Müslümanlık ve beleş elektrik

Güncelleme Tarihi:

Müslümanlık ve beleş elektrik
Oluşturulma Tarihi: Ocak 31, 2002 00:00

BUGÜN size Mardin'de görev yapan bir bayan öğretmenden aldığım mektubu iletiyorum. Çarpıcıdır, ibret belgesidir. Öğretmenin ismini açıklamıyorum.‘‘Buraya geldiğimde dikkatimi çeken ilk nokta, yerli halkın aptesimiz bozulur gerekçesiyle benimle tokalaşmamaları oldu. Para uzatırken bile, elim ellerine değmesin diye şekilden şekile girmek zorunda kalıyorum. Dini inançlarıdır, saygı duyuyorum. Ama dinin gereklerini böylesine yerine getiren, ya da getirmeye çalışan bu insanların kul hakkını yerken çok rahat olmaları beni çok şaşırtıyor. Çünkü burada oturan hemen herkes, elektriği kaçak kullanıyor. Bu olay çok normalmiş gibi kimse kimseden çekinmiyor. Bu yerli halkın içinde öğretmen, doktor, diş hekimi, mühendis gibi okumuş, kültürlü insanlar da var. Burada yaşayanlar öyle şebekeler kurmuşlar ki, kimse kimseyi şikayet edemiyor. Herkes birbirinin akrabası. Faturaları ödeyenler ise biz dışarıdan gelen zavallı memurlar. Mardin ve çoğu ilçelerinin mimari yapısını taştan evler oluşturur. Dışarıdan çok köhne görünen evlerin içine girdiğinizde, adeta bir saraya girdiğinizi sanırsınız. Çünkü en son çıkan tüm elektrikli eşyaları bu evlerde görebilirsiniz. Klimalar, no frostlar, dekoderli televizyonlar, çamaşır-bulaşık makineleri ve özellikle elektrikli sobalar. Elektriği hiç düşünmeden ve insafsızca tüketiyorlar. Kış aylarında hepsi elektrikle ısınıyor ve bir kuruş bile para ödemiyorlar. Çok zoruma gidiyor. Dinine bu kadar düşkün olan, bu nedenle bizlerle el bile sıkışmayan insanların acaba hiç mi vicdanları sızlamıyor? Ya da kul hakkı yediklerinin farkında mı değiller? Nasıl oluyor da devletimiz bunu fark etmiyor? Nasıl görmüyor, nasıl bu kadar duyarsız olabiliyor?’’Bayan öğretmen şaşkın. Yaşadığı derin çelişkinin içinden çıkamamış. Haksız mı?* * *Mektubunda bir konuya daha değiniyor, Güneydoğu'da yaşayan ve Arapça konuşan insanlarımızın hakkını da teslim ediyor:‘‘Diğer bir konu da, son günlerde ortaya atılan Kürtçe eğitim konusu. Mardin'de yaşayanların yüzde 80'i Arapça konuşuyor. Benim görev yaptığım okulda bile çocuklar çok az Türkçe bilerek okula başlıyor. Ama bu yörenin insanları 'Biz Arapça eğitim istiyoruz' diye sokaklarda olay çıkarmıyor. Büyük bir azim ve istekle Türkçe öğreniyorlar ve Türkçe eğitim istiyorlar... Çünkü onları dünyaya açan dil Türkçe. Bunu çok iyi biliyorlar.’’AMERİKA’DA BİR TAYYİP!VE Tayyip Amerika gezisinde, sınava çekiliyor! Orada çok değerli fikir ve görüşlerini açıklıyor! Seçime girip oy alacak ya, o da Kürtçe'den yana tavır koyuyor. Bizim siyasetçiler nedense hep böyledir. Türkiye'de söyleyemediklerini ya yurtdışında söylerler, ya da dış gezilere giderken uçakta açıklarlar. Allah onlara Türkiye sınırları dışında ilham verir, dilleri o zaman çözülür!Tayyip de öyle olmuş, Türkiye'de söyleyemediklerini Amerika'da söylüyor.Örneğin kendisine soruluyor: ‘‘HAMAS bir terör örgütü müdür?’’...Yanıtı şöyle: ‘‘Bu konuda bilgim yok. Teröre bulaşmışsa teröristtir, bulaşmamışsa değildir.’’ Bak sen! Tayyip'e Kürtçe eğitim soruluyor, o konuda da yürekli konuşamıyor:‘‘Hangi etnik gruptan olursa olsun, kendi kültürünü korumasından yanayız. Resmi dilin Türkçe olması ve üniter yapıya zarar vermemek koşuluyla, buna müsaade edebiliyoruz.’’ Kürtçe eğitime ‘‘koşullu destek’’ veriyor. Tayyip Amerika'da suya sabuna dokunmadan vaziyeti idare etmeye çalışıyor. O kadar ki ‘‘Biz İslamcı değiliz’’ diyor! Peki siz nesiniz? Sonra ekliyor:‘‘Partimiz, Amerika'nın doğal müttefikidir. Türkiye'de IMF'ye direnenleri üzüntüyle izliyoruz’’. Vay anasını sayın seyirciler! Tayyip Amerika'da görücüye çıkmış, kendini beğendirmeye çalışıyor. Türkiye'de söyleyemediklerini Amerika'da söylüyor. Yıllarca sövdükleri Yahudilerin Amerika'daki lobisinden icazet almaya çalışıyor. Tavşana kaç, tazıya tut!Bunlar İslamcıdır ama değildir. Bunlar Amerikancıdır ama değildir. Bunlar Yahudilere düşmandır ama değildir. Bunları anlamak kolay değildir. Çünkü bunlar, yerine ve zamanına göre her kalıba girmeyi başaran birer bilmecedir.
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!