MİT-Yargıtay dosyasında son durum

Güncelleme Tarihi:

MİT-Yargıtay dosyasında son durum
Oluşturulma Tarihi: Eylül 17, 2004 00:00

GEÇEN ağustos ayı boyunca Türk kamuoyunu meşgul eden Alaattin Çakıcı eksenli Yargıtay-MİT tartışması, Yargıtay Başkanı Eraslan Özkaya ile MİT Müsteşarı Şenkal Atasagun'un olayla ilgili farklı aktarımlarıyla tam bir muammaya dönüşmüştü.Yargıtay Başkanı, bir MİT yetkilisi olan Kaşif Kozinoğlu'nun müteahhit Süha Hakkı Şen'i aracı koyarak kendisini ziyaret ettiğini ve görüşmede Çakıcı'nın Yargıtay'daki dosyasının geciktirilip geciktirilemeyeceğini sorduğunu söyledi.MİT Müsteşarı ise Özkaya'nın bu anlatımının gerçeği yansıtmadığını belirterek, Kozinoğlu'nun Yargıtay Başkanı ile devleti ilgilendiren çok gizli bir istihbarat meselesiyle ilgili olarak görüştüğünü söyledi, teşkilat mensubunun arkasında durdu.Özkaya ile Atasagun'un Türk kamuoyuna yaptığı açıklamalar birbirini tutmadı. Olay, bazı dinleme kayıtlarının basına yansımasıyla çok farklı bir görüntü kazandı. Şen'in Çakıcı ile bağlantılı olduğu anlaşıldı. Bazı haberlerde, dinleme kayıtlarına dayanılarak, Kozinoğlu'nun da Çakıcı organizasyonuyla temas içinde olduğu öne sürüldü. BAŞBAKAN'IN TARAFSIZLIK SİYASETİAKP hükümeti, bütün bu karmaşık fotoğrafa bakıp "olay yargıya intikal ettiği için bizim dışımızdadır" şeklinde bir tutum aldı, çatışma halindeki MİT ile Yargıtay karşısında bir tür tarafsızlığa yöneldi. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, 3 Eylül tarihinde ATV'ye bu tutumunu şöyle gerekçelendirdi:"Bu olay şu an yargıdadır. Bu nedenle 'Şu anda bizim dışımızdadır' ifadesini kullandık. Bu konuda tabii bir yargısız infaza gidemeyiz. Türkiye, kuvvetler ayrılığını benimsemiş, buna göre hareket eden bir ülkedir."Erdoğan'ın aynı mülakattaki "Konuyla ilgili olarak MİT Müsteşarı'ndan gerekli bilgileri aldım. Bu bilgiler çerçevesinde olayı izliyorum" şeklindeki sözleri, bir başka mülakatta "MİT de yıpranmamalı, yıpratılmamalı" diye konuşması, Atasagun'un kendisine verdiği izahatı önemsediğini de gösteriyor.SORUŞTURMA, ÜÇ AYRI DÜZLEMDE YÜRÜYORŞimdi bu anlaşmazlığın yargıda hangi aşamada olduğuna göz atalım. Bu konudaki dosyaların yargıdaki seyri üç ayrı düzlemde ilerliyor:Özkaya hakkındaki dosya Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı Nuri Ok tarafından Yargıtay Başkanvekili Mater Kaban'a iletildi. Kaban'ın başkanlığında toplanan Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulu, yaptığı inceleme sonucu Özkaya hakkında ön soruşturma açılması kararı verdi. Yargıtay Genel Sekreter Yardımcısı Ercan Yalçınkaya hakkındaki dosya da Adalet Bakanlığı Teftiş Kurulu'na havale edildi. Bakanlık müfettişleri, Yalçınkaya hakkındaki iddiaları inceliyorlar.İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı da Çakıcı'nın yurtdışına kaçışına yardımcı olan şahıslar hakkında yürüttüğü soruşturma çerçevesinde MİT yetkilisi Kozinoğlu'nun durumunu da inceliyor. Kozinoğlu, temmuz ayı sonunda başsavcılığa çağrılmış ve "tanık" olarak ifadesine başvurulmuştu.Özkaya'nın durumuna ilk aşamada Yargıtay, Yalçınkaya'nın durumuna Adalet Bakanlığı müfettişleri, Kozinoğlu'nun durumuna ise İstanbul'daki başsavcı karar verecek.DOLAYLI DİNLEME KARARI DEVREYE GİRERSEBu noktada başsavcılığın vereceği karar kritik bir önem taşıyor. Başsavcılığın Çakıcı'nın kaçışıyla ilgili soruşturma sonucunda dava açıp açmayacağı, açtığı takdirde Kozinoğlu'nun "sanık" olarak yargılanmasını talep edip etmeyeceği bu aşamada bilinmiyor. Başsavcı, Kozinoğlu'nun suçsuzluğuna kanaat getirip hakkında hiçbir işlem yapmayabilir. Ancak, Kozinoğlu'nun sanık olarak yargılanması kanaatine varması halinde başsavcılığın önemli bir güçlükle karşılaşacağı da savlanabilir. Bu güçlük, Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulu'nun dolaylı dinleme kayıtlarının hukuken delil olamayacağı yolundaki kararıdır. Başsavcılık ya da mahkeme hákimi, Kozinoğlu ile ilgili delillerin dolaylı dinleme yoluyla elde edildiğini belirtip, kendisini sanık olmaktan çıkartabilirler.Nitekim, Kocaeli'nde ortaya çıkarılan akaryakıt kaçakçılığı yolsuzluğuyla ilgili davada Gümrük Müsteşarlığı'ndan iki üst düzey yetkilinin, Yargıtay'ın dolaylı dinleme kararı nedeniyle yargılanmaktan kurtulmaları ilk emsallerden birini oluşturuyor.Yargıtay'ın dolaylı dinleme kararının pek çok önemli dosyanın kaderini etkileyebileceği şimdiden anlaşılıyor.
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!