Nezarethane yerine polisevinde suit oda
Güncelleme Tarihi:
Oluşturulma Tarihi: Aralık 20, 2009 00:00
Bursa Asayiş Şube Müdürlüğü’ne dolandırıcılık şikâyeti üzerine çağrılan çete lideri İrfan Erbarıştıran’ın Emniyet Genel Müdür Yardımcısı Celal Uzunkaya’yı arayarak yardım istediği iddia edildi.
Sorgunun ardından gözaltına alınması gereken Erbarıştıran ve yardımcısının, Uzunkaya’nın aracılığıyla Bursa Polisevi’ndeki suit odada konakladığı ortaya çıktı.
EMNİYET Genel Müdür Yardımcıları Celal Uzunkaya ile Mustafa Gülcü’nün “şüpheli” sıfatıyla ifade vermesine neden olan çete lideri İrfan Erbarıştıran’ın, Uzunkaya’nın devreye girmesiyle nezarette kalmak yerine polisevinde suit odada kaldığı ortaya çıktı. İddiaya göre İrfan Erbarıştıran, işadamı Hüseyin Olgun’u 200 bin Euro dolandırdı. Şikâyet üzerine ifade için Bursa Asayiş Şube Müdürlüğü’ne çağrılan Erbarıştıran, müdürlüğe gitmeden önce Uzunkaya’dan yardım istedi. Uzunkaya, Erbarıştıran’ı arayarak, “Asayiş Şube Müdürü Orhan Öztabak’ın kendisini makamında beklediğini, ifade vermeden direkt yanına gitmesini” istedi. Sorgunun ardından, 1988’den suç kaydı bulunan Erbarıştıran ile yardımcısı Cem Gülbayoğlu, gözaltına alınmak yerine Uzunkaya’nın aracılığıyla Bursa
Polisevi’ndeki suit odada konakladı.
İzmir’de, ihbar mektubuyla başlayıp aylar süren teknik ve fiziki takip sonucu çökertilen dolandırıcılık çetesiyle ilgili iddialar özetle şöyle:
* 14 Mayıs tarihli ihbar mektubuna göre Erbarıştıran, dolandırdığı kişileri ‘Devlet bana silah verdi, sık dedi, şimdi bir kurşun da senin için sıkarım’ diyerek korkuttu. Erbarıştıran, Mustafa Gülcü ile Celal Uzunkaya’yı yanına alarak dolandırdığı şirket patronlarına götürüp bu şekilde gücünü gösterdi. Soruşturma kapsamında ifade öncesi Celal Uzunkaya, Erbarıştıran’ı aradı, konunun kapanması için nasıl ifade vermesi konusunda yönlendirdi. Soruşturma Uzunkaya’nın da aracılığıyla kapatıldı.
40 bin TL okul için mi?
* Erbarıştıran, 21 Haziran’da Uzunkaya’yla yaptığı görüşmede “Çocuğum özel üniversitede paralı okuyor. Not ortalaması düşük. Sınıfta kalacak. Bu durum 40 bin TL külfet getirecek” dedi. Uzunkaya konuyu çözeceğini söyledi. Soruşturmanın başlamasından sonra Uzunkaya ve Gülcü’nün, Erbarıştıran’la sadece polis-muhbir ilişkisi içinde olduklarını gösterebilmek için Asayiş Daire Başkanlığı aracılığıyla Erbarıştıran’ı Münevver Karabulut cinayetinde Cem Garipoğlu’nun yakalanması için kullanılan ‘muhbir’ olarak gösterdikleri iddia edilmişti. Bunun için Erbarıştıran’ın banka hesabına emniyetin örtülü ödeneğinden 40 bin TL aktarıldığı öne sürülmüştü. “Hesaba aktarılan 40 bin TL Erbarıştıran’ın kızının okul parası mı?” sorusunu akıllara getirdi.
* Erbarıştıran, Mustafa Gülcü’yle geçen mayıs Ankara’da görüştüğünü söyledi. Erbarıştıran, “Lokantada yemek yedik. Gülcü teknik takipte olduğumu, dikkat etmem gerektiğini, görüşmelerimizde özel bir telefon ve hat üzerinden yapmamız gerektiğini söyledi” dedi.
Ailece görüşüyorlar
* Erbarıştıran, Uzunkaya’yla ailece görüştüklerini anlatarak, şöyle dedi: “2008’de Afyon’da bir otelde ailece tatil yaptık. Uzunkaya’yla ekimde İzmir Agora İş Merkezi’nde bir araya geldim. Bana adli olarak dinlenip takip edildiğimi, adli soruşturmadan ceza almamak için nasıl hareket etmem gerektiğiyle ilgili yönlendirmelerde bulundu. Uzunkaya, İzmir’deki soruşturmanın içeriği öğrendikten sonra Erbarıştıran’la karşılıklı menfaat ilişkisine dayanan senaryo geliştirdi. Uzunkaya, herkesin bilebileceği ve güncelliği olmayan bazı bilgileri telefonda Erbarıştıran’la konuşarak “eleman” görüntüsü vermeye çalıştı. Senaryoyu yazılı hale getirerek resmiyete dökmek için İstihbarat ve KOM Daire Başkanlıklarına ve adli makamlara gönderdi.
