Neden somut düşünemiyoruz?

Güncelleme Tarihi:

Neden somut düşünemiyoruz
Oluşturulma Tarihi: Haziran 19, 2003 00:00

DİKKAT ediyorum, şahsiyetini statükoya teslim etmiş, akıl kullanmayı katiyen öğrenmemiş, dolayısıyla analiz yapmayı akıl dahi edemeyen, somut iddialara somut cevaplar verilmesi gerektiğini bir türlü öğrenemeyen köşe yazarları, sözde akademisyenler, hatta okurlar; işlerine gelmeyen her görüş karşısında sanki aynı merkezden komut almışlar gibi ortak sözlerle saldırmaya başlıyorlar.- Ulan Rum dölü, AİHM'nin Rumların emrinde bir kuruluş olduğunu bilmiyor musun?Aynı mantık, Refah Partisi'nin itirazı AİHM'de reddedildiğinde:- Ne haber, AİHM son sözü söyledi, bizi doğruladı, diye yazmıştı.Rum dölü, vatan haini, satılmış ajan, liboş, şeriatçı entel, bu zavallı mantığın kullandığı aklın ortak sözleri!* * *Adı büyük kendi küçük prof.'lar, köşeli yazarlar, okuduğunu anlamayan okurlar sadece kendilerinden sorumlular ama aynı akıl eksikliğini devletlülerde görünce insan kamu adına irkiliyor.Uluslararası hukuk alanında uzman bir dostum: - Türkiye uluslararası sorunlarını hálá güçle çözmeye çalışıyor, uluslararası hukuk normları ile katiyen ilgilenmiyor, diyor.Haklı, attığımız imzaları bile inkár edebiliyoruz.* * *1) Helsinki'de 10.11.1999 tarihinde varılan anlaşmanın 4. maddesine göre AB üyesi veya adayı tüm ülkeler 2004 yılının sonuna dek aralarındaki tüm ihtilafları çözmek zorundalar. Aksi halde, taraflar aralarındaki ihtilafları Lahey Adalet Divanı'na götürmeyi kabul etmek zorundalar. Bu madde çerçevesinde tüm AB adayları kendi aralarındaki meseleleri çözdüler bile. Biz şimdiye dek ne yaptık?2) Yunanistan 21.12.1993 tarihinde Batı Avrupa Birliği çerçevesinde Ege meselesinin kendi güvenlik meselesi olduğunu ve Uluslararası Adalet Divanı kapsamında çıkarılmasını istedi, biz bu konuda bu güne dek neden gıkımızı çıkarmadık?3) KKTC'nin Müslüman ülkeler dahil, dünyada hiçbir ülke tarafından tanınamayacağı, tanıyacak ülkelere amborgo uygulanacağı BM Güvenlik Konseyi'nin 541 ve 550 No'lu kararları ile mühürlenmiş iken hálá ona-buna ‘‘Lütfen bir zahmet KKTC'yi tanıyın’’ diye yalvarmanın mantığı ne?4) AİHM, 10.05.2001 tarihinde almış olduğu kararla Kıbrıs'ta kayıp kişilere ilişkin olarak Türkiye haksız bulmadı mı? 5) Loizidou davasında yine AİHM'de 28 Temmuz 1998 tarihinde 650 bin $ tazminata mahkum olmadık mı? O tarihten beri bir de yıllık %8 faiz ödemeye mahkum değil miyiz?6) Ahmet Cavit An adlı Kıbrıslı bir gazeteci Güney'e geçmek için izin alamayınca Türkiye Cumhuriyeti'ni AİHM'de dava etmedi mi? Dava 20.02.2003 tarihinde sonuçlanıp, Türkiye Cumhuriyeti 19.500 Euro ödemeye mahkum olmadı mı?* * *Hukuk alanında neden hep kaybediyoruz?Cevabı ‘‘BM'nin ve AİHM'nin Rum ajanları olduğu!’’ mudur?
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!