MHP-Derviş ilişkisi

Güncelleme Tarihi:

MHP-Derviş ilişkisi
Oluşturulma Tarihi: Temmuz 13, 2001 00:00

GEÇEN pazartesi sabahı yapılan ve Telekom krizinin ele alındığı liderler zirvesinde Devlet Bakanı Kemal Derviş hazır bulunmadı.Daha dikkat çekici olan, aynı gün akşam saatlerinde yapılan ve yine ekonomi ağırlıklı olan ikinci zirveye Derviş girerken, bu kez MHP Lideri Devlet Bahçeli'nin katılmamasıydı.Bu, yeni bir durum değil. Bahçeli, ilke olarak liderler zirvelerinde Derviş'le aynı masaya oturmuyor. Bu koşullarda ikili bir görüşme yapacaklarını düşünmek, zaten hayalcilik olur. Bahçeli, daha önce Derviş'in görüşme taleplerini geri çevirmişti. Derviş de artık kendisinden randevu talebinde bulunmuyor.Ayrıca, MHP'li bakanlar da mümkün olduğu ölçüde kendisiyle temastan kaçınıyorlar. Özetlemek gerekirse, mesafeli, soğuk, güvensiz bir ilişki, daha doğrusu ilişkisizlik söz konusu. Bazı MHP yetkililerinin konuşmalarında ise sıkça Derviş'e dönük açık bir husumet havası okunuyor.* * *Bahçeli'nin, kendisine göre muhtelif nedenleri olabilir bu tavrı almasının gerisinde. Bir kere, daha başında Derviş'in kabineye katılmasına sıcak bakmamış, Ecevit'in ricasına zoraki bir şekilde ‘‘evet’’ demişti Bahçeli.MHP lideri, ayrıca Derviş'in bakanlığını DSP'ye katılması koşuluna bağlamış, ancak bu beklentisi karşılıksız kalmıştı. Bahçeli, Derviş'in dördüncü bir koalisyon ortağı gibi gözükmesine karşıydı. Ancak Derviş, ilk günden itibaren hep dördüncü ortak olarak algılandı. ‘‘Niyet Mektubu’’nun IMF'ye gönderilmesi sürecinde yaşananlar kopmayı getirdi. Bahçeli'ye göre, Derviş mektubun imzalanması sürecinde kendisine doğruyu söylememişti.Bahçeli'nin ayrıca, Derviş'in üslubundan hiç hazzetmediği, kendisini dikkatsiz ve saygısız bulduğu da belirtilebilir. Bu tabloya, MHP çevrelerinin IMF'ye duyduğu alerji ve Derviş'i ‘‘IMF'nin adamı’’ olarak görmelerinin getirdiği psikoloji de eklenmelidir.* * *Şimdi, MHP liderinin, Derviş'e dönük rahatsızlığında önemli ölçüde haklı olduğunu varsayalım ve ardından şu soruya yanıt arayalım:Türk ekonomisinin içinden geçtiği krizin derinliği, koalisyonun ikinci büyük ortağı ile ekonomik programının sorumluluğunu üstlenmiş olan bakanı arasında bu ölçüde bir güvensizliği ve çatışmayı kaldırabilir mi?MHP-Derviş ilişkisinin bugün olduğu gibi gerginlik ve diyalogsuzluk üzerinde devam etmesi, gerek uluslararası finans çevrelerinde yarattığı tereddütler, gerek kamuoyuna taşıdığı tedirginlikle, ekonomik programın önündeki en önemli pürüzlerden biri olarak ortaya çıkıyor. Aynı aktörlerle yola devam edilecekse, bu ilişkinin bir şekilde onarılması artık elzem olmuştur. Başbakan Bülent Ecevit ve koalisyonun diğer ortağı Mesut Yılmaz'a burada önemli bir görev düşüyor. Tarafların birbirlerini sevmeleri gerekmiyor. Ama birbirlerini terk edemiyorlarsa, mesafeli de olsa düzgün bir çalışma ilişkisini tesis etmeleri zamanı çoktan gelmiştir.
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!