* Uzunkaya, Erbarıştıran’ın 23 Kasım’da tutuklanmasının ardından, 2 Aralık’ta eşi Ayten Erbarıştıran’la görüştü. Şirinyer Seda Pastanesi önünde yapılan görüşmede Uzunkaya, Erbarıştıran’dan soruşturmanın detaylarıyla ilgili bilgi aldı. Ayten Erbarıştıran savcılığa verdiği ifadesinde Uzunkaya’yla yaptıkları görüşmeyi detayıyla aktardı. Bu ifadeler üzerine savcılık polis müdürlerini ifadeye çağırdı.
Damadı bile dolandırıldı
* İRFAN Erbarıştıran, ilk olarak 20 Aralık 1979’da İzmir Karataş Lisesi öğrencilerini boykota teşvik etmek suçundan öğrenim özgürlüğünü engellediği gerekçesiyle gözaltına alındı. Erbarıştan’ın ikinci olayı, 29 Ağustos 1989’da dolandırıcılık ve hileli iflas suçundan gözaltına alınması oldu. Erbarıştıran’ın ifadesine son kez 17 Kasım 2008’de başvuruldu. İrfan Erbarıştıran, İzmir’de Gülay Uysalef’nin 50 bin TL’sine dolandırıcılık yoluyla el koymak ve Uysalefe’nin parasını istemesi üzerine tehdit ve hakaret etmekle suçlandı.
* İrfan Erbarıştıran, Celal Uzunkaya’nın Almanya’da yaşayan damadı Kamil Manzak’ı bu ülkede ortak benzin istasyonu almak bahanesiyle 50 bin Euro dolandırdı. Erbarıştıran, bu parayı çete üyeleriyle birlikte kumar ve eğlencede harcadı. Celal Uzunkaya, damadının dolandırıldığından daha sonra haberdar oldu.
* İrfan Erbarıştıran, İstanbul’da şirket sahibi K.K.’den “Yunanistan’a ihraç edilecek ürünlerle ilgili sağlam bağlantılarım var” diyerek 8 bin Euro aldı, mağdurun Mercedes marka otomobiline el koydu.
Soruşturma kapsamında 20 Kasım’da gözaltına alınan İrfan Erbarıştıran, Tahir Saraç ve Cem Gülbayoğlu halen cezaevinde.
EMNİYET Genel Müdür Yardımcıları Celal Uzunkaya ile Mustafa Gülcü’nün “şüpheli” sıfatıyla ifade vermesine neden olan çete lideri İrfan Erbarıştıran’ın, Uzunkaya’nın devreye girmesiyle nezarette kalmak yerine polisevinde suit odada kaldığı ortaya çıktı. İddiaya göre İrfan Erbarıştıran, işadamı Hüseyin Olgun’u 200 bin Euro dolandırdı. Şikâyet üzerine ifade için Bursa Asayiş Şube Müdürlüğü’ne çağrılan Erbarıştıran, müdürlüğe gitmeden önce Uzunkaya’dan yardım istedi. Uzunkaya, Erbarıştıran’ı arayarak, “Asayiş Şube Müdürü Orhan Öztabak’ın kendisini makamında beklediğini, ifade vermeden direkt yanına gitmesini” istedi. Sorgunun ardından, 1988’den suç kaydı bulunan Erbarıştıran ile yardımcısı Cem Gülbayoğlu, gözaltına alınmak yerine Uzunkaya’nın aracılığıyla Bursa
Polisevi’ndeki suit odada konakladı.
İzmir’de, ihbar mektubuyla başlayıp aylar süren teknik ve fiziki takip sonucu çökertilen dolandırıcılık çetesiyle ilgili iddialar özetle şöyle:
* 14 Mayıs tarihli ihbar mektubuna göre Erbarıştıran, dolandırdığı kişileri ‘Devlet bana silah verdi, sık dedi, şimdi bir kurşun da senin için sıkarım’ diyerek korkuttu. Erbarıştıran, Mustafa Gülcü ile Celal Uzunkaya’yı yanına alarak dolandırdığı şirket patronlarına götürüp bu şekilde gücünü gösterdi. Soruşturma kapsamında ifade öncesi Celal Uzunkaya, Erbarıştıran’ı aradı, konunun kapanması için nasıl ifade vermesi konusunda yönlendirdi. Soruşturma Uzunkaya’nın da aracılığıyla kapatıldı.
