O sorular bal gibi sorulur

Güncelleme Tarihi:

O sorular bal gibi sorulur
Oluşturulma Tarihi: Temmuz 30, 2001 00:00

ÇOK ilginç bir tartışmanın içinde bulunuyoruz. Başta Hasan Cemal olmak üzere bazı yazarlar, Tayyip Erdoğan'a sorular soruyorlar.Buna karşılık Tayyip Erdoğan'ın arkasında duran bir kısım yazarlar da ‘‘Ne hakla soruyorsunuz’’ diye karşı çıkıyorlar.TUZAĞA DİKKATVe Tayyip Erdoğan'a, ‘‘Sakın bunlara cevap verme yoksa tuzağa düşersin’’ tavsiyesinde bulunuyorlar.İslamcı kesimin bazı yazarlarının başlattığı bu tartışmada, haklı oldukları bir nokta var.Birçok yazar, Erdoğan'dan söz ederken, ‘‘Tayyip’’ ifadesini kullanıyor.Onlar da ‘‘Niye Tayyip diyorsunuz. Bu insanın soyadı yok mu’’ diye soruyorlar.Sonuna kadar haklılar.Türkiye'de, birinci isim ile hitap şekli, ‘‘eleştirel bir gazetecilik türü’’ olarak benimseniyor.Ne yazık ki yaygınlaşıyor da...Sık sık kendi hakkımda da ‘‘Ertuğrul’’ diye hitap eden yazıları görüyorum.Burada amaç, eleştirilen kişinin ‘‘küçük düşürülmesi’’ oluyor.Ben başından beri, gerek birinci isimle hitap etmeyi, gerekse isimlerin başına lakaplar takmayı kabul edemiyorum.Gelelim Tayyip Erdoğan'a soru sorulmaması meselesine...Doğrusu ben neden sorulamayacağını hiç, ama hiç anlamış değilim.Türkiye'yi yönetmeye aday olmuş bir insanın bugün ne düşündüğünü öğrenmek hepimizin hakkıdır.Üstelik de bu insan geçmişte, çok tartışılan birtakım konuşmalar yapmışsa, bugünkü görüşünü bilmek daha da önem kazanıyor.LİDER İMAL EDİLEMEZKusura bakmasınlar ama, öyle yangından mal kaçırır gibi lider imal edilemez.Anlamadığım nokta şu.Bu arkadaşların çoğu Amerika görmüş, oralarda yaşamış kişiler.Orada bir başkan adayına neler sorulduğunu, nelerinin araştırıldığını hepimizden iyi bildiklerine eminim. Geçmişte Gary Hart'ın imzası bile mesele olmuştu.Hatırlamayanlar için yazayım.Başkan adayı Gary Hart, gençliğinde kullandığı imzayı sonradan değiştirmiş.Amerikan basını, imzasını neden değiştirdiğinin peşine düştü.YAPTIKLARI MIPsikologlarla konuşuldu, bunun bir davranış deformasyonu mu olduğu sonuna kadar araştırıldı.Şimdi Tayyip Erdoğan çıkacak, merkez oylara talip olacak ve bu basın, bu halk ona hiç soru sormayacak.Öyleyse neye göre oy vereceğiz?‘‘Minareler süngümüzdür’’ sözlerine bakarak mı?Yoksa ‘‘Demokrasi tramvaydır’’ cümlesini esas alarak mı?Bundan daha önemlileri de var.Bugün Türkiye'nin bir numaralı meselesi, ekonomidir.Acaba Tayyip Erdoğan bu konuda ne düşünmektedir?‘‘Adil düzen’’ safsatasına mı, yoksa bilimsel, çağdaş serbest pazar ekonomisine mi inanmaktadır?Tayyip Erdoğan bugün için ‘‘hayalet bir lider adayıdır’’.Onun ülkenin temel meseleleri hakkında ne düşündüğünü henüz bilmiyoruz.Şimdiye yaptığı konuşmalar, sıradan bir popülizm ve fukaralık sömürüsünden yarım santim ileri geçmedi.‘‘Yaptıklarım, yapacaklarımın teminatıdır’’ diyorsa, İstanbul'da bugün daha parlak bir belediye başkanı vardır.Dolayısıyla bu bir ölçüm cihazı olamaz.O zaman, ‘‘Aman sakın provokasyona gelip bu sorulara cevap verme’’ tavsiyesini nasıl yorumlayacağız?Mesela şöyle mi?‘‘Tayyip Erdoğan iyi bir dekordur. Ama ağzını bir açarsa bütün büyüsü bozulur’’ endişesi mi?Böyle bir endişemiz varsa, onun liderliğini, partisini neden destekleyeceğiz ki?BİR DEKORU DESTEKLEMEKBir dekoru iktidara getirmek için mi?O nedenle Tayyip Erdoğan'a soru sormak herkesin hakkıdır.Bu sorular bal gibi sorulur.O da bal gibi cevap verecektir.
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!