Nefesler tutuldu gözler Brüksel'de

Avrupa Birliği Komisyonu'nun 29 üyesi "Türkiye ile müzakere başlamasına karar vermek için yarın sabah son kez toplanacak ve rapora son şeklini verecek. Raporun genelde olumlu olması bekleniyor. Ancak, komisyondaki Türkiye karşıtı sekiz üyenin yeni şartlar eklemek için uğraş vereceği belirtiliyor. Ankara'da ve Batı başkentlerinde nefeslerin tutulup beklendiği rapor saat 14.00'de açıklanacak. AB Komisyonu'nun Türkiye raporunun açıklanmasına ilişkin program taslağı belirlendi. Komisyon sözcüleri, AB Komisyonu'nun sabah erken saatte toplanacağını ve üç bölümden oluşan raporu tartışarak, onaylayacağını belirttiler. İlerleme Raporu’nu yayınlamasının arefesinde Ankara’da heyecanlı saatler yaşanıyor. Ankara’da gerek Türk, gerekse AB diplomatik çevrelerinde Komisyon’un tavsiyesinin nihai şekli, büyük bir merakla bekleniyor. ERDOĞAN: KRİTERLER YERİNE GETİRİLDİAvrupa Konseyi Parlamenter Meclisi toplantısına katılmak için Fransa'nın Strasbourg kentine giden Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, AB Komisyonu'nun raporunu beklediklerini belirtti ve "Biz samimiyet sınavını başarıyla verdiğimize inanıyoruz. Şimdi sıra verilen sözlerin tutulmasında" dedi. Erdoğan Esenboğa Havalimanı'nda gazetecilerin, "Türkiye'nin üyeliğinin referanduma götürülmesiyle" ilgili bir soruyu, "Böyle bir şey olamaz.Kıstaslar, ilkeler belli. Son olarak Kopenhag 2002 zirvesinde kriterler yerine getirildiğinde görüşmelerin 2004 yılında gecikmeksizin başlayacağı ifade edilmiştir. Kriterler yerine gelmiştir. Başka bir şart yoktur" diye yanıtladı. ERDOĞAN: B VE C PLANIMIZ VARBaşbakan Erdoğan, AKPM toplantılarına katılmak için yurtdışına gitmeden önce Başbakanlık Resmi Konutu'nda Avusturyalı basın mensuplarıyla görüştü. AB yolunda kendisini en çok şaşırtan ülkenin Avusturya olduğunu kaydeden Erdoğan, şöyle konuştu: “Ben inanıyorum o bir rüzgardı geldi geçti. Bu aşamada Avusturya'dan olumlu tavır bekliyoruz. Olumsuz gelişmeler bizi şaşırttı. Sayın Başbakan ile futbol maçına hazırlanıyordum. Dostluk maçıydı bu maç. Avusturya ile Türkiye karşılıklı olarak güç bulacaklardır. Dünyaya müşterek katkıda bulunalım.” Başbakan Erdoğan, “A Planı” dışında planlarının olup olmadığını soran bir Avusturyalı gazeteciye, “B ve C planı olmayan siyasetçi yoktur” yanıtını verdi. RAPOR YARIN SAAT 14.00'TE AÇIKLANACAKAB Komisyonu Başkanı Romano Prodi ve genişlemeden sorumlu üyesi Günter Verheugen, öğleden sonra, Avrupa Parlamentosu'na giderek parlamenterleri bilgilendirecekler. Aynı saatte, belgeler basına dağıtılacak. Günter Verheugen'in sözcüsü Jean-Christophe Filori, geçen yıllarda basın salonunda ve Avrupa Parlamentosu'nda, belgelerin dağıtımı sırasında yaşanan kargaşanın hatırlatılması üzerine, “Rapor dağıtıma hazır hale gelir gelmez tüm fotokopi makineleri sizler için süratle çalışacak” dedi. Verilen bilgiye göre, Verheugen, Avrupa Parlamentosu'ndaki konuşmasının ardından AB Komisyonu'na gelerek bir basın toplantısı düzenleyecek. FİLORİ: TEK GÜNDEM TÜRKİYE DEĞİLFilori, “Umarım Verheugen'in yanında Komisyon Başkanı da yer alır” diye konuştu. Filori, yarın tek gündem maddesinin Türkiye raporu olmadığını, Romanya, Bulgaristan ve Hırvatistan ile ilgili raporların da açıklanacağını belirtti. LAGENDIJK BASIN TOPLANTISI DÜZENLEYECEKAB Komisyonu'nun raporunun açıklanmasının ardından Avrupa Parlamentosu'nda çeşitli siyasi grupların açıklama ve değerlendirmeler yapmaları bekleniyor. Bunlar arasında, Yeşiller Grubu üyesi ve Avrupa Parlamentosu-TBMM Karma Parlamento Komisyonu (KPK) Eşbaşkanı Hollandalı Joost Lagendijk'in öngördüğü bir basın toplantısı da bulunuyor. ANKARA HEYECAN DORUKTAKomisiyon’un müzakerelerin başlamasını önerirken bazı üye devletlerden gelen tepkileri gidermek için "gecikmeden başlaması" ifadesini kullanmayacağı sanılıyor. Buna karşın, Avrupa Anayasası referandumunun sonrasında başlatılması yolundaki çağrılara karşın, müzakerelerin yine 2005 yılında başlayabileceği belirtiliyor.Üst düzey bir AB diplomatı da Türkiye ile müzakerelerin taraflarca askıya alınabileceği yolundaki duyumları değerlendirirken Bulgaristan için benzer bir düzenleme getirildiğini belirterek "ancak gerçek budur ki müzakereler başlarsa, bir gün biter" diye konuştu.Öte yandan Ankara’da genişlemeden sorumlu Komisyon Üyesi Günter Verheugen’in verdiği mücadeleye de dikkat çekiliyor. Türkiye’ye verdiği destekten dolayı büyük bir baskı altında bulunduğu ifade edilen Verheugen ile Komisyon Başkanı Romano Prodi’nin tepkileri azaltmak için çaba gösterdiği de kaydediliyor.Türkiye’nin Rum Kesimini gümrük birliğine alması kararının etkileri de tartışılıyor. AB diplomatik kaynakları, Türkiye’nin böyle bir adım çok daha önce atması gerektiğini belirtmekle birlikte yine kararın çok olumlu karşılıyorlar.Buna karşın, Ankara’daki kulislerde Türkiye’nin 17 Aralık Zirvesi öncesi Rum Yönetimini tanımayı planlamadığı belirtiliyor. AB diplomatik kaynakları da Ankara’dan böyle bir adım atması beklentisi içerisinde olmadıklarını ifade ediyorlar. Aynı kaynaklar, Rum Kesimi’nin zirvede müzakereleri veto etmesine ihtimal vermiyorlar.