Neler yapmadık şu Kıbrıs için...

Güncelleme Tarihi:

Neler yapmadık şu Kıbrıs için...
Oluşturulma Tarihi: Kasım 17, 2001 00:00

SON günlerde Kıbrıs ‘‘Ölürüz de vermeyiz’’ ile ‘‘Verelim de kurtulalım’’ gitgelleri arasında yoğun tartışmalara neden oluyor.Oysa Kıbrıs'ın yeniden bir Yunan adası haline getirilmesi için altımızdan yavaş yavaş çekildiğinin farkında değiliz.Kıbrıs, her zaman Türk toplumu için bir ulusal dava olmuş, uğruna kan akıtılmış, şehitler verilmiştir.Bu süreçte kimileri kahraman olmuş, kimileri haklı veya haksız vatan haini... Emekli Albay İsmail Tansu'un ‘‘Aslında Hiç Kimse Uyumuyordu’’ adlı kitabında Kıbrıs'la ilgili çok gizli bilgiler gün yüzüne çıkıyor. İsmail Tansu, Rumların adayı Yunanistan'a bağlamak için 1955 yılında kurduğu gizli terör örgütü EOKA'ya karşı Menderes hükümetinin emriyle Genelkurmay Özel Harp Dairesi tarafından 3 yıl sonra oluşturulan ‘‘Türk Mukavemet Teşkilatı’’nın (TMT) başına getirilen kişidir. TMT'nin kurulma düşüncesi, zamanın Dışişleri Bakanı Fatin Rüştü Zorlu'ya aittir. Zorlu, Kıbrıs konusunda güçlü bir politika yürütülebilmesi için EOKA'ya karşı gizli bir direniş örgütünün gerekli olduğuna karar verir. Önce Genelkurmay'ın olurunu alır, sonra doğru Başbakan Menderes'e giderek düşüncelerini açar.Menderes bir süre düşünür ve ‘‘Olur’’ der. Bunun üzerine TMT'nin kurulması emri verilir.* * *Örgütü kurma görevi dairenin başkanı Tümgeneral Daniş Karabelen tarafından o yıllarda binbaşı olan İsmail Tansu'ya verilir. TMT hücre sistemine göre kurulur. Hücrelerin hiçbiri, Türkiye'den İş Bankası müfettişi kimliğiyle Kıbrıs'a gönderilen örgüt lideri Bozkurt kod adlı Albay Rıza Vuruşkan'ı tanımaz. Örgüt kuruluşu tamamlanırken bir yandan da adaya gizlice silah sokulur. Bu silahlar ordudan çok az insanın bilgisi dahilinde alınarak Mersin'de depolanır ve oradan adaya gönderilir. Akıl almaz zorluklar ve güçlüklerle adada ilk aşamada 5 bin mücahit silahlandırılır. TMT'nin varlığından ne Rumlar, ne İngilizler, ne de Amerikalılar 1963’e kadar haberdar olabilirler.* * *21 Aralık'ta 1963’te EOKA ‘‘Türkleri İmha Planı’’ (AKRİTAS) gereğince saldırı başlatınca örgüt yeraltından çıkarak Rum çetelerinin karşısına dikilir. Böyle güçlü, organize ve yiğitçe bir direnişle karşılaşan Rumlar şaşkına dönerler. AKRİTAS planı suya düşer. Bu arada Türkiye'de 27 Mayıs İhtilali olur ve Demokrat Parti iktidarı devrilir. DP'lilerin çoğu tutuklanıp Yassıada'ya kapatılır. Menderes ve Zorlu, Kıbrıs'a gönderilmek için ordudan temin edilen silahlar yüzünden de suçlanırlar. 27 Mayıs'ı yapan kadro, Menderes'in bu silahları kurduğu gizli sivil örgüte verdiğine inanır.İsmail Tansu gerçeği ihtilalin güçlü Albay'ı Alparslan Türkeş'e gidip anlatır. Ama bir süre sonra Türkeş ve 13 arkadaşı Milli Birlik Komitesi'nden dışlanıp sürgüne gönderilince suçlamalar açıklığa kavuşturulamaz.Menderes, Zorlu ve Maliye Bakanı Hasan Polatkan yargılamalar sonunda idam edilir.İsmail Tansu'nun anlattıklarına göre, Kıbrıs'a gönderilen silahlarla ilgili gerçeği bilen Türkeş idamların engellenmesi için bazı girişimlerde bulunur ama etkili olamaz.Kıbrıs bugünlerde ne yazık ki ayaklarımızın altından kayıp gidiyor. ‘‘Aman gitsin kurtulalım’’ diyenler de var, ‘‘Hayır, ölürüz de vermeyiz’’ diyenler de...Nerelerden nerelere geldik...
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!