Kutan’dan söz

Güncelleme Tarihi:

Kutan’dan söz
Oluşturulma Tarihi: Eylül 22, 1998 00:00

Haberin Devamı

Dini kullanmayacağız

Türbanda uzlaşacağız

FP Genel Başkanı Recai Kutan, önümüzdeki seçimlerde, dini motifleri ve türbanı kullanmayacakları yolunda söz verdