Ne mi yazmalı

Güncelleme Tarihi:

Ne mi yazmalı
Oluşturulma Tarihi: Ekim 18, 2003 00:00

AKTÜALİTE bazen öylesine yoğun ve öylesine içiçe bir seyir izliyor ki, insan hangi olay hakkında yazacağına şaşırıyor.Bu yüzden, bazen biz köşe yazarları adına hayıflanıp 'her gün konu bulmak pek zor olmalı' diyen nazik okuyucular aman hiiiç üzülmesin. Böyle bir sorun yok.En azından, dünya hakkında da kalem oynatan naçiz kulunuz açısından yok.Kabul, belki bütün ömrünü ufuksuz taşra siyaseti dedikodularına ve bütün mürekkebini de şuna buna çamur atmaya vakfetmiş bir kaç zat-ı muhterem, o çamuru kendilerine taşıyan değirmenin suyu kesildiğinde konu derdine düşüyor olabilir.Fakat bunların gayet istisnai bir nitelik arzettiğini ve diğer meslektaşlarımın da ezici çoğunluk olarak, tıpkı benim gibi, 'ne yazacağım' değil, 'neyi yazacağım' sancıları çektiğinden eminim.* * *EVET, 'neyi yazacağım'? Önceliği hangisine vermeliyim?O öncelik tercihini de nasıl bir kıstasla belirlemeliyim?Örneğin, kendi açımdan yola çıkarak dünü ele alalım.Sırf dış dünyayla sınırlandığım takdirde, Azarbaycan'daki seçim düzenbazlığı ertesi Bakü'de gelişen olaylar dizisi; Irak'a ilişkin olarak BM Güvenlik Konseyi'nin ABD'yi 'ferahlatan' kararı ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın da katıldığı AB zirvesinin Brüksel'de noktalanması gibi üç 'baba konu' önümde duruyordu.Dolaylı ve dolaysız, her üç mesele de Türkiye'yi çok yakından ilgilendiriyor.Azarbaycan'ı zaten 'kardaş' addediyoruz ve de burnumuzun dibindeki bir 'demokrasi' (!) soytarılığını es geçmek etik suç oluşturur.New York'taki BM kararı ise Ankara'nın Irak'a asker göndermesine ilk 'diplomatik altyapı' anlamına geldiğinden, üzerinde mutlaka durmak gerekir.Brüksel'deki zirveye gelince, eh muhtemel AB anayasası tartışılıyor ve sen de o AB'ye üye olmak için yırtınıyorsun, 'şimdilik boş ver' diye yorum getirmezsen, siyasi, felsefi ve zihni temelde henüz üyeliği hak etmediğini ortaya koymuş olursun.Eh sorarım size, 'neyi yazmalı?''* * *SONRA, sırtımda yumurta küfesi mi var, niçin illa 'hariciye' yazacak mışım?Yine örnek, İmam Hatip Liseleri konusundaki sade suya tirit tartışmanın toplumsal boyutundan, Ankara'daki ricalin Rum ve Ermeni Patrikhanelerinin büyük değerini hala anlayamamasına; veya, Uzan hortumcularının şimde de kılavuzu karga misali, 'Karanlıkçı' Maocularla 'dirsek teması'na geçmesinden, hayırdır inşallah, Aralıktaki oylama öncesi 'KKTC'de aniden başlayan 'vatandaşlık furyası'na (!), canım 'yerli konular' hakkında da öyle bir kalem oynatmak istiyor.Batı'daki Katolik eğitimle İHL'ler arasındaki bazı paralellikleri mi vurgulamak; Yunan Klise'sinin neden Fener Patriği Bartholomeos Hazretlerine savaş açtığını ve Ermeni Patriği 2. Mesrop Hazretlerine niçin Van uçağında hep 'yer yok' denildiğini mi sorgulamak; daha dün Uzan familyasına küfür basan 'Karanlıkçı'ı Maocuların bugün hortumcularla kolkola girmesindeki vantuzlama hesabını mı açıklamak; 'KKTC' seçimleri öncesindeki 'vatandaşlık furyası'nın hangi bit yeniğinden kaynaklandığını mı vurgulamak, 'dahiliye' de yazılacak o kadar çok şey var ki!* * *AMA malum, sütun belli, sütunun satırı belli, satırın da puntosu belli.İşte zaten de şimdi hepsi bitti!Nazik okuyucular sakın hayıflanmasın, bizlere konu yok değil, yer yok!
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!