Mollalara karşıyız

Güncelleme Tarihi:

Mollalara karşıyız
Oluşturulma Tarihi: Temmuz 31, 2001 01:50

Hürriyet parti kurmaya hazırlanan Recep Tayyip Erdoğan'ın ‘Başucu kitapçığı’nı ele geçirdi. Erdoğan'ın danışmanları tarafından hazırlanan ve Mart ayında kendisine sunulan Türkiye Projesi adlı kitapçık, yeni partinin program ve politik hedeflerin ortaya koyuyor.

Kitapta başlıklar özetle şöyle:

Partimiz mollalar ve bilimadamları devletine karşıdır

Siyaset karşısında dine özgürlük verilsin

İslam ya da şeriat devleti modeli Türkiye şartlarına uygun değildir.Bunun vurgulanması partimize meşru bir parti olma statüsü sağlayacaktır.

Üniter devlete evet, üniter topluma hayır. Devlet üniter toplum adına vatandaşlarının vatandaş kimlikleri dışındaki kimliklerini belirleyemez, tanımlayamaz ve vatandaşlarına belirli bir kimliği dayatamaz.

Türkiye'de toplum, resmi düzeyde tek dili konuşan bir toplum, rutin hayat içinde çok dilli bir toplum olabilir.

FARKLI DİLDE EĞİTİME EVET

Tevhid-i Tedrisat Kanunu'nu tadil edilmelidir. Temel eğitim kurumlarında eğitimin içeriği, çok etnisiteli, farklılıklar içeren bir toplum dikkate alınarak değiştirilmelidir.

Türkiye Ortadoğu'da emperyal bir güç olmalıdır. ABD Ortadoğu'daki menfaatlerini Arap hanedanlara dayamıştır ve ülke halkları arasında giderek yükselen demokrasi talepleri karşısında bu hanedanlıklar yıkılabilir. Böyle bir tehlike karşısında ABD için en iyi müttefik ancak Türkiye olabilir.

Partimiz, körü körüne düşmanlık veya bağlılık yerine Batı'yı anlamamız gerektiğine inanır.

ORDU DEMOKRASİ İLE ÇELİŞİR

Ordu ve demokrasi birbirleri ile çelişen kurumlardır. Çünkü ordu silah, savaş, çıplak güç, gizlilik ve kumanda demektir. Oysa demokrasi sorgulama, iktidar paylaşımı, hukuk diyalog ve müzakere, ikna ve şeffaf kararlar demektir. Partimiz bu dengenin Türkiye'de sağlanmasını demokratik bir rejimin olmazsa olmaz şartlarından biri olarak görür.

Partimiz kısmen halk kapitalizmi uygulayacak.

OTANTİK KÜRT VARLIĞINI TANIRIZ

Partimiz otantik bir Kürt etnisitesinin varlığının peşinen kabul eder. Türkiye'nin Kürt Sorunu'nu şöyle formüle etmek mümkündür; Kürt sorunu halklararası bir sorun değil, devletin resmi ‘milliyetçi’ veya ‘Türkçü’ elitleriyle ‘Kürtçü’ elitleri arasında bir sorundur.

Partimiz Kürt sorununun Paris'te, Berlin'de, Londra veya Washington'da değil yalnızca Ankara'da çözülebileceğine inanır. Ankara resmi ideolojisinde revizyona gittiğinde ve Türkiye'de hak ve adalet merkezli bir demokratik rejim gerçekleştirildiğinde sorunun çözülememesi için hiçbir neden yoktur.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!