NSU üyesi Uwe Böhnhardt'ın geçmişi de karanlık

Münih Eyalet Yüksek Mahkemesi'nde (OLG) görülen Neonazi cinayetleri davasında işlenen suçlarla ilgili bilgilerle birlikte aşırı sağcı teröristlerin geçmişleri hakkında da önemli bilgiler gün yüzüne çıkıyor. Nasyonal Sosyalist Yeraltı (NSU) adlı terör örgütünün işlediği suçların ele alındığı davada bu hafta terörist Uwe Böhnhardt'ın annesi Brigitte ifade verdi.

Öğretmen emeklisi annenin anlattıklarına göre ailenin üçüncü çocuğu olduğu için biraz nazlı büyütülen Uwe, daha okulda iken sorunlar yaşamaya başlamış. Anne Böhnardt, 6. sınıfı tekrarlayan Uwe'nin yedinci sınıftan itibaren ciddi sorunlar yaşadığını bildirdi.

Okul başladıktan yedi hafta sonra oğlunun okulu astığını bir sınıf arkadaşından öğrendiğini belirten anne, oğlunun bir çeteye takılıp hırsızlık yapmaya başladığını kaydetti ve okulu da tamamen bıraktığını söyledi. “Eğitime başlaması için okul okul gezdim. Ne gençlik daireleri nede okul müdürleri onu tekrar kazanmak için bize hiç yardımcı olmadı.” diyen öğretmen emeklisi, 1993 yılı başlarında oğlunun hırsızlık dolayısıyla ilk defa hapse girdiğini anlattı.

Aynı yıl serbest kalan oğlunun bir sonraki yıl inşaat üzerine bir meslek eğitimine başladığını ve eğitiminin ardından kısa süre sonra işsiz kaldığını anlattı. 1997 yılında oğlunun Uwe Mundlos, Beate Zschaepe ve Ralf Wohlleben ile tanıştığını kaydeden anne Böhnhardt, “İşsiz, altında arabası ve bol zamanı olan bir genç ne yapar?” diye sordu. 1998 yılında polis, tekrar bir baskın yapıp, Uwe Böhnhardt'a ait ev ve garajları aradı.

NSU'nun üç üyesinden Beate Zschaepe adına kiralanan garajda bomba ve bomba yapımı aletlerin bulunması üzerine Uwe Böhnhardt yer altına saklandı. Sorunlu geçen gençlik döneminin ardından izlerini kaybettiren oğlunun polise teslim olması için gayret gösterdiklerini anlatan anne, ancak oğlunun hapis döneminde yaşadıklarından dolayı hapse girmekten çok korktuğunu ileri sürdü.

Ancak anneye sorular yönelten müdahil avukatlardan birinin Uwe hakkında hazırlanan bir rapordan yaptığı alıntı Uwe'nin hapishanede de rahat durmadığını gözler önüne seriyor: “Oğlunuz hapiste bir Neonazi ile birlikte kaldı. Orada bir gence işkenceler yaptılar. Onu bir dolaba kitleyip, üzerine temizlik malzemeleri dökmüşler.” Anne Böhnhhardt bunlardan haberi olmadığını iddia etsede, silah düşkünlüğü olan oğlunun ta en başından beri farklı sorunları olan biri olduğunu bilmeliydi, zira oğlunun eve bir defasında aşırı sağcılığa ait kılık kıyafetle geldiğini kendisi anlattı.

Özellikle çocukluk ve gençlik yıllarında insanların kendini ifade edebilecekleri bir zanaat, bir meşguliyetinin olmamasının insanları nasıl kolayca farklı alanlara kaydırdığını görmek için bu hikaye güzel bir örnek. Öte yandan mahkemede dün ifade veren Andre K. isimli şahidin anlattıkları da devletin istihbarat birimlerinin muhbir olarak kullandığı kişilerin yer altına saklanan Uwe Böhnhart, Uwe Mundlos ve Beate Zschaepe'ye nasıl yardım ettiklerini gösterdi.

Şahit olarak dinlenen K., Tino B. isimli muhbirin, üçlünün saklanması ve onlar adına sahte pasaport çıkarılması gibi girişimlerde bulunduğunu anlattı.