Meslek odaları ne istiyor?

Deniz SİPAHİMESLEK örgütleri ile iş dünyasının temsilcileri aynı masada ilk defa İzmir Konseyi'nin kurulması aşamasında biraraya geldiler.İş dünyasını temsilen İzmir Ticaret Borsası Meclis Başkanı Tuğrul Yemişçi sekreterya görevini yürütürken, Meslek Odaları adına Makina Mühendisleri Odası Başkanı Doğan Albayrak bu görevi üstlendi.Albayrak, aynı zamanda İzmir Meslek Odaları Platformu'nun da sözcülüğünü yürütüyor.Odalar, çalışmalarında uzun bir süredir şu sloganı kullanıyor.‘‘Kentin sakini değil, sahibi olun...’’Albayrak'a, ‘‘İzmirliler, kentin gerçeklerinden uzakta mı?’’ diye sorduk.Şöyle cevapladı:‘‘Ruhsatsız yapılar kent genelinde yüzde 50'lerin üzerine çıktı. Kentin geleceği ipotek altına alınıyor, gelişme alanları daraltılıyor. Bizim itirazımız plansız ve kontrolsüz büyümeyedir. Kenti kentli yönetir. Kent yönetimine kamuoyunun katılımını sağlamaya çalışıyoruz...’’Konsey'le ilgili ilk toplantının ismi hatırlayacağınız gibi ‘‘Tanışma ve Kaynaşma’’ toplantısıydı.Bu kentin yönetimine ortak olan insanların hiçbir platformda buluşmaması ve hatta çoğunluğun birbirini tanımamasını anlamak mümkün mü!Albayrak'a ne Ege Palas, ne Kordonyolu, ne de başka bir proje için ‘‘Ne istiyorsunuz, ne bekliyorsunuz? Doğru nedir, yanlış nedir?’’ şeklinde bir soru sorulmuş ya da danışılmış.*ALBAYRAK, Yemişçi'ye toplantının hemen ardından bir rapor sunuyor.İzmir Barosu'nun dışında 24 odanın görüşlerini içeren bu rapor; İzmir'le ilgili görüş ve önerileri içeriyor.Peki Odalar ne düşünüyor?İşte birkaç önemli madde...* Şehircilik ilkelerine ve toplum yararına uygun nazım planları mutlaka uygulanmalıdır. Oysa İzmir'de birbirinden kopuk örnekler vardır.* Kentin ulaşım ve altyapı kararları bozulmuş, kentte yoğunluklar artırılmıştır. Geçmişteki Nazım Plan Büroları benzeri bir yerel planlama örgütü hayata geçirilmelidir.* Planlama süreçlerinde sivil iradenin katılımını sağlayacak bir model oluşturulmalıdır.* Kıyı kenti olma özelliğinden hızla uzaklaşılmıştır. Deniz kültürünü kazandıracak yeni düzenlemeler hayata geçirilmelidir.* Yapılar; kent silueti, kent mobilyaları, mekanla ilgili ögeler oldukları için estetiğin planlama ile ilişkisi kurulmalıdır.* Kaybedilmiş açık yeşil alanların eksikliğini tamamlayacak yeni alanlar yaratılmalıdır.* Yapılar ve kentsel mekanlar, engellilere yönelik standartlarla kadın, çocuk ve yaşlıların standartlarına uygun yapılmalıdır.* Çevre yolları hızla tamamlanıp, kent trafiği rahatlatılmalıdır.*‘‘Ben yaptım, oldu’’ felsefesi bu kentin gelişmesine çok büyük zararlar verdi.İzmir'in yönetilmesinde katkısı olan her kurumun, her sivil toplum örgütünün bundan sonraki süreçte el ele vermesi gerektiğine inanıyorum.Yönetimde şeffaflığın sağlanmasını ve bireysel katılımın önünü açacak forumların geliştirilmesini teşvik etmeliyiz.İzmir Meslek Odaları Platformu'nun içindeki her Oda, İzmir Konseyi'ne sıcak bakıyor ve katkı koymayı istiyor.Biz de, uzlaşma adına atılacak her adımı destekliyor...Ve bu girişimlerin romantik sözlerin ötesine çıkıp somut, İzmir'in gelişmesini hızlandıracak projeler şekline dönüşmesini bekliyoruz.