ODTÜ "Asya"yı çalışacak
Güncelleme Tarihi:
A.A
Oluşturulma Tarihi: Ağustos 26, 2008 10:17
ODTÜ'de, Asya ülkeleri konusunda uzman yetiştirmek, Doğu ve Güney Asya bölgelerinin Türkiye'de daha iyi tanınmasına katkıda bulunmak ve bu bölgelerde meydana gelen değişimleri yakından izlemek amacıyla “Asya Çalışmaları Programı” açıldı.
ODTÜ Sosyal Bilimler Enstitüsü bünyesindeki Asya Çalışmaları Programı, “Avrupa Çalışmaları”, “Avrasya Çalışmaları” ve “Orta Doğu Çalışmaları” programlarından sonra dördüncü program oldu.
Doğu (Pasifik) ve Güney Asya bölgelerinin Türkiye'de daha iyi tanınmasını sağlamak amacını taşıyan programa başvurular eylül ayının ilk haftasında alınacak ve ardından öğretime başlanacak.
Programda “Asya Kültürleri ve Uygarlıkları”, “Küreselleşme ve Asya Ekonomileri”, “Uluslararası İlişkiler Sistemi İçinde Doğu ve Güney Asya”, “Doğu ve Güney Asya Ülkelerinin Türkiye ile İlişkileri” dersleri verilecek. Ayrıca, Çince, Korece ve Japonca da dersler arasında yer alacak. Programa katılacak öğrenciler bu derslerden birini almakla yükümlü olacaklar. Çince'yi tercih edecek öğrenciler, ODTÜ'deki Konfüçyüs Merkezinde verilen kurslarından yararlanabilecekler.
Program kapsamında çeşitli etkinlikler de yürütülecek. Bölge dillerinin öğrenilmesi teşvik edilecek. Fotoğraf, film, müzik ve dil eğitimi başta olmak üzere bölge ülkelerine ilgiyi artıracak sanat ve tanıtım etkinlikleri geliştirilecek. Öğretim elemanlarının ve genç araştırmacıların bölge ülkelerine çalışma ziyareti yapmaları sağlanacak.
Program, Türkiye'de Güney ve Doğu Asya konusunda eğitim ve araştırma olanaklarının geliştirilmesini de amaçlıyor.
İlgili resmi kuruluşların ve bölgede faaliyet gösteren firmaların desteğiyle Doğu ve Güney Asya ülkelerine ilişkin konularda bilimsel toplantılar ve konferanslar düzenlenecek. Doktora bursları oluşturularak bölge uzmanları yetiştirilecek ve öğrenci değişim programları geliştirilecek.
“ÇİNCE KONUSUNDA KUVVETLİ BİR ALTYAPI VAR”
Sosyal Bilimler Enstitüsü Müdürü Prof. Dr. Sencer Ayata, programa lisans mezunu herkesin başvurabileceğini belirtti.
Ayata, başvuracak adayların tarih, felsefe, sosyoloji, siyaset bilimi, uluslararası ilişkiler gibi sosyal bilimler alanlarından mezun iseler doğrudan söz konusu programın derslerini alabileceklerini, diğer alanlardan mezun olanların da hazırlık dönemi aşamasından sonra programa devam edeceklerini kaydetti. Programın 1.5 yıl süreceğini ve 10 ders verileceğini anlatan Sencer, öğrencilerin Çin, Japon ve Kore dillerinden birini öğrenmelerine teşvik edileceğini söyledi. Sencer, “Bu programı alan öğrenciler mutlaka dil dersi de alacaklar. Ancak hangi dersi alacaklarını öğrencilere bırakacağız. Özellikle Çince konusunda çok kuvvetli bir dil öğrenme altyapısı kurduk. Öğrenciler, Konfüçyüs Merkezi ve Çin'den gelen hocalar aracılığıyla yeni tekniklerle Çince öğrenecekler” dedi.
Adaylar, başvuranların mülakat yöntemiyle alınacağını ifade etti.
“HERKES İÇİN YARARLI GÖRÜYORUZ”
Ayata, hem ekonomik, hem kültürel hem de siyasi açıdan Çin'in, Hindistan'ın, Asya'nın doğusunun dünyanın önemli merkezleri haline geldiğini vurguladı. Tarihin en eski uygarlıklarını barındırmış Doğu ve Güney Asya ülkelerinde halen dünya nüfusunun yarısından çoğunun yaşadığına işaret eden Ayata, özellikle Doğu Asya ülkelerinin küresel düzeyde ekonomik ağırlıklarını her geçen gün artırdıklarını belirtti.
Ayata, şunları söyledi:
“Nasıl Avrupa'yı öğrendikse, aynı şekilde Asya'daki bütün yapıları, değişmeleri, gelişmeleri de iyi öğrenmek gerekiyor. Bunu, iş dünyasında, medyada, diplomaside çalışanlar için kısacası herkes için yararlı görüyoruz. Japonya, Çin ve Kore ile bütün o bölgeyle Türkiye'nin ekonomik ve kültürel ilişkileri çok hızlı artmaya başladı. Bunun da altının ayrıca çizilmesi gerekiyor. Türkiye'de halihazırda benzer bir programın henüz bulunmaması büyük ihtiyaç hissedilen bir alanda önemli bir eksikliğin giderilmesini sağlayacaktır.”
