Haber: “Arte Tahir, olaylı bir aşk yaşadığı..." /> Haber: “Arte Tahir, olaylı bir aşk yaşadığı..." />

Medyadan - Magazinimsiler

Güncelleme Tarihi:

Medyadan - Magazinimsiler
Oluşturulma Tarihi: Ağustos 14, 2005 21:06

Haberin Devamı


SEVERİM BÖYLE SEVİYELİ AŞKLARI...

 

Haber: “Arte Tahir, olaylı bir aşk yaşadığı sevgilisi Erol Eyin’le durmadan kavga ediyor. Tahir’in geçtiğimiz hafta Bodrum Fuga tatil köyünde Eyin’in omzunda purosunu söndürmesi bardağı taşıran son damla oldu. Erol Eyin, bunun üzerine Arte Tahir’i saçlarından sürükleyerek Fuga’dan çıkarmış.”

 

Taşdevri gibi bir aşk...

 

Gala, 7 Ağustos

*

 

ALLAH İNSANI BU MAGAZİN YAZARLARININ DİLİNE DÜŞÜRMESİN!

 

Haberin Devamı

Takvim’in Kulis Böceği bakın Ece Gürsel için ne diyor:

 

“Gerçek bir sanatçıyı taklitlerinden nasıl ayırabileceğimizin en güzel örneğini Ece Gürsel kızım verdi. Bu uzun kızım, bir klipte rol almak için 20 milyar, öpüşme sahnesi olursa üstüne 6.5 milyar lira daha istemiş! Benim bildiğim bir oyuncu, rolünün gereği ne ise onu yapar, alacağı ücret de bellidir. Eğer herkes sanat için soyunuyor, sanat için öpüşüyorsa bunun artı bir ücreti olmaz. Ya baştan kabul etmezsin ya da "Bana göre gereklidir" der, metinde ne varsa uygularsın. Ancak Ece kızım gibi, hem öpüşmeyi ekstra gösterip hem de bunun için bir fiyat biçmek, kendi ahlak sınırlarının bile belli bir miktarı olduğunu açıklamaktır! Yakında bacak göstermek 5, göğüs göstermek 15 milyar lira gibi tarifeler de çıkarsa şaşırmamak gerek.”

 

Takvim, 7 ağustos

 

*

 

İYİ ESPRİYDİ

 

Cüneyt Arkın’ın büyük oğlu Murat evlendi. Beykoz Belediye Başkanı’nın ‘Deniz hanımı hiçbir baskı altında kalmadan eş olarak kabul ediyor musunuz?’ sorusuna ‘Nnn’evet!’ diye cevap verdi.

Haberin Devamı

 

Güzel bir espriydi Allah için...

Takvim, 7 ağustos

 

*

 

SADECE AKIL YETMEZ

 

Eski dünya boks şampiyonu Mike Tyson, 40 milyon doları bulan borçlarını ödeyemeyince, porno filmlerde oynamayı kabul etmiş.

 

Takvim diyor ki: ‘Önümüzdeki günlerde Jenna Jameson isimli bir porno yıldızıyla kamera karşısına geçecek olan Mike Tyson’ın aklını kullanırsa porno film sektöründen yüksek miktarda para kazanacağına kesin gözüyle bakılıyor.”

 

Tyson’ın aklı ne kadardır, bilinmez ama, porno endüstrisinde para kazanmak için ‘AKLINI KULLANMAK’ yeterli değil benim bildiğim! J

 

Takvim, 7 ağustos 

 

*

 

DİVANIN YELLENMESİ BİLE BİR SERVET

 

Müge Anlı’nın haberine göre, Bülent Ersoy yelpaze almak için ta İspanya’ya gidiyormuş. Sadece tanesi bin ila iki bin dolara satılan yelpazelerden almak için. ‘Diva şişesi 2.200 dolar olan özel güneş yağını da yine İspanya’dan alıyordu’ diyor Ödül Rekortmeni Magazin Gazetecisi...

Haberin Devamı

 

Acaba İspanya’da kasabın yağı da satılıyor mu?

Vatan-34, 7 ağustos

 

*

 

TRİLYONLUK GÜZEL POLİTİKAYA GİRİYOR, diyor haber.

 

Petrol zengini kocasından 140 trilyon törkiş lira nafaka kopararak boşanan Ceyla Gölcüklü, alias Şahnavaz, ‘Engin bir servetim var, maddi kaygım yok, bu yüzden başarı kazanabilirim’ diye düşünerek politikaya atılıyormuş.

 

Yanlış, daha baştan kaybetti.

 

Politikaya ENGİN BİR SERVET EDİNMEK İÇİN girilir, tersi olmaz!

 

Bknz. bir iki istisna hariç eski ve yeni bütün politikacılar...

Posta, 7 ağustos

 

*

 

LÜZUMSUZ BİR ARAŞTIRMA

 

Her 10 kadından biri, işinde ilerlemek için acucuk bacağını açıveriyormuş. Halbuki meslekte ilerlemek için kadınlığını kullanmayan kadınlardan % 20 daha az kazanıyorlarmış. (Tule Üniversitesi’nin araştırması)

Haberin Devamı

 

Böyle haberlere çok içerliyorum. Kısmetimizi niye kapıyorsunuz kardeşim, bırakın iş yerinde acucuk göz zinası yapalım! J

 

Posta, 7 ağustos 

 

*

 

HÜRRİYET BU VATANDAŞI YAZAR YAPSIN!

 

Hürriyet’in ‘Türkiye cinselliğini konuşuyor’ başlıklı yazı dizisinde ‘halkımıza’ da söz veriliyor.

 

‘Muhalif vatandaş’ adı altında, pazartesi günü, Hürriyet gazetesinde şu görüş yayımlandı:

 

Tüm bakire kızlara sesleniyorum. Bence kendi bekaretinizi kendiniz bozunuz. Erkeklerin neredeyse Kur’an’dan bile kutsal saydıkları bu kızlık zarını hak edecek bir erkek yok bu dünyada. Başörtüsü erkeklerin konusu, kızlık zarı erkeklerin konusu.” (Hürriyet, 8 ağustos)

 

Aynı gazetede, bu kez Çarşamba günü, tecavüze uğramak gibi ağır bir ‘suç’ (!) işlediği için işinden ve eşinden olan B.S.ye devletin sahip çıkması çağrısına destek veren Hürriyet okurlarının görüşlerine yer verildi.

Haberin Devamı

 

İsmail Aslanbayrak adlı bir Hürriyet okuru şöyle diyordu:

 

Her mahallede TC Sağlık Bakanlığı kontrolünde genelevler açılmadıkça, Türkiye gibi bekareke kıymet veren ülkelerde böyle vakalar olur.” (Hürriyet, 9 ağustos)

 

Üsluba bakılırsa, söz konusu ‘muhalif vatandaş’ bu İsmail Aslanbayrak adlı okur.

 

Hürriyet’in bu okuru kaçırmamasını ve en kısa zamanda geniş spektrumlu yazar kadrosuna dahil etmesini bekliyoruz! Gerçi ‘kızlık zarı’ yazarımız bol ama, genelev yazarı eksik bu gazetede...

 

*

 

BOYAYLA SARIŞIN OLUNUR DA...

 

Niye hep ‘aptal sarışın’ rolü üstlendiği konusunda Yeliz Yeşilmen demiş ki:

 

Sonuçta hem seksi hem de komedi yapan (‘hem seksi hem komedi yapmak’ cümlesi de ‘aptal sarışın’ rolünün parçası mı acep?) tek sarışın sanatçı benim. Bu yüzden aptal sarışınlığı seviyorum.”

 

Aynı habere göre, Tuğba Özerk de (?) ‘Bi Şeyimi Ellettirmem’ şarkısının yanlış anlaşıldığını söyleyip düzeltmiş: ‘Bir yerimi ellettirmem olarak algılandı, oysa kast edilen duygularım ve acılarımdı’ demiş. Kastı aşan (!) bir şarkı olmuş yani...

Kelebek, 9 ağustos

 

*

 

HAŞIRT!

 

Allah-insanı-eline-diline-düşürmesinlerden Aykut abi (Işıklar) Açıkhava konserlerinin eski İzmir Fuarı debdebesinin yerini aldığını ama dolduramadığını, konserden önce sadece 2-3 dakika görüntü almasına izin verilen gazetecilerin sanatçıların performansını adam gibi değerlendiremediğini söylerken, bir örnek veriyor:

 

Örneğin Zlüfü Livaneli yıllar sonra halk konseri verdi. Kaç kere detone oldu, yazan okuyan var mı?”

DB Tercüman, 9 ağustos

 

*

 

OTO-GÜZEL

 

Sibel Can, sahneye çıktığı Rumelihisarı’nda kimin için ‘İstanbul, İstanbul olalı böyle güzel görmedi!’ demiş bilin bakalım?

 

Ruhat Mengi misali, kendi için!

Şok, 9 ağustos

 

*


ALLAH İYİLİĞİNİZİ VERSİN!

 

Sabah’ın ikinci sayfa yani magazin haberi diyor ki:

 

Sahil Güvenlik (Baywatch) adlı dizi filmdeki rolüyle şöhreti yakalayan Pamela Anderson, önceki gün farkında olmadan fotoğrafçılara erotik pozlar verdi. ABD'nin Los Angeles kentinde bir şova katılan seksi oyuncu, flaşların azizliğine uğradı. Üstündeki siyah kıyafet fotoğraf makinelerinin ışığının etkisiyle şeffaf hale gelince, ortaya bu görüntü çıktı. (Fotoğrafı yanda)

 

Transparan bluzdan memeleri görününce ‘farkında olmadan erotik pozlar verdi’ diye Pamela Anderson kim bilir nasıl utanmıştır!

 

Sabah, 9 ağustos

 

*

 

LATİNCE DÖVMENİN YÜCE MEALİ

 

Manken Burcu Çağrı, oyuncu Angelina Jolie’yi taklit ederek, göbek altına Latince ‘Quod me nutrit me destruit’ yazdırmış, diyor ki ‘Ben bunu farklı olmak için değil, farklı düşündüğümü göstermek için yazdırdım. Üstelik (bu söz) çok derin bir anlam içeriyor...’

 

Anlamı: Beni besleyen beni yok eder... ‘Fazla yemek sağlığa zararlıdır’ mealinde dandik bir Latince laf. Çok derin bir anlam yani...

 

Akşam-Siesta, 9 ağustos

 

*

 

NİYE ‘DAHA APTAL’ ?

 

Güzide Duran, İlker İnanoğlu ile olan ilişkisi hakkında şöyle demiş:

 

- Güzel bir ilişkiydi, bitti. Sürdürseydim belki de daha aptal görünecektim.

Şu anda zaten aptal göründüğünü mü düşünüyor bu güzel kız?

Kelebek, 10 ağustos

*

EVLENİLECEK KIZLARA GEL!

İnternette ixtanbul.com sitesinde bir anket düzenlenmiş, soru: ‘Tam evlenilecek kız kim?’


Okurlara, arasından ‘evlenilecek kızı’ seçmeleri için sunulan seçenekler:

Asena - Çağla Kubat - Deniz Akkaya - Güzide Duran - Helin Avşar - Sanem Çelik - Seray Sever - Şenay Akar - Tuğba Özay - Yeliz Yeşilmen


’Evlenilecek genç kız’ deyince, aklınıza bu isimler mi gelir sizin?

(Bu arada bizim Levent soruyor: Cevap şıkları arasında ‘hepsi’ var mı, diye.
J)

Neyse ki, sitenin okurları basiret sahibiymişler de (1) Sanem Çelik (2) Çağla Kubat demişler...

Sabah’la Günaydın, 10 ağustos

*

 

SABAH AKŞAM’A KIZDI (özür dilerim, tutamadım kendimi...)


Akşam, Hıncal Uluç’tan bir alıntıyı sürmanşet yaptı.

 

Uluç, ‘svithartı’ mahken Ece Gürsel’le ilgili şöyle bir anektod aktarıyordu.

 

Ece Gürsel, SORTIE adlı bir gece kulübü açan Erol Kaynar’a “BÜTÜN Paris senin reklamlarınla doluydu" demiş.

