OHAL olağanüstü kalkınma bölgesi olsun

Güncelleme Tarihi:

OHAL olağanüstü kalkınma bölgesi olsun
Oluşturulma Tarihi: Ekim 22, 2007 00:00

TOBB Hazır Giyim Meclisi Başkanı Umut Oran, OHAL kapsamında bulunmuş 11 ilin Olağanüstü Kalkınma Bölgesi ilan edilmesini önererek, bölgeden sorumlu bir bakan ve bölge milletvekillerinin yoğun çalışmasıyla terör sorununun çözümüne ekonomik ve siyasal desteğin sağlanabileceğini söyledi. Oran, her şeyi silahlı kuvvetlerden beklemenin sorunu bitirmediğini vurguladı.

TOBB Hazır Giyim Meclisi Başkanı Umut Oran, Olağanüstü Hal (OHAL) kapsamında bulunmuş 11 ilin Olağanüstü Kalınma Bölgesi olarak ilan edilmesini önererek, sorunların Ankara’dan uzaktan kumanda ile çözülemeyeceğini söyledi. Bölgeden sorumlu bir bakan atanmasını ve bu bakanın bölge milletvekilleriyle birlikte bu şehirlerde gerçekten 2-3 ay yaşayarak projeler üretmesi gerektiğini anlatan Umut Oran, "Terör sorunun çözümüne ekonomik ve siyasal destek böylece sağlanabilir. Her şeyi silahlı kuvvetlerden beklemekle, aydınların yaptığı ideolojik açıklamalarla sorun çözülmüyor" dedi. Oran, olağanüstü kalkınma programının ardından, eğitim programı uygulanması gerektiğini de vurguladı.

TÜRKİYE’NİN BÖLÜNME RİSKİ: Üretici ve ihracatçının dertlerinden yakınan Oran, 58 ve 59’uncu hükümetler gibi 60’ıncı hükümetin de gerekli hassasiyetleri göstermemesi ve bugünkü tablonun devam etmesi halinde Türkiye’nin durumunun kötüye gideceği uyarısında bulundu. Borç stoğu ve cari açığın çok tehlikeli boyutlara ulaşması ihtimaline değinen Oran, "Ekonomide gerekli önlemler alınmaz ise durum artık devam edilemez bir hale gelir. Terör artar, Türkiye bölünme riskiyle karşılaşır. Gelir dağılımındaki uçurumun tırmanması sosyal patlamaya neden olur" diye konuştu.

ADIYAMAN’DA TERÖR YOK: Güneydoğu’daki feodal yapının insanları ezdiğine dikkat çeken Oran şunları söyledi: "Kır çiçekleri ya büyük şehirlerde varoşları dolduruyor, itilip kakılıyor ya da birileri alıp onları dağa götürüyor. Çünkü karınları aç. TGSD’nin başlattığı ’Anadolu’da İş, Aş, Barış’ projesi tam olarak uygulansaydı terör sorunu daha kolay çözülürdü. Başarı örneği Adıyaman’da terör yok. Çünkü orada iş, aş var. Barış da oldu. Hatta görücü usulünü aşıp, yaşadığı sosyal ortamda eş de buluyorlar."

KÜMELENME KATKI YAPTI: Adıyaman’ın kümelenme modelini benimsediği için teşvik alan diğer şehirlere ciddi fark attığını, üç yılda 36 yeni fabrika yatırımı çektiğini ve 4650 ek istihdam oluştuğunu hatırlatan Oran, aynı süreçte OHAL kapsamındaki diğer şehirlerde ortalama 2 yatırım yapıldığını aktardı. Oran, tedarik zincirinin halkaları ne kadar büyük olursa, söz konusu bölgenin yatırım ve üretim açısından o kadar cazip olduğunu da belirtti.

DOĞRU TEŞVİK UYGULANSIN: Türkiye’nin işlemeyen teşvik politikası için sektörel kümelenme ve bölgesel kalkınma sağlayan bir teşvik modeli öneren Oran, şunları söyledi: "Bu teşvik mutlaka istihdam yaratmalı. Hedefi ihracat olmalı. Devlet bunu, yatırım indirimi ve vergi muafiyeti gibi iki enstrümanla desteklemeli. Sektörel kümelenme ve bölgesel kalkınma nasıl olacak. Devletin elinde her şehre ait istatistiki bilgiler var. Şehirlerde öne çıkan sektörler belli. Sıradan vatandaş bile internetten bunu tespit edebilir. Sanayi ve ekonomiden sorumlu devlet bakanlarına öneriyorum. 81 il için devlet üçer sektör belirlesin. Sanayi, tarım, hayvancılık, turizmden hangisi uygunsa yatırım indirimi ve vergi muafiyeti uygulansın. Bu, Türkiye’yi hiç beklenmedik bir şekilde hızlandırır, kalkındırır. Her yere inanılmaz yatırım yapılır. Türkiye’ye tek formül olmuyor. Her ile özel formül uyulanmalı. ABD’de 50 eyalet çalışma birim saat ücretini farklı uyguluyor. Her eyaletteki teşvik farklı. Çin’de sadece tekstil ve hazır giyimde 110 farklı havza var."

Hükümet programında hedef var, yöntem yok

YENİ hükümetin programında sanayiye çok fazla yer vermediğini belirten Umut Oran şöyle konuştu: "Programda kişi başı milli gelirin, ihracatın artırılması; işsizliğin, cari açığın azaltılması gibi hedefler var ama bunların nasıl yapılacağı yok. Geçen dönemki hükümet emek yoğun sektörlere önem vermedi ama bunlar can damarlarımız. Tekstil, hazır giyim ve deri en çok istihdam sağlayan sektör. Bizi sıkıntıdan kurtaracak olan bu sektörler ama hükümet bunun farkında değil. Türkiye başka sektörlere odaklansın diyorlar. Bu mantıklı değil. Yüzde 53’ü ilkokul mezunu iş gücümüzü yazılım mı yoksa elektronik üretiminde mi kullanacaklar? Önceki hükümet hiç bir mikro reform yapmadı. Türkiye’nin temel sorunlarını çözecek olan mikro reformlardır."
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!