40 bin TL okul için mi?
* Erbarıştıran, 21 Haziran’da Uzunkaya’yla yaptığı görüşmede “Çocuğum özel üniversitede paralı okuyor. Not ortalaması düşük. Sınıfta kalacak. Bu durum 40 bin TL külfet getirecek” dedi. Uzunkaya konuyu çözeceğini söyledi. Soruşturmanın başlamasından sonra Uzunkaya ve Gülcü’nün, Erbarıştıran’la sadece polis-muhbir ilişkisi içinde olduklarını gösterebilmek için Asayiş Daire Başkanlığı aracılığıyla Erbarıştıran’ı Münevver Karabulut cinayetinde Cem Garipoğlu’nun yakalanması için kullanılan ‘muhbir’ olarak gösterdikleri iddia edilmişti. Bunun için Erbarıştıran’ın banka hesabına emniyetin örtülü ödeneğinden 40 bin TL aktarıldığı öne sürülmüştü. “Hesaba aktarılan 40 bin TL Erbarıştıran’ın kızının okul parası mı?” sorusunu akıllara getirdi.
* Erbarıştıran, Mustafa Gülcü’yle geçen mayıs Ankara’da görüştüğünü söyledi. Erbarıştıran, “Lokantada yemek yedik. Gülcü teknik takipte olduğumu, dikkat etmem gerektiğini, görüşmelerimizde özel bir telefon ve hat üzerinden yapmamız gerektiğini söyledi” dedi.
Ailece görüşüyorlar
* Erbarıştıran, Uzunkaya’yla ailece görüştüklerini anlatarak, şöyle dedi: “2008’de Afyon’da bir otelde ailece tatil yaptık. Uzunkaya’yla ekimde İzmir Agora İş Merkezi’nde bir araya geldim. Bana adli olarak dinlenip takip edildiğimi, adli soruşturmadan ceza almamak için nasıl hareket etmem gerektiğiyle ilgili yönlendirmelerde bulundu. Uzunkaya, İzmir’deki soruşturmanın içeriği öğrendikten sonra Erbarıştıran’la karşılıklı menfaat ilişkisine dayanan senaryo geliştirdi. Uzunkaya, herkesin bilebileceği ve güncelliği olmayan bazı bilgileri telefonda Erbarıştıran’la konuşarak “eleman” görüntüsü vermeye çalıştı. Senaryoyu yazılı hale getirerek resmiyete dökmek için İstihbarat ve KOM Daire Başkanlıklarına ve adli makamlara gönderdi.
* Uzunkaya, Erbarıştıran’ın 23 Kasım’da tutuklanmasının ardından, 2 Aralık’ta eşi Ayten Erbarıştıran’la görüştü. Şirinyer Seda Pastanesi önünde yapılan görüşmede Uzunkaya, Erbarıştıran’dan soruşturmanın detaylarıyla ilgili bilgi aldı. Ayten Erbarıştıran savcılığa verdiği ifadesinde Uzunkaya’yla yaptıkları görüşmeyi detayıyla aktardı. Bu ifadeler üzerine savcılık polis müdürlerini ifadeye çağırdı.
Damadı bile dolandırıldı
* İRFAN Erbarıştıran, ilk olarak 20 Aralık 1979’da İzmir Karataş Lisesi öğrencilerini boykota teşvik etmek suçundan öğrenim özgürlüğünü engellediği gerekçesiyle gözaltına alındı. Erbarıştan’ın ikinci olayı, 29 Ağustos 1989’da dolandırıcılık ve hileli iflas suçundan gözaltına alınması oldu. Erbarıştıran’ın ifadesine son kez 17 Kasım 2008’de başvuruldu. İrfan Erbarıştıran, İzmir’de Gülay Uysalef’nin 50 bin TL’sine dolandırıcılık yoluyla el koymak ve Uysalefe’nin parasını istemesi üzerine tehdit ve hakaret etmekle suçlandı.
* İrfan Erbarıştıran, Celal Uzunkaya’nın Almanya’da yaşayan damadı Kamil Manzak’ı bu ülkede ortak benzin istasyonu almak bahanesiyle 50 bin Euro dolandırdı. Erbarıştıran, bu parayı çete üyeleriyle birlikte kumar ve eğlencede harcadı. Celal Uzunkaya, damadının dolandırıldığından daha sonra haberdar oldu.
* İrfan Erbarıştıran, İstanbul’da şirket sahibi K.K.’den “Yunanistan’a ihraç edilecek ürünlerle ilgili sağlam bağlantılarım var” diyerek 8 bin Euro aldı, mağdurun Mercedes marka otomobiline el koydu.
Soruşturma kapsamında 20 Kasım’da gözaltına alınan İrfan Erbarıştıran, Tahir Saraç ve Cem Gülbayoğlu halen cezaevinde.