Mevlana ABD'nin en çok satan ÅŸairi

Güncelleme Tarihi:

Mevlana ABDnin en çok satan şairi
OluÅŸturulma Tarihi: Eylül 30, 2001 00:00

Amerikalılar Mevláná Celaleddin'i on yıl kadar önce Prof. Coleman Barks'ın popüler ÅŸiir çevirileriyle tanıdı. New age akımının da etkisiyle büyük Ä°slam mistiÄŸi, Amerika'da müthiÅŸ ilgi uyandırdı. Kurulan sufi toplulukları, her yıl toplantılar düzenlemeye baÅŸladı. Harper Collins tarafından yayımlanan ÅŸiirler, best seller listelerine girdi. Bu ilgi öyle bir hale geldi ki, Wall Street Journal Gazetesi, ‘‘Rumi çılgınlığı’’ baÅŸlıklı bir yazı bile yayımladı. Mevláná'nın kendi özünden koparılarak AmerikanlaÅŸtırıldığını, bir anlamda sulandırıldığını iddia eden uzmanlar da var. Öyle ya, Coleman Barks, üçüncü elden yaptığı Mevláná çevirilerinde ‘‘windowshopping’’ (vitrinlere bakmak) gibi çaÄŸdaÅŸ Amerikanca deyimler bile kullanmış!Mevláná ya da Batılıların onu tanıdığı adıyla Rumi, Amerika'nın en çok satan ÅŸairi. Doksanların başında popüler olan ve son on yıldır artan bir ilgi gören Mevláná Celaleddin-i Rumi, bazı satış listelerinde Amerika'nın taptığı ‘‘Harry Potter’’dan bile önce geliyor. Ãœnlü düşünür, mistik, ÅŸair Mevláná'nın Amerika'da neden bu kadar popüler olduÄŸunu araÅŸtırdık. Ä°slam dininin Amerika'da son yıllarda en hızlı büyüyen din olduÄŸunu düşünürsek, Mevláná'nın popülerliÄŸine de bir açıklama getirmiÅŸ oluruz. Ancak hayat felsefesiyle herkesi kucaklayan ve ‘‘kim olursan ol gel’’ diyen Mevláná'nın Müslümanlar dışında da geniÅŸ bir okur kitlesi var.Mevláná'nın şöhreti, doksanlı yılların başında özellikle Amerikalı Profesör Coleman Barks'ın Mevláná çevirileri yapmasıyla baÅŸladı. Fitzgerald'ın Ä°ranlı ÅŸair Ömer Hayyam'ı Batı'ya tanıtması gibi, Barks da Mevláná'yı Batı'da meÅŸhur etti. Daha önce üniversite çevrelerinde konuÅŸulan, tartışılan Mevláná, kitleler tarafından tanındı.1995 yılında ülkenin en büyük yayınevlerinden biri olan HarperCollins ‘‘The Essential’’ serisine Mevláná'yı ekledi ve ‘‘The Essential Rumi’’ adlı kitabı yayımladı. Bu kitap Mevláná'ya olan ilgide bir dönüm noktası oldu, 200 binden fazla sattı. Mevláná çok satıyor, çünkü herkesi kucaklıyor, rekabetten yorulan Batılıları kendi içlerine yapacakları bir yolculuÄŸa çağırıyor ve aÅŸkı anlatıyor.Ä°ÅŸte tartışmalar da tam bu noktada çıkıyor. Sufizm konusunda uzman olan Ä°slam alimi Shems Friedlander, Amerikalılar'ın Mevláná'nın Müslüman kimliÄŸini gözardı ettiklerini söylüyor: ‘‘Amerikalılar Rumi'yi 90'ların ürünü olan new age akımının bir uzantısı gibi algılıyorlar. Bunu bilinçli olarak yapmıyorlar elbette. Onlara sunulan bu. Oysa Rumi'nin bütün ÅŸiiri Ä°slam'a dayanır. AÅŸktan bahseder, ama fiziksel aÅŸktan deÄŸil, Allah'a duyulan aÅŸktan. ’’Friedlander, Mevláná ile ilgili Amerikan basınında çıkan yazılar arasında, Afgan gazeteci Masood Farivar'ın yazdığı ve 2 Mart 2001'de Wall Street Journal Gazetesi'nin haftasonu ekinde yayımlanan ‘‘Rumi Madness-Rumi Çılgınlığı’’ baÅŸlıklı makaleye dikkat çekiyor.Bu yazıda