Hani Fransa’da metroda, büyük mağazalarda filan ‘Sortie’ yani ‘Çıkış’ yazar ya...

Akşam ‘Ece’nin saflığı ve cahilliği’ni tiye aldı sürmanşetten. (Akşam 7 ağustos)

Hıncal Abi çok kızdı, artık ‘svithart’ının gafıyla dalga geçilmesine mi (‘Aşk olsun Hıncoş, beni fitneledin!’ diye sitem etmiş olabilir mesela) yoksa hakikaten kızcağız ince bir espri mi yaptı, bilinmez. Hıncal Abi ikinci tezi savunarak dedi ki:

Bunları Allah Sortie etsin!.

 

ECE Gürsel Paris'ten döndüğünde Sortie'ye gitmiştik.. Erol Kaynar'a "Paris'i reklamlarınla doldurmuşsun" deyince hep beraber nasıl gülmüştük. Gerçekten hoştu, zeki kızın şakası.. Sortie yazıma bu şaka ile girerken, vallahi aklımdan geçmedi değil, parantez açıp, "Ece şaka yaptı" demek.. Ama hayatta en kızdığım ve sevmediğim şey, espriyi açıklamaktır. "Benim okurlarım arasında bu kadar gerzek yoktur" dedim.. Meğer varmış.. Adını anmaya utandığım bir gazete, hem de birinci sayfasından "Ece'nin Sortie gafı" diye koskoca haber yapmamış mı?. Herkesi nasıl bilirsin, demiş eskiler..

Bir de kız manken ya.. Bütün mankenler geri zekâlıdır ya..

Bu haberi hazırlayıp, baş sayfaya yerleştirenlerin hakkını vermeyi Engin Ardıç kardeşime bırakıyorum. Onun üslubu bunların hakkından gelir ancak.. (Sabah, 10 ağustos)

*

 

REKOR GURURU, diye başlık atmış DB Tercüman.

Anadolu Ateşi Dans Grubu (eski Dansın Sultanları) Guiness Rekorlar Kitabına giriyormuş, onun için biz de millet olarak gurur duyuyormuşuz, demek ki.

Ne rekoru? İzleyici, oyun sayısı, sahnede en uzun süre kalma, en uzun alkış... ?

Değil! 1 dakikada 218 ayak hareketi yapma rekoru...

Allah sizi davul etsin e’mi!

DB Tercüman, 11 ağustos

 

*

 

RANDEVULU DOĞUMA ALIŞAMADIM

 

Bir mazagin haberi ‘Bu arada Yosun (Mermerci), kızını da oğlu Alexander Ata gibi 1 Ekim’de doğuracak’ diyordu.

 

Anladım, sezaryen de, ben bu ‘Şu gün, şu saatte doğuracak’ lafına bir türlü alışamadım. Benim bildiğim doğum, günü saati belli olmayan bir sürprizdir...

 

Sabah’la Günaydın, 11 ağustos

 

*

 

SAATLİ MAYO

 

Hangi gazetede okudum, kimdi, unuttum. Bir sosyetik (Allah başta utanç vermesin) güzel, yorgunluktan Bodrum biçlerinde 3 saat uyuyunca, 3.dereceden yanmış, doktora gitmiş falan filan...

 

İngiltere’de yeni bir bikini tanıtılmış, üzerinde küçük bir elektronik alarm varmış, 15 dk.da bir çalıp uyarıyormuş: ‘Sırtın çok yandı, biraz da yan dön!..’

 

Böylece hem güneşlenirken uyuya dalıp hastanelik olmaktan kurtulacakmışız, hem de her bir yanımız eşit yanacakmış! (-ız diyorum çünkü yakında erkekler için de bir e-mayo çıkacakmış böyle...)

 

Bizim mayo üreticilerimizin bilgisine sunulur:

 

Bodrum’un ‘biçlerinde’ sabahtan akşama kadar kızaran, bu arada 5 mayo değiştiren ‘sosyetikler’ iyi bir pazar oluşturur muhakkak.

 

Ayrıca, perdenin öte yanındakiler için de, ‘namaz vaktini bildiren’ haşemalar geliştirilebilir mesela...

 

AFP, 12 ağustos

 

*

 

ZEYTİNYAĞI GİBİ MANKEN

 

Manken Şenay Akay, meslektaşı Aysu Baceoğlu’nu, kendine ‘travestiye benziyor’ dediği için dava etmiş. Aysu kızımız zeytinyağ gibi maşallah, diyor ki “Beş altı ay önce söylenmiş bir söz yüzünden şikayetçi olmuş hanımefendi. Şu sıralar gündemde değil, böyle konuları reklam yaparak gündeme gelmeye çalışıyor. Şenay Akay’a travesti demekle hakaret ettiğimi sanmıyorum. İstanbul’da yaşayan binlerce travesti var.” Bu kadarı önemli değil, kayıkçı kavgası, ama asıl gerisi çok komik:

 

Mahkemeye verilmem maddi ve manevi yönden beni yıprattı. Kendisine karşı Çocuk Esirgeme Kurumu’na verilmek üzere 100 bin YTL’lik tazminat davası açacağım.”

 

Yani kadına hakaret edeceksin, sonra seni mahkemeye verdi diye tazminat davası açacaksın...

 

Zavallı hâkimler, nelerle uğraşıyorlar...

 

Hürriyet, 13 ağustos

 

*

 

SESSİZLİĞE GEL!

 

Anacığım da bana çalışıyor sağ olsun! Hürriyet’te çıkan, aşağıdaki reklamı o yakaladı:

 

Side-Manavgat’ta bir tatil merkezi, ‘Akdeniz’in yeni güneşi’ imiş. Yaz konserleri ilan ediliyor: Sibel Can ve Serdar Ortaç’tan yaz konserleri, yaz boyunca...

 

Otelin adı: SILENCE BEACH RESORT yani ‘Sessiz Sahil Oteli...’

 

Ne sessizlik ama!..

 

Hürriyet, 13 ağustos

 

*

 

ÜNLÜLER HUZURU NAMAZDA BULMUŞ, meğer.

 

Günahkâr oldukları endişesiyle mi acaba...

 

Mazhar Alanson (durumu pek parlak değil son zamanlarda), Erdal Acar, Cem Yılmaz, Sibel Can’dan sonra Seda Sayan ve hatta Stelyo Pipis de umreye gitmeye hazırlanıyormuş. (Bu arada gazete Umre’ye diye yazıyor. Umre’yi Suudi Arabistan’da kutsal bir şehir filan zannediyor argutlar...)

Oyuncu Yaşar Alptekin, üstünüze afiyet ‘rockçı’ Murat Göğebakan da ‘kendini namaza niyaza veren’ ünlülerdenmiş. Haa, unutuyordum, bir de Seren Serengil tabii ki. Diyor ki “Eşimden ayrıldığım günlerde oldukça zor günler geçirdim, bu yüzden namaza başladım. (Sigaraya başlar gibi, sıkıntıdan yani...) Kendimi o kadar iyi hissediyordum ki, her işim yolunda gidiyordu. İşlerimden dolayı namazı bıraktım ama sonra başıma kötü olaylar gelmeye başladı. Artık bıraktığım namazıma yeniden başlıyorum. Namaz kıldığım zamanlar kendimi çok daha iyi hissediyorum...”

 

Yukarıda ‘zavallı hâkimler’ dedim ya, Allah’ın işi daha da zor! J

 

Sabah’la Günaydın, 13 ağustos

 

*

 

ÇOCUKLARI OKUTARAK KÖTÜLÜK EDİYORUZ

 

Daha önce de bahsetmiştim ama, bugün bir haberde okuyunca (Hürriyet aklamaya çalışıyordu Fatih’i), Milli Takımlar Teknik Direktörü’ne verilen para yine asabımı bozdu: Ayda 110 milyar TL!

 

Ha, dünyada raiç böyleymiş, Fatih Hoca bunun fazlasını edermiş... muhakkak, ama para iyi para! Yani insan düşünüyor, çocuklarımızı iyi okullarda okutacağız, üniversiteye göndereceğiz, adam gibi bir meslek sahibi olsunlar, namuslu bir iş bulsunlar diye kendimizi de, onları da helâk ederek hata mı ediyoruz acaba?

 

Okutarak çocukların topçu yahut manken olmasını engelliyoruz...

 

Hürriyet, 14 ağustos

 

*

 

İHTİMAL HESABI

 

Deniz Akkaya felekten bir gece çalmaya niyetliydi” diye başlıyor haber. Oysa magazin sayfalarına ve televolelere bakarsanız, Akkaya profesyonel bir ‘gece hırsızı’, yani her gece sokaklarda, yahut da haberler yalan.

 

Neyse, efendim şu anda neyle geçindiğini bilmediğimiz bu ex-manken kızımız (ki bir diğer habere göre çok pahalı bir cip almış yine) önce Anjelik Bar’a gitmiş, ama içeride ex’lerinden birini görünce Buz Ada’ya kaçmış, ama talihsizliğe bakınız ki burada da bir ex... Ne yapsın, her gece kulübünde en az 1 tanesiyle karşılaşacağını anlayınca, mecburi evinin yolunu tutmuş.

 

Tabii yapacak bir şey yok, bu bir ‘ihtimal hesabı’ ve Deniz Akkaya’da bu ihtimal epey yüksek!

 

Vatan, 14 ağustos

 

*

 

ÜNLÜ!

 

Star’ın Pazar ilavesi her hafta bir ‘ünlü’ ile röportaj yapıyor. Bu hafta manşetinde kim var, kiminle röportaj yapmış biliyor musunuz?

 

Ünlü dolandırıcı” (vallahi böyle tanıtıyorlar) Selçuk Parsadan ile...

 

Hayır, “Uzanlar’ın kurduğu gazete de, yapsa yapsa Parsadan’la röportaj yapar” demek orada çalıyan gazetecilere haksızlık olur.

 

Diyeceğim, Türkiye’de ‘ünlü’ ol da, istersen dolandırıcı ol, katil ol, sapık ol, orospu ol, ama ‘ünlü’ ol!...

 

Star-Pazar, 14 ağustos

 

*

 

ŞİŞEYLE BARDAK – MANKENLE MAGANDA

 

Hangi gazetedeki, hangi haberden aklıma geldi söylemeyeceğim. ‘Bu insanlara ayıp olur’ diye değil, o fotoğraftaki magandanın mafya bulaşığı babası beni kıçımdan vurdurur diye!

 

Dikkat ediyor musunuz, gazetelerin magazin sayfalarındaki kimin eli kimin şeyinde, eee cebinde aşklara.

 

Bir yanda tırnak içinde mankenler, şarkıcılar, dansözler ve sosyetik dıtlar... Bir yanda da, üç günlük pis sakallı, siyah takım elbise içine yakası açık beyaz gömlekli, güneş gözlüklü ve cipli bir takım maganda oğulları.

 

İşin komiği bu ‘düzeyli’ çiftler (ki şişe çevirme oyunu gibi, çiftler üç günde bir değişiyor) şişeyle bardak gibi... Kızlar, yerden bitme maganda sevgililerinden daima bir baş uzun!

 

Gazeteler, epeydir...

 

*

 

ETOBUR BALIK

 

‘İşadamı’ Erdal Acar evinin bahçesini hayvanat bahçesine çevirdi, diyen önemli haberden bir cümle:

 

Evde koca bir akvaryumu olan Erdal Acar önümüzdeki hafta yurtdışından 70 tane piranha (etobur balık) getirtecek.”

 

Vejetaryen balık da var mıdır?

 

Posta, 14 ağustos

 

*

 

ÖKÜZ MUHABBETİ

 

Hıncal Abi’nin sayfasında Bizim Duvar adlı bir kutucuk vardır ya, Ümit Turgut soruyor:

 

Tibet'te" kadın nüfusu az olduğu için, bir kadının birkaç erkekle evli olması normal kabul ediliyormuş. Biz bu erkeklere kısaca "Tibet Öküzü" diyebilir miyiz!”

 

Diyebiliriz, 4 kadınla evlenenlere de ‘Türk Öküzü’ demek kaydıyla...

 

Sabah, 14 ağustos

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!