Bölgeyle ilişkisi olan ve bölgeyi yakından tanımak isteyen bilim insanları, girişimciler, siyaset dünyası, sivil toplum örgütleri ve medya mensupları arasında etkin bir iletişim ve iş birliği ağının kurulmasının düşünüldüğünü ifade eden Ayata, Asya Çalışmaları Programı'nın başta Dışişleri Bakanlığı olmak üzere iş dünyası ile özel ve kamu kuruluşlarıyla yakın iş birliği içinde yürütüleceğini söyledi.
Doğu (Pasifik) ve Güney Asya bölgelerinin Türkiye'de daha iyi tanınmasını sağlamak amacını taşıyan programa başvurular eylül ayının ilk haftasında alınacak ve ardından öğretime başlanacak.
Programda “Asya Kültürleri ve Uygarlıkları”, “Küreselleşme ve Asya Ekonomileri”, “Uluslararası İlişkiler Sistemi İçinde Doğu ve Güney Asya”, “Doğu ve Güney Asya Ülkelerinin Türkiye ile İlişkileri” dersleri verilecek. Ayrıca, Çince, Korece ve Japonca da dersler arasında yer alacak. Programa katılacak öğrenciler bu derslerden birini almakla yükümlü olacaklar. Çince'yi tercih edecek öğrenciler, ODTÜ'deki Konfüçyüs Merkezinde verilen kurslarından yararlanabilecekler.
Program kapsamında çeşitli etkinlikler de yürütülecek. Bölge dillerinin öğrenilmesi teşvik edilecek. Fotoğraf, film, müzik ve dil eğitimi başta olmak üzere bölge ülkelerine ilgiyi artıracak sanat ve tanıtım etkinlikleri geliştirilecek. Öğretim elemanlarının ve genç araştırmacıların bölge ülkelerine çalışma ziyareti yapmaları sağlanacak.
Program, Türkiye'de Güney ve Doğu Asya konusunda eğitim ve araştırma olanaklarının geliştirilmesini de amaçlıyor.
İlgili resmi kuruluşların ve bölgede faaliyet gösteren firmaların desteğiyle Doğu ve Güney Asya ülkelerine ilişkin konularda bilimsel toplantılar ve konferanslar düzenlenecek. Doktora bursları oluşturularak bölge uzmanları yetiştirilecek ve öğrenci değişim programları geliştirilecek.
“ÇİNCE KONUSUNDA KUVVETLİ BİR ALTYAPI VAR”
Sosyal Bilimler Enstitüsü Müdürü Prof. Dr. Sencer Ayata, programa lisans mezunu herkesin başvurabileceğini belirtti.
Ayata, başvuracak adayların tarih, felsefe, sosyoloji, siyaset bilimi, uluslararası ilişkiler gibi sosyal bilimler alanlarından mezun iseler doğrudan söz konusu programın derslerini alabileceklerini, diğer alanlardan mezun olanların da hazırlık dönemi aşamasından sonra programa devam edeceklerini kaydetti. Programın 1.5 yıl süreceğini ve 10 ders verileceğini anlatan Sencer, öğrencilerin Çin, Japon ve Kore dillerinden birini öğrenmelerine teşvik edileceğini söyledi. Sencer, “Bu programı alan öğrenciler mutlaka dil dersi de alacaklar. Ancak hangi dersi alacaklarını öğrencilere bırakacağız. Özellikle Çince konusunda çok kuvvetli bir dil öğrenme altyapısı kurduk. Öğrenciler, Konfüçyüs Merkezi ve Çin'den gelen hocalar aracılığıyla yeni tekniklerle Çince öğrenecekler” dedi.
Adaylar, başvuranların mülakat yöntemiyle alınacağını ifade etti.
“HERKES İÇİN YARARLI GÖRÜYORUZ”
Ayata, hem ekonomik, hem kültürel hem de siyasi açıdan Çin'in, Hindistan'ın, Asya'nın doğusunun dünyanın önemli merkezleri haline geldiğini vurguladı. Tarihin en eski uygarlıklarını barındırmış Doğu ve Güney Asya ülkelerinde halen dünya nüfusunun yarısından çoğunun yaşadığına işaret eden Ayata, özellikle Doğu Asya ülkelerinin küresel düzeyde ekonomik ağırlıklarını her geçen gün artırdıklarını belirtti.
Ayata, şunları söyledi:
“Nasıl Avrupa'yı öğrendikse, aynı şekilde Asya'daki bütün yapıları, değişmeleri, gelişmeleri de iyi öğrenmek gerekiyor. Bunu, iş dünyasında, medyada, diplomaside çalışanlar için kısacası herkes için yararlı görüyoruz. Japonya, Çin ve Kore ile bütün o bölgeyle Türkiye'nin ekonomik ve kültürel ilişkileri çok hızlı artmaya başladı. Bunun da altının ayrıca çizilmesi gerekiyor. Türkiye'de halihazırda benzer bir programın henüz bulunmaması büyük ihtiyaç hissedilen bir alanda önemli bir eksikliğin giderilmesini sağlayacaktır.”
Bölgeyle ilişkisi olan ve bölgeyi yakından tanımak isteyen bilim insanları, girişimciler, siyaset dünyası, sivil toplum örgütleri ve medya mensupları arasında etkin bir iletişim ve iş birliği ağının kurulmasının düşünüldüğünü ifade eden Ayata, Asya Çalışmaları Programı'nın başta Dışişleri Bakanlığı olmak üzere iş dünyası ile özel ve kamu kuruluşlarıyla yakın iş birliği içinde yürütüleceğini söyledi.