Farivar, Mevláná'ya duyulan ilgiyi, Batı'nın doÄŸu mistisizmine olan merakının son tezahürü olarak yorumluyor: ‘‘Budizme olan ilginin yerini ÅŸimdi Rumi ve sufizm aldı. Budizmi Richard Gere'den izleyen Amerikalılar, Rumi'yi de Donna Karan'ın defilelerinde Madonna ve Goldie Hawn'ın okuduÄŸu üçüncü el çevirilerden öğreniyor.’’Gazeteci Masood FarivadÜçüncü el çeviriyle olmazAmerikalıların Rumi diye okudukları ikinci el bile deÄŸil, üçüncü el. Çünkü çaÄŸdaÅŸ Rumi çevirmenlerinin hemen hiçbiri Farsça bilmiyor. Eski çevirileri alıp yeniden yazıyorlar. Bugün hálá en iyi Ä°ngilizce Rumi çevirisi Raynold Nicholson ve A. J. Arberry'nin yaptığı çeviriler. Bu iki isim de Farsça'yı çok iyi bilen profesörlerdi. Åžimdikiler Rumi'yi Coleman Barks gibi çevirmenlerden okuyorlar. Barks hiç Farsça bilmediÄŸi halde Rumi'nin ÅŸiirlerini Ä°ngilizce'ye çeviriyor. Nasıl oluyor diyeceksiniz? New York Ãœniversitesi'nde profesör olan John Moyne ile çalışıyor. Moyne ÅŸiirleri birebir Ä°ngilizce'ye çeviriyor. Barks da onları ÅŸiir haline getiriyor. hepimiz biliyoruz ki, ÅŸiir çevirisi yapmak zordur ve çeviriyi yapanın da ÅŸiire katkısı olur. Ama Bark'ın Rumi'si gerçek Rumi deÄŸil. Bir kere çok 'light'. Sonra çok AmerikanlaÅŸmış. Mesela 'windowshopping' (vitrinlere bakmak anlamında kullanılan bir deyim) gibi çok Amerika'ya özgü deyimler var. Bunlar Rumi'nin ÅŸiirine yakışmıyor. Editör John LoudonSatıyor diye kıskanıyorlarColeman Bark'ın eleÅŸtirildiÄŸini biliyoruz. Ama bence bu eleÅŸtirilerin en büyük nedeni, çok satmasından duyulan kıskançlık. Barks'ın Farsça bilmediÄŸi ve Rumi'nin orijinalini okumadığı bir sır deÄŸil ki. Onun yaptığı iÅŸin hakkını edebi anlamda verebilmek. Amerikalılar bugün Rumi'yi tanıyorsa, bunun en önemli sebebi Coleman Barks'ın çevirileridir. Çünkü Barks Rumi'yi çaÄŸdaÅŸlaÅŸtırıyor, bugüne uyarlıyor ve daha kolay okunur hale getiriyor. Åžiir zor anlaşılan bir edebi türdür ve insanlar anlamadıkları için çok ÅŸiir okumazlar. Ama Barks sayesinde her düzeyden okur Rumi ile tanıştı, onu anladı ve sevdi. Hatta Barks geçen sene Konya'ya Rumi'nin doÄŸumgünü kutlamalarına davet edilmiÅŸti. Amerikalı okur Rumi'yi seviyor, çünkü onda, içgörü, mizah duygusu, doÄŸallık, yoÄŸunluk var. Son otuz yıldır Amerika'da manevi deÄŸerlere ilgi artıyor. Çünkü insanlar artık dinle eskisi gibi ilgili deÄŸiller, ama onun yerine birÅŸeyler koymak da istiyorlar. Rumi böyle bir ihtiyaca denk geliyor. ABD'DEKÄ° RUMÄ° FESTÄ°VALÄ° BUGÃœN BÄ°TÄ°YORAmerikalı Mevláná hayranları daha önce yaptıkları gibi, bu yıl da North Carolina eyaletinde Chapelhill ÅŸehrinde bir ‘‘Rumi Fest’’ düzenlediler. Festival, 26 Eylül'de baÅŸladı, Mevláná'nın doÄŸumgünü olan bugün sona eriyor. Son terör olayından sonra etkinlik sadece Ä°slam üzerine odaklanmadı, çeÅŸitli dinlerden temsilciler de katıldı. Sufizm New York'ta moda. Broadway Bulvarı'ndaki Sufi Bookstore bu konuda kitaplar satıyor. Burada yalnız Mevláná ile ilgili 2000'e yakın kitap var.Â
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!