ülkeler arasında Türkiye'ye dikkat çekti ve nesli tehlikedeki Akdeniz fokunu yaşatma çabasıyla 6 yeni, özel koruma bölgesi ilan edildiğini anımsattı. Ekvador, Portekiz ve Kanada'nın da iyi niyetli girişimleri olduğu kaydedildi.

Niye bu yazıyı yazdım ki? Okyanus Yılı'nı duyurduktan sonra gelişmeleri ya da yapılamayanları aktarmak istedim. Tabiatın korunması için mutlaka bir gün, bir yıl mı adanmalı? Ne değişiyor ki? Yine de şimdiden haber verelim. BM 2002'yi Dağlar Yılı ilan etti. Haydi hayırlısı...

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!