Mehterden kötü

Güncelleme Tarihi:

Mehterden kötü
Oluşturulma Tarihi: Ocak 29, 2002 00:00

MEŞHUR bir laf var ya... Bizim, mehter adımlarını bir hayat tarzı olarak benimsediğimize yani iki ileri bir geri adım atarak yürüdüğümüze dair...Bir yandan Devlet Bakanı Kemal Derviş'in sorumluluğunda hazırlanan saydamlaşma paketiyle son derece ileri adımlar atmaya kalkıyoruz.Öte yandan dünyanın en tuhaf Mini Demokrasi Paketi ile, zaten kısıtlı olan ifade özgürlüğünü daha da kısıtlamaya kalkıyoruz.Baştan söyleyelim:Bu Mini Demokrasi Paketi eğer Meclis'e gönderildiği şekliyle yasalaşırsa -ki hiç ummak istemiyoruz- belki mehter yürüyüşüne de hasretle bakacağız. Çünkü o zaman ‘‘iki geri bir ileri’’yi tercih etmiş olacağız.Ama bizim şimdi değinmek istediğimiz, o içinden kötü kokular gelen mini paket değil. Biz Derviş kaynaklı saydamlaşma paketinin kamuoyuna yansıyan yeni tarafları üzerinde durmak niyetindeyiz.Bu haberlere göre ‘‘Tüm üst düzey kamu çalışanları, mal varlıklarını açıklayacak’’larmış. Bu zorunluk hükümet tarafından üzerinde çalışılmakta olan ‘‘Mal Bildirimi’’ konulu yasa tasarında yer alıyormuş. Ayrıca bir kamu görevlisi emekliye ayrıldıktan sonraki üç yıl boyunca da mal bildirimi yapmak zorunda olacakmış. Bu mal bildirimleri internet ortamına aktarılacak, yani her isteyen onların içeriğini görebilecekmiş. Önemli iki nokta daha var:Mal bildirimlerindeki tapu bilgileri ilgili tapu dairesine, kooperatif bilgileri Sanayi Bakanlığı'na, banka bilgileri de ilgili kurumlara bildirilecekmiş.Keza süresinde bildirilmediği saptanan mal varlığı Hazine'ye devredilecekmiş.Tasarıyı hazırlayanlar projeyi sabote etmek gibi bir niyet taşımadan böyle bir müsadere hükmü koydularsa önce ‘‘akıl sağlığı’’ yönünden kendilerini kontrol ettirsinler. Çünkü süresinde bildirmedin diye mal varlığına el koyma, en vahşi kabile düzenlerinde bile yoktur, olamaz.Ancak çalışmanın özü doğru... Yani mal bildirimleri kamuya açık olmalıdır. Bunun en doğru yolu da kamu görevlisinin çalıştığı kurumla ilili WEB sayfasında, tüm mal bildirimlerinin yayınlanmasıdır.Ama her şey orada kalmamalı... Değişimleri bildirmeyen veya yalan yahut eksik bildiren kişi, kusurunun gerektirdiği cezayı görmelidir. Asıl önemlisi, -dostumuz Prof. Dr. Rona Aybay'ın ısrarla üstünde durduğu gibi- Ülkenin tümündeki tapu kayıtlarını da herkesin ulaşabileceği şekilde kamuya açmak, örneğin internet ortamında yayınlamaktır. Çünkü mülkiyet hakkı sadece ilgili kişinin değil toplumun da meşru çıkarını ilgilendiren bir haktır.
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!