Medyadan ÇEŞİTLİ ALINTILAR

Güncelleme Tarihi:

Medyadan ÇEŞİTLİ ALINTILAR
Oluşturulma Tarihi: Haziran 12, 2005 22:06


NATO Savunma Bakanları Brüksel'deydi... www.acikgazete.com dan yayın yapan
AÇIK GAZETE'den.... (YANDA)

*

VU HA HA HA !..

Bazı köşe yazarları espri yapmamalı. En azından mizaha saygıdan!

Reha Muhtar ‘Allahsızlar...’ başlıklı haberine şöyle giriyor:

Oh oh oh...
Hidayet geldi nihayet..
(Meraklısına not: Kimse gelen Hidayet Türkoğlu zannetmesin, ‘Hidayet geldi nihayet’ demek ‘Ben hidayete erdim’ demek, ona göre...)

Sabah, 7 haziran

*

BİRGÜN’DEN BİR ANMA İLANI...

‘ÖLÜR MÜ YİĞİT OLANLAR, ERTUĞRUL BENZER DİRİYE!

... diyor başlığı.

8 Haziran 1977’de öldürülen Ertuğrul Karakaya için, arkadaşları bir ilan vermişler.

‘... bir jandarma tarafından vurularak öldürülen Ertuğrul yoldaşımızı ölümünün 18.yılında anıyoruz’ diyor ‘Salihli’den Yol Arkadaşları’

Bu solcuların en büyük sorunu da işte budur, hesap kitap bilmezler.

Bu ilanı verecek kadar sevdikleri arkadaşlarının, kaçıncı ölüm yıldönümü olduğunu hesap etmeyi beceremezler !

Birgün, 7 haziran

*

Belki ‘BİZDEN DAHA DITI VAR’ diye teselli olur belki...

Çin’in Şanghay kentinde büyük bir taksi şirketi plakasında 4 rakamı bulunan araçlarını bir haftalığına trafikten çekmiş.

Sebep? Kolej imtihanına girecek olan öğrencilere destek olmak!

Ne alakası var, diyeceksiniz. Varmış! Çinliler (ölümün simgesi olan) 4’ün uğursuzluğuna inanırlarmış da!...

Birgün, 7 haziran

*

YAĞ İÇİN BU KADAR ZORLANMAYA DEĞER Mİ

Erdoğan’ın rüyasını gerçekleştirdi diyen sürmanşet dikkatimi çekti.

İmam hatipli (futbolcu) Nihat, 20 milyor Avro’ya CSKA’ya transfer olmuş da... ‘Tayyip Erdoğan İstanbul Genç Karma’ya seçilmiş, yıldızı parlamıştı. Ama baba ‘Oku’ dedi. İmam hatip’i üniversite izledi. Siyaset ise Başbakanlığa taşıdı...’

1) Yalakalık yapmak için bu kadar zorlanmaya gerek yok, daha sade bir konu bulunabilirdi.
2) TÜRKİYE CUMHURİYETİ BAŞBAKANI olmuş, CSKA’da futbol oynamaktan daha büyük bir ‘rüya’ ve bir başarı değil midir bu İmam hatipli Tayyip için?

HO Tercüman, 7 haziran

*

EĞER POLİSİN GEREKÇESİ BUYSA, ABES...

Habere göre, trafik polisleri vatandaşların ‘haksız ceza yazıldı’ iddialarını çürütmek için araçtaki kameranın önünde ceza yazmaya başlamış...

İyi de, o kamerada ceza kesilecek aracın yaptığı hata, suç anı görünmeyecek ki, polis haksızlık yaptıysa nasıl ispat edecek aksini?

Sakın o kamera ‘Polis rüşvet istedi, parayı cebe attı’ iddialarının önüne geçmek için olmasın?

HO Tercüman, 7 haziran

*

İMAM AZARLARSA, CEMAAT...

Demek ki ne kadar çaresizmiş ki, Güngör S. adlı bir vatandaş başbakanın karşısına elinde ‘Satılık böbrek’ yazan bir kağıtla çıkıp iş istediydi, hatırlarsanız.

Başbakan, her zamanki ince üslubuyla ‘Burası sakatatçı değil’ diye cevap verdi.

Aynı vatandaşa, Başbakan Yardımcısı Mehmet Ali Şahin’den de fırça kaydı:

- Ne kadar sıkıntı içinde olursak olalım, bizce kutsal sayılan arganlarımızı maddi karşılık olarak feda etmemiz Türk toplumunun örf ve adetlerine ve kutsal değerlerine uygun düşmeyeceğenin... falan filan.

Başbakan Yardımcısı bu açıklamasıyla organ bağışını da ne güzel desteklemiş oluyor, değil mi?

Sabah, 9 haziran

*

NE KAHRAMAN KADINLAR VAR BU MEMLEKETTE...

Adam, tarlada çalıştırmak için 4 çocuğunu okuldan almak istemiş. Anaları Şerife Hanım ‘Kocam çocuklarımın geleceğini karartacak’ diye boşanma davası açmış.

Sivil toplum örgütlerinin bu anne ve çocuklarına derhal sahip çıkması gerekir...

Posta, 9 haziran

*

BUNLARDA BİR DE ALLAH KORKUSU OLMASA, DEMEK Kİ ALİMALLAH ...

Bunlar da ‘iman sahibi’ insanlarımız ve seçmenlerimiz...

Helâl, namus, dürüstlük anlayışları böyle...

Kocaeli Dilovası Beldesi’nde kaçak su kullanan abonelerin sadece mutfaktaki musluğu sayaca bağladığını fark eden sular idaresi araştırmış:

Boğazımızdan haram geçmesin” diyeymiş...

Bu üç kağıdı Allah’a da yutturmayı umuyor demek ki Müslüman kardeşlerim!

Hürriyet, 9 haziran

*

PARAYLA DEĞİL, SIRAYLA...

Los Angeles’te bir İranlı, ‘İran’daki siyasi mahkûmların insanlık haklarını ve özgürlük mücadelelerini destek’ için 3 günlük bir açlık grevi başlattı.

Kim? Devrik İran Şahı’nın oğlu Rıza Pehlevi!

Mücadelesi iyi güzel de... Allah’ın sopası yok tabii. Anlayacaktır, babası zamanında gizli polis örgütü SAVAC’ın kaçırdığı, işkence ettiği gençleri kurtarmak için açlık grevi yapanların neler hissettiğini, belki bu sayede öğrenecektir!

Hürriyet, 10 haziran

*

Fatih Altaylı, gündelik NE ZAMAN ADAM OLURUZ? kutusunda diyor ki:

Normal akışına bırakılan suyun denize ulaşan en doğru yolu bulduğunu unutmadığımız zaman!’

Ne demek istiyor, neyle ilişkilendiriyor anlamadım, ama kesin olan bir şey var ki ‘Kendi akışına bırakılan su’ dereye, göle, denize ulaşmak için ‘EN DOĞRU YOLU’ değil, ‘EN KOLAY’ yani ‘EN AZ MUKAVEMETLE KARŞILAŞACAĞI’ yolu seçer!

Hasılı, Fatih, adam olmak için suyun akışından da fayda yok bize!..

Hürriyet, 10 haziran

*

AKP’DEN BİR BÜYÜK İCRAAT HAMLESİ


Van’da bir ‘açılış töreni’ yapıldı, RESMİ TÖREN.

O kadar resmi ki, Vali, Belediye Başkanı, Cumhuriyet Başsavcısı bilem hazır bulundu.

Ama bu debdebe tantanayla ne açıldı, diye sormayın!

Van Adliye Binası’nın yeni kapısı’ !..

Milliyet, 10 haziran

*

SANKİ CESARETLENDİRMEYE İHTİYAÇ VARMIŞ GİBİ...

Devlet, evlenemeyenlere bir yıl geri ödemesiz, 48 ay vâdeli kredi verecekmiş.

Çok lazımdı... evlilikleri teşvik etmek!
J

Şok, 10 haziran

*

TOPLUMSAL GÖREV

Diyanet İşleri Başkanlığı’nın temmuzda camilerden okutmak üzere hazırladığı hutbede ‘Dul erkek ve kadınların evlenmesine yardımcı olun’ diye çağrı yapacakmış. Çünkü ‘Eşi olmayan herkesi evlendirmeye yardımcı olmak, toplumun görevidir’!

Toplum olarak pez..lik gibi bir görevimiz de varmış meğer!

Posta, 10 haziran

*

AL SANA!

Isparta Belediye Başkanı belediyede çalışan bir görevliyi işten çıkarınca, başı derde girmiş.

Başlamış, başkanın, karısının, başkan yardımcısının, temizlik işleri koordinatörünün araçlarına trafik cezası yağmaya...

İşten çıkarılan delikanlı, il Trafik Şube Müdürü’nün oğluymuş da!

Sabah, 10 haziran

*

BUNLARIN DA BENİM GİBİ 1’ER OYU VAR, HABERİ-1

Gaziantep’te insanlar, Sayısal’da büyük ikramiyeyi kazanabilmek için, Ali Baba Türbesi denilen yere gidip, kuponu türbe duvarında dolduruyormuş.

Bir ara çocuğu olmayan kadınlar gidip oralarını buralarınarını bir mezar duvarına sürtüyorlardı...

Demokrasi, eğitimli insanların, okumuş veya okumamış cahil ve yobazlara tahammül rejimi haline geldi Türkiye’de...

Hürriyet, 11 haziran

*

BİRİ ÇIKAR, SORAR...

Başbakan da modaya uydu, yurtdışına gidince, kendini kabul ettirebilmek uğruna bizi sattı, Türkiye’ye CNN’den Amerikalılar’a şikayet ve ihbar etti. ‘Türkiye’de özgürlük yok, Amerika’da var. Benim kızlarım Türkiye’de türban yüzünden üniversiteye gidemiyor, ama burada okuyorlar’ dedi, ifadesi farklı da olsa.

CNN muhabiri sormadı: ‘Madem başbakansınız, niye kanunları değiştireceğinize, gelip de vatanınızı burada şikayet edip, üstelik aczinizi belli ediyorsunuz? Gidin Türkiye’ye gerekli değişikliği yapın!..’ demedi.

Ama CHP’den Kemal Anadol sordu: Hadi kızların türbanlı oldukları için Amerika’ya okumaya gitti. Oğulların da mı türbanlı?

Gazeteler, 11 haziran

*

KISKANDIM

Asla şöyle diploromantik bir cümle kuramadığım ve kuramayacağım için, uzman gazeteci-yazar olamayacağım ben:

Melekler Körfezi kıyısında yakılan Avrupa mumunun titrek ışığını kıtadan esen rüzgarın esintisinden korumak için fanus gerekereceğini de öngörebilirdik...’

Zeynep Göğüş, Hürriyet, 11 haziran

*

DOKUNAKLI BİR HABERDİ, ADAŞIMA BRAVO!

Serdar Kulaksız imzalı çok güzel, acı bir haberdi. İstanbul’da hır sene 400 kadar insan ‘kimsesiz’ olarak ölüyor ve kamu eliyle defnediliyormuş. Son yolculuğa bir imam ve iki mezarcıyla uğurlanıyorlarmış. Bir bölümü kimsesizlere ayrılan Kilyos Mezarlığı’nda, 71 yaşında ölen Süleyman Uçak adlı vatandaşın cenazesinde hazır bulunmuş Star ekibi, Kulaksız ‘Süleyman Uçak’ın kimsesi olduk...’ diyordu.

Güzel haberi, Star da Yunus’un bir şiiriyle daha da güzelleştirmiş:

Başlık: Bir garip ölmüş diyeler

Ellerine sağlık!

(Bir garip ölmüş diyeler / Üç günden sonra duyalar / Soğuk su ile yuyalar / Şöyle garip bencileyin)

Star, 11 haziran

*

BUNLARIN DA BENİM GİBİ 1’ER OYU VAR, HABERİ-2

Gazetenin Huzur İklimi başlıklı din sayfasında, Soralım / Öğrenelim köşesine soruyar bir dingil:

Hocam, Çiğdem ve Meltem isminde iki kızım var. Bu isimleri değiştirmem gerekir mi?’

Karısıyla, iki kızıyla en az 4 oyu var bunun...

HO Türcüman, 11 haziran

*

AL BİR TANE DAHA...

Ortaöğretim Giriş Sınavı ve ÖGS öncesinde Zuhuratbaba, Eyüp Sultan gibi türbeler dolup taşmış. Tek türbe de yeterli değilmiş, türbe türbe gezip yüz sürmek, paçavra bağlamak gerekiyormuş...

Bunlar okusa, okuyup diploma alsa, diploma alıp meslek edinse neye yarar, imtihanda sonuç almak için türbelerden medet umacak kadar kafalarında örümcek ağıyla gezdikten sonra...

HO Tercüman, 11 haziran

*

HALK GAZETESİ!

Hürriyet gazetesinin üçüncü sayfasında bir spot:

‘51 yaşındaki Hülya Çoban, gripten kurtulmak için, test yapılmadan vurulmayan antibiyotik iğnesinde ısrar edince...’

Hürriyet, 12 haziran

*

KURAN KURSLARINI BAR-PAVYONLA SAVUNMAK

Hepiniz gazetelerde okudunuz, televizyonlarda dinlediniz ama, kendi alıntı tarihimize not düşmek üzere, kaçak Kuran kursları ile ilgili düzenlemeyi veto eden Cumhurbaşkanı Sezer’e, AKP’nin verdiği ‘cevabı’ aktarayım:

TCK’da izinsiz, kaçak bar-pavyon-gazino açana hapis cezası bulunmuyor. Kaçak bar-pavyon-gece kulübü-gazino açana ve işletene para cezası veriliyor. Biz de TCK değişirken tutup, bu tür işyerlerini izinsiz açanlara verilen para cezasını değiştirip hapis cezasına çevirme yolunu tercih etmedik. Edebilirdik ama etmedik. Kimse bunu görmüyor. Ama bizim şimdi fırtına koparılan bu düzenlemede 12 Mart döneminden bu yana, yani 1971’den beri TCK’da izinsiz eğitim kurumlarına öngörülen hapis cezasını para cezasına çevirmediğimizi kimse konuşmuyor. İzinsiz Kuran Kursu açanı affettiğimizi toplumu kandırma pahasına söyleyebiliyorlar. Biz hapis cezasını kaldırmadık, sınırını aşağı çektik.’

Eee, siz seçtiniz!

Hürriyet, 12 haziran

*

DEMOKRASİYLE DİN EVLİLİĞİ

Başbakan Tayyip Erdoğan, ABD’li gazetecilerin ‘İslâm demokrasiyle uyuşuyor mu?’ sorusuna ‘Biz başardık, Türkiye İslam ile demokrasiyi evlendirdi, birlikte yaşıyoruz’ karşılığını vermiş.

Tabii ki Amerikalı gazeteciler konuya vakıf olmadıkları için soramamışlar:

1-Evlendirmek dediğiniz (a) Resmi nikâh mı (b) İmam nikâhı mı yoksa (c) Muta nikâhı mı?
2-Bu sizinki tek eşli bir evlilik mi, çok eşli mi?

Posta, 12 haziran

*

AYNI SORU BURADA DA SORULABİLİR

Aynı sorular, Mehmet Barlas’ın köşesini okurken de zihnimi kurcaladı...

Barlas, ‘Başbakan’ın telefonu bazen de mutlu eder’ (hani görevden alınan 3 bakanı ‘mutsuz’ etti ya, onu imâ ediyor) başlıklı yazısında, Başbakan Erdoğan’dan evlilik yıldönümünde tebrik telefonu alan milletvekilleri ve bakanların halini anlatıyor.

Bazıları zor durumda kalıyormuş, eşleri ‘Bak, Başbakan bile hatırladı, sen unuttun!’ diye kızıyor, kimileri ‘Partili arkadaşlar Başbakan’ın imzasıyla çiçek göndererek beni işletiyor zannettim’ diyormuş...

Başbakan’ın yaptığı (asıl niyeti milletvekillerinin gönlünü hoş tutmak olsa da) güzel bir şey. Ama benim yine aklım karıştı:

Çok eşli milletvekilleriyle, imam nikâhlı milletvekillerine de aynı ‘inceliği’ gösteriyor mu acaba TC’ Medenî Kanunu’nu korumak ve kollamakla görevli TC Başbakanı?

Sabah, 12 haziran

*

DİKİLİ AĞACI OLMAYAN ÇOCUKLARIN DİKİLİ AĞACI OLAN ANASI

Semra Özal boşanmak üzere olan oğlu Efe ile gelini Zeynep’in mal varlığına ve banka hesaplarına tedbir koydurtmuş. Çünkü iddiasına göre oğluna ve gelinine 1.835.000 dolar yani 2,5 trilyon lira borç vermiş de geri mi alamamış nedir...

Aynı soruyu kırk kere tekrarladığım için özür dilerim ama...

‘Turgut Bey’den kalan emekli maaşıyla geçiniyorum’ diyen Semra Özal’ın SERVETİ NEREDEN GELİYOR?

Vatan, 12 haziran

*

NOT: Uğur Günal Hürriyetim’de okuduğu bir haber metnindeki hatalara hayret etmiş, ‘Yayına koymadan önce bir kere okuyan yok mudur? Yahu şöyle ucuz tarafından bir yazılım düzeltme programı da mı temin edemezler?’ diye soruyor. Haklı, biraz aceleye gelmiş belli ki!

Erdoğan: ABD ile stratejik ortaklık teyid edildi

Washington ABD Başkanı George Bush ile Washington'u ziyaret eden Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın Beyaz Saray'da 1 saati süren görüşmesi sona erdi. Erdoğan, görüşmede Türkiye ile ABD arasındaki stratejik ortalığın teyit edildiğini söyledi. Görüşmeden sonra iki lider ortak açıklama yaptı. Erdoğan, görüşmede, Türkiye ile ABD'nin siyasi birlikteliğini değerlendirdiklerini söyledi. Başbakan Erdodoğan, görüşme başlıklarını, "demokrasi, insahn hakları, hukukun üzstünlüğü, güvenlik, terörizme karşı işbirliği" olarak sıraladı. Büyük Ortadoğu Projesi üzerinde durduklarının belirten Erdoğan, Irak, Afganistan ve Filistin sorunlarını genişçe ela aldıklarını bildirdi. (...)

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!