O hâlâ ışıl ışıl parlıyor

Yapımcısı da olduğu ‘‘Koruyucu Meleğim’’in güzel annesi Sharon Stone, daha az film çevirmeye karar verdi. Artık sadece ‘‘bu filmi mutlaka yapmalıyım’’ diyeceği yapımlarda rol alacak.

Şu sıralar gösterimde olan ‘‘Koruyucu Meleğim’’ (The Mighty) filminde özürlü bir çocuğun annesini canlandıran Sharon Stone, 90'lı yıllardan itibaren Hollywood'da damgasını vurmuş bir yıldız. Zekâsı, güzelliği ve cazibesiyle kadın-erkek herkesi kendine hayran bırakıyor. Geçen yılın Sevgililer Günü'nde Phil Bronstein ile evlendi, mart ayındaysa 40'ına girdi. Artık güzelliğinin ve cazibesinin doruğunda. 10 Mart 1958'de Pennsylvania'nın Meaville kentinde doğan Sharon Stone, küçükken Fred Astaire ile Ginger Rogers'ın, Clark Gable ile Carole Lombard'ın filmlerini izlemeye bayılırmış. 1975'te güzellik yarışmasına katılan, 1977-80 arasında ABD'nin en ünlü ajanslarından Ford ajansının yıldız mankenlerinden olan Stone'un sinemadaki ilk rolü, 1980 yılında Woody Allen'ın ‘‘Stardust Memories’’ filminde. İlk filmiyle ilgili olarak hatırladıkları şunlar: ‘‘Başlangıçta anlaşılan figüran gelmeyince, onun yerine geçtim. Woody Allen'ın hayallerindeki kadını canlandırıyordum: geçip giden bir trenin penceresinden görülen güzel sarışın kızı. Benden pencere camını onu öpüyormuşçasına öpmemi istedi. Bu ilk film benim için harika bir deneyim oldu. Ondan sonra her seferinde, sinemadaki bu harikulade başlangıcı yeniden yaşayabileceğimizi umarız hep...’’ 1981'de Wes Craven'ın korku filmi ‘‘Deadly Blessing’’de ve Fransız Claude Lelouch'un ‘‘Bolero’’sunda oynadı Stone. 1985'te çevrilen ‘‘Kral Süleyman'ın Hazineleri’’nde (King Solomon's Mines) rol arkadaşı Richard Chamberlain idi. Bu filmin devamı ‘‘Allan Quatermain and the Lost City of Gold’’ 1987'de geldi. Aynı yıl ‘‘Polis Akademisi 4’’te de boy gösterdi. 1988'de Steven Seagal ve Pam Grier'la birlikte ‘‘Above the Law’’da ve daha pek çok filmde göründü. 1990'da Playboy'a poz verdi ve bir bilimkurguda, Philip K. Dick'in bir kısa öyküsünden uyarlanan ve Paul Verhoeven'in yönettiği ‘‘Total Recall’’da Arnold Schwarzenegger ile rol aldı. Hayatının dönüm noktalarından biri olduğunu söylediği bu filmin çekimlerinden sonra ağır bir trafik kazası geçirmiş. Dokuz ay yatmış ve bu süre zarfında hayatı üzerine, mesleğine nasıl bir yön vereceği üzerine düşünmeye başlamış. İyi bir kız olarak kalmak bahanesiyle yapmayı istediği pek çok şeyi yapmadığını fark etmiş. Tiyatro dersleri sırasında yapabileceğinin en iyisini ortaya koyabiliyorken, kötü filmlerde oynamak için dünyanın parasını aldığını anlayınca değişmeye karar vermiş. Böyle devam etmektense garson olmaya ve amatör tiyatro yapmaya hazırmış. Aktris olarak kendine saygı duyabilmek için ne pahasına olursa olsun farklı bir düzeye sıçraması gerektiğini düşünmüş. Bu kararı verdikten sonra kendisi için her şey yerli yerine oturmuş, başkaları da ona daha iyi roller teklif etmişler. Nitekim, önce 1991'de John Frankenheimer'ın ‘‘Year of the Gun’’ında bir foto-muhabirini canlandırdı. 1992'de ise yine Paul Verhoeven'in yönettiği ‘‘Temel İçgüdü’’ (Basic Instict) filminin biseksüel kahramanı olarak hem Michael Douglas'ın hem de bütün erkeklerin aklını başından alarak bir anda star oldu Sharon Stone. 1993'te ‘‘Sliver’’da bu kez Willim Baldwin ve Tom Berenger'ın karşısında yine baştan çıkartan kadın rolündeydi. 1994'te Richard Gere'le oynadığı ‘‘Kesişme’’de (Intersection) izledik onu. 1995'te Batı'nın en güzel dişi kovboyunu canlandırdığı ‘‘Hızlı ve Ölü’’de (The Quick and the Dead) usta aktör Gene Hackman'a eşlik etti. Aynı yıl Hollywood Bulvarı'nda bir yıldızı ve Martin Scorsese'nin Robert De Niro ve Joe Pesci'li ‘‘Casino’’ filmindeki rolüyle bir Altın Küre'si oldu. 1996'da önce Isabelle Adjani'yle ‘‘Diabolique’’te oynadı, ardından Bruce Beresford'un ‘‘Last Dance’’ filminde bir kadın mahkûmu canlandırdı. 1997'de Barry Levinson'ın filmi ‘‘Küre’’de (Sphere) Dustin Hoffmann ile karşı karşıya oynadı. Ünlü aktris filmin çekimleri sırasında pek çok korkusuyla başa çıkmak zorunda kalmış; sadece bedensel açıdan zorlayıcı -sırtında 70 kiloluk dalgıç takımı taşımış- bir film olduğu için değil, Dustin Hoffman'ın karşısında oynadığı için.

Zoru başarmaktan, meydan okumaktan ve kontrolü elinde tutmaktan hoşlanan yıldız, kendi yapım şirketi Chaos'u kurmuş durumda. ‘‘Koruyucu Meleğim’’in yapımcısı da olan Stone, artık kendisine teklif edilen her rolü kabul etmeyeceğini, daha az film çevireceğini söylüyor. ‘‘Çevirmek eğlenceli olur’’ diyeceği filmler yerine, gerçekten yüreğine işleyecek rolleri bekleyecek.