Modern Western’in kahramanı

Güncelleme Tarihi:

Modern Western’in kahramanı
Oluşturulma Tarihi: Eylül 25, 1999 00:00

Haberin Devamı

Liam Neeson, Jedi savaşcısı rolünü keyifli, ilginç ve yorucu buluyor

Eski fizik ve yüksek matematik hocası Liam Neeson'ın tiyatro tutkusu akademik yaşamını sona erdirdi. İkinci bir Einstein olabilirdi, ama o Jedi savaşçılığını seçti. ‘‘Schinder's List’’, ‘‘Michael Collins’’, ‘‘Nel’’ gibi dev eserlere imzasını atan İrlandalı oyuncu Star Wars'ta jedi savaşçısı, Qui-Gon Jin'i canlandırıyor.

Aslında bu, tam dört yıl gecikmeli yapılan bir söyleşi olacak.

Ünlü Dorchester Oteli'nin terasında Londra'nın puslu havasını teneffüs ederken bunu yuvarlak masada yanıbaşımda oturan Liam Neeson'a anımsattım.

Ünlü İrlandalı oyuncu, Venedik Film Festivali'ne ‘‘Michael Collins’’ filmi için gelmişti. Yönetmen Neil Jordan'ın yapıtı ‘‘Altın Aslan’’ için favoriydi. Exelcior Oteli'nin 126 numaralı suitinde sekiz gazeteci sabırla Liam Neeson'un kapıdan içeri girmesini bekliyorduk. Onun yerine odaya film şirketinin emektar basın temsilcisi Jane giri. ‘‘Korkarım röportaj iptal oldu çocuklar. Liam gelemeyecek. Çünkü şu anda Padova hastanesinde önemli bir ameliyat geçiriyor,’’ duyurusunu yaptı.

Bir gece önce Cipriani Oteli'nde yemek yerken Neeson ani olarak rahatsızlanmış, hemen acil servise kaldırılmış ve ameliyathaneye alınmıştı. Teşhis, bağırsak düğümlenmesiydi. Ödülü onun yerine Neil Jordan aldı.

FİZİĞE ELVEDA

Bunu Liam Neeson'a hatırlatıyorum.

‘‘Alt tarafı kalın bağırsaklarımı 12 metre kısalttılar,’’ diyor tebessüm ederek. Sonra ekliyor: ‘‘Size röportaj borcumu şimdi ödeyebilirim.’’

‘‘Star Wars’’ı ve onun canlandırdığı Qui-Gon Jinn'i izledikten sonra alışılmamış bir Liam Neeson var karşımızda. Bol ceketi, ince çerçeveli gözlükleri ile daha çok bir profesörü andırıyor. Sahi Liam Neeson tiyatro sanatına başlamadan önce Belfast'ın Queens Koleji'nde fizik, yüksek matematik ve bilgisayar hocalığı yapıyordu. Kolejin o dönemki rektörü ‘‘Liam aktör olmasaydı bugün dünya, ikinci bir Einstein ile tanışırdı,’’ iddiasında bulunuyor.

Ama o günler geçmişte kaldı Liam Neeson için. Aynı kolejde bilim dalları dışında zorunlu olarak dram hocalığını da üstlenen Neeson, sonunda kendisini sahneye attı. Yine Belfast'ta ‘‘Lyric Players’’ tiyatro ekibine katıldı. İki yıl sonra bu kez öteki İrlanda'ya geçerek, Dublin ‘‘Abbey’’ Tiyatrosu’na transfer oldu.

Bu arada fizik deneyimlerini kuliste sürdürmeye çalıştı. Ama tiyatro sevgisi, rol yeteneği, düzgün Shakespeare İngilizcesi, ses tonu, arka arkaya gelen ödüller sonrasında, Liam Neeson tüm ders ve araştırma kitaplarını, aygıtlarını bir bavula koyup Belfast'a gönderdi. Böylece ‘‘Star Wars’’a kadar uzanan başarılı sanat hayatına ilk gerçek adımı atmış oldu.

MODERN MİTOLOJİ

Evet Mr. Neeson. Yıllar önce ilk ‘‘Star Wars’’ filmi üzerinizde ne gibi bir etki yaptı?

- 1977 yılında Belfast'taydım. O dönem Kuzey İrlanda için çok tehlikeliydi. Kentin her yerinde bombalar patlıyordu. Terör esiyordu. Ben de tiyatrodaydım. ‘‘Lyric’’ tiyatrosunda. Doğruyu söylemek gerekirse reklamlarıyla, halkın ilgisiyle biraz abartı gibi gelmişti. O nedenle merakımdan gittim. Doğru dürüst yer bulamadım ama daha ilk dakikasından itibaren bu fantastik yolculuğa kendimi kaptırdım. Dünyamızdan uzaklara gittim, görkemi gördüm etkisinde kaldım. Daha önce böyle bir mutluluk hissetmemiştim. Doğru, film bitince de üzüldüm. İnsanoğlunun yaşamındaki bir boşluğu doldurdu kanısındayım. Hani o erişilemeyen güce.

Boşluk insanoğlunun hayal gücü mü?

- Bir anlamda tabii. Bir kere film değişik kültürdeki insanların öyküsünü anlatıyor. Hayali deneyimi, gerçekmiş gibi yansıtıyor. Bizlerin yitirdiği efsaneler, masallar, kahramanlar, gelenekler, içeriliyor. Tatmin edici oluyor.

Bir oyuncu olarak filmin bu konudaki etkisini nasıl algıladınız?

- Şimdi ben katolik masallarla büyüdüm. Kelt-İrlanda efsanelerini kafamda yücelterek milliyetçi oldum. Kral Arthur gibi kahramanları ilahlaştırdım. İlk ‘‘Star Wars’’ filmini gördüğümde de bu ilahların hayatta kalma uğraşını, karizmatik sihirbazlar gibi karşıladıklarını; başardıkça olgunlaştıklarını, kazandıkları güçleri topluma yansıtmaya çalıştıklarını hissettim. Galiba modern mitolojinin babası George Lucas'ın yarattığı dünya bu olsa gerek.

George Lucas ile çalışmak nasıldı?

- Çok güzeldi, eğlenceliydi. Çünkü George Lucas, sete geldiği zaman ne istediğini biliyor. Anlatıyor, ardından rolü sana bırakıyor. Üstelik George Lucas, oyuncunun sıradışı önerilerini de saygıyla karşılıyor. Pek sık olmasa bile uyguluyor.

KILIÇ ŞAŞMAMALI

Peki ya ‘‘Star Wars’’ deneyiminiz?

- Çok ilginçti, ama o denli de yorucuydu.

Neden?

- Aslında ben formundaydım. Lazer kılıçlarla düello sahneleri için geçmiş filmlerden deneyimim vardı. Ama işin içine özel efektler girince her santimetrenin önemi var. Salladığın kılıç üç santim şaşarsa, olmuyor. Konsantrasyonu, maksimum düzeyde tutmak gerekiyor.

Özel efektlerin sinemayı tutsak almasını nasıl değerlendiriyorsunuz?

- Bence yönetmenlerin yeni oyuncakları. Çok seviyorlar. Ama ben geçici kabul ediyorum. Zaten özel efektlerle çalışan yönetmenler listesi kısa.

Siz yönetmenliği düşünüyor musunuz?

- Hayır. Ben tiyatrodan geldim. Rol yapmayı tercih ederim. Bir yönetmenin, projesini yapılandırmak, gerçekleştirmek için en az 18 ay üzerinde titizce çalışması gerek. Yapımcı bulması gerek. Oyuncu seçmesi gerek. Bunlar bana göre değil.

Hangi yönetmenlerle çalışmak istersiniz?..

- Ne hazin bir soru. İstediklerimin hepsi öldü. Fellini, Kubrick, John Ford, Kurosava, Zimmermann.

Yaşayanlardan hiç yok mu?

- Aslında var... Şöyle söyleyeyim. Küçükken kovboy filmlerine merakım vardı. John Ford filmlerini kaçırmazdım. Kahramanım John Wayne idi. Sonra Alan Ladd. Şimdi bu ‘‘Star Wars’’ da bir tür modern Western gibi. Ben jedi savaşçısıyım. John Wayne da atlı bir silahşör, bir savaşçıydı. Ne diyordum. Evet, Clint Eastwood yönetiminde veya onun yönettiği, beraber oynayacağımız bir kovboy filmi olabilir. Bunu ciddi bir şekilde düşünüyorum ve sürekli ona mesajlar gönderiyorum. John Wayne'dan sonra belinde Colt tabanca, at üzerine en yakışan kovboy şapkalı o.

CLINT BİR ANLASA

Aile bağlarınız biliniyor. İki çocuğunuzu İrlanda kültürü ile yetiştiriyorsunuz. Filmde ise geleceğin küçük Jedi savaşçı adayına hocalık yapıyorsunuz.

- Baba olmak bu filmdeki rolümü kolaylaştırdı. Koruma, öğretme, eğitme duygusunu tekrar sette yaşadım.

Gelecek bölümde var mısınız?

- Bilmiyorum. George Lucas size ne dedi?

Birçok ödül kazandıran filmde kahramanları canlandırdınız. En etkilendiğiniz hangisi oldu?

- Sanırım ‘‘Schindler's List/ Schindler'in Listesi’’ndeki Schindler'i canlandırmak. Unutmayın, orada yönetmen, Geroge Lucas'ın can dostu Steven Spielberg'di.

Yeni projeleriniz?

- 47 yaşındayım. ‘‘Sefiller’’de son olarak Jean Valjan'ı oynadım. ‘‘Boeing’’ adlı bir filmi bitirdim. Clint Eastwood'un dikkatini çekmek için ciddi uğraş veriyorum.

Gizli Tehlike

''Star Wars/Yıldız Savaşları'' destanı 1977 yılında dizinin ilk filmiyle başladı. Ardından 1980 yılında ikinci film ‘‘The Empire Strikes Back/İmparatorluğun Dönüşü’’ ve 1983 yılında üçüncü film ‘‘Return of The Jedi/Jedi'nin Dönüşü’’ piyasaya çıktı. Bu, ‘‘geleceği geçmişte arayan’’ bilimkurgu dizisi, milyonlarca hayran yarattı.

Filmlerin yönetmeni George Lucas, sinema endüstrisini köklü bir şekilde değiştiren sinemada teknoloji kullanımının öncüsü ve en yetkin uygulayıcısı oldu. 1997 yılında her üç film de, teknolojik olarak elden geçirilerek yeniden piyasaya sürüldü. Yeni bir ‘‘Yıldız Savaşları’’ çılgınlığı yaşandı. Herkes heyecanla devam bölümlerini beklemeye başladı.

George Lucas, nihayet elinde yeni bir senaryo taslağı olduğunu, çekilen ve izlenen üç bölümün dışında 2 ayrı bölümden oluşacak altı filmin daha planlandığını açıkladı.

Ancak en büyük sürpriz şuydu: İzlenen üç film, üç bölümlük dizinin, ikinci bölümünü oluşturuyordu. Böylece yeni piyasaya çıkartılan bölüm, ‘‘Star Wars Episode I The Phantom Menace/ Star Wars Bölüm I Gizli Tehlike’’ seyirciyi, zaman olarak izlenen üç bölümden öncesine götürüyordu.

FİLMDE KİM KİM?

Senaryo ve Yönetim:

George Lucas

Görsel yönetmen:

David Tattersall

Kostüm: Trisha Biggar

Müzik: John Williams

Oyuncular: Liam Neeson (Qui-Gon Jinn), Ewan McGregor (Obi-Wan Kenobi), Natalie Portman (Kraliçe Amidala/ Padme), Jake LLyod (Anakin Skywalker), Ahmad Best (Jar Jar Binks) Terence Stamp (Valorum) Samuel L. Jackson (Mace Windu)

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!