Milli görüşçü AKP kimi aldatıyor?

Güncelleme Tarihi:

Milli görüşçü AKP kimi aldatıyor
Oluşturulma Tarihi: Nisan 22, 2003 00:00

AKP milli görüşün parçası, uzantısı. Bunu açıktan söyleyemiyor, günün koşullarına uyup renk değiştiriyor. ‘‘Tavşana kaç, tazıya tut’’ diyor. Esen rüzgára göre tavır alıyor. Bir yanda kendisini milli görüşten kopmuş ilan ederken, öte yanda milli görüşü koruyup kolluyor. Türkiye ile Almanya arasında imzalanan ve milli görüşü de ‘‘sakıncalı’’ sayan uluslararası anlaşmanın gerekçesinden milli görüşü cımbızla çıkarıyor. Okumadan imzalamışlar! Dışişleri Bakanı Abdullah Gül tarafından yurtdışındaki temsilciliklerimize gönderilen genelgede Fethullah okulları ve milli görüş ile iyi ilişki kurulması isteniyor. Bunlar basına sızınca da binbir dereden su getirip kamuoyunu uyutmaya kalkışıyor. ***Elimde Alman Anayasayı Koruma Örgütü tarafından hazırlanmış ve başlangıç bölümünü gördüğünüz bir rapor var. Bu örgüt Almanya'nın iç ve dış güvenliğinden sorumlu kuruluş. Raporda ilginç analizler yapılıyor, Recep Tayyip Erdoğan'la birlikte AKP'nin de adı geçiyor.Rapora göre milli görüşün Almanya'daki yayın organı, Türkiye'de de yayınlanan Milli Gazete. Televizyonu ise Kanal 7. Örgütlenmenin başında Mehmet Sabri Erbakan var. Son günlerde bizim basında ismi sık sık geçen, gerçek ismi Osman Yobaş olup Yavuz Çelik Karahan sahte ismini kullanan kişi ise milli görüşün başındakilerden biri. Osman Yobaş adam öldürmekten sanık. Sahte kimlikle 20 yıldan beri Almanya'da yaşıyor, Alman yetkililerden ses yok! ***Şimdi Alman devletinin raporuna çok özetle bakalım ve AKP hükümetinin kimleri koruduğunu bir kez daha görelim. Belgede şu ifadeler yer alıyor: ‘‘Milli görüş Almanya'da faal olan en büyük İslamcı örgütlenmedir. Müslümanlar için şeriattan kaynaklanan kuralları geçerli kabul ettirmeyi hedef seçmiştir. Müslümanlar bunların baskısıyla bağlayıcı yükümlülükler altına sokulmakta, hem anayasal güvence altındaki temel hakları sınırlanmakta, hem de Müslümanları çoğulcu toplumdan soyutlamak amaçlanmaktadır. Örgüt bu davranışıyla Almanya'nın hür ve demokratik düzeniyle ters düşmekte, bu yüzden de Alman devleti tarafından gözetim altında tutulması gerekmektedir.’’ Alman devletinin belgesinde daha sonra şöyle deniliyor: ‘‘Mayıs 2000 kongresinde, Necmettin Erbakan çevresinde kümelenmiş olan gelenekçiler ile İstanbul'un eski belediye başkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın çevresindeki yenilikçiler arasındaki gerilim ilk kez ortaya çıktı. Gelenekçiler İslamcı yapıya sıkıca sahip çıkarken, yenilikçiler demokratik yapı konusunda ödünler verdi. Necmettin Erbakan gibi siyaset yasağı cezası alan R. Tayyip Erdoğan, delegelerin önemli bir bölümünü kendi yanına çekti. Yenilikçiler AKP'yi kurdular.Her iki parti de, milli görüşe sadık kuruluşlardır. İslamcıların iki partiye bölünmeleri ideolojik bölünme veya rakip olmaktan çok, hakimiyete (iktidara) ulaşmada yatmaktadır.’’Alman devleti tarafından hazırlanan raporun sonraki bölümlerinde bunların Almanya'da büyük paralar topladığı, Milli Gazete ve Kanal-7 yayınlarıyla destek gördükleri anlatılıyor...Ve bizim AKP hükümeti, Almanya ile yapılan anlaşmada milli görüşün ‘‘sakıncalı örgüt’’ olmasını öngören bölümü ayıklamakta sakınca görmüyor! Hem de altında kendi bakanlarının imzaları olduğu halde! Sonra da dış temsilciliklerimize Abdullah Gül imzasıyla genelge gönderip ‘‘Aman haaa, bunlarla ilgilenin ve destek olun’’ diyor! Niçin, neden?.. Çünkü milli görüşçü AKP iktidarı ikili oynuyor. Bir yanda tabanını Erbakan kapmasın diye çaba harcıyor, öbür yanda ise takıyye yapıp esen rüzgára göre biçim alıyor, sessiz ve derinden gidip uygun koşulların oluşmasını bekliyor. Varsın bazıları bunları görmesin, ülkemizin şiir gibi, orkestra gibi uyumlu yönetildiğini zannetsin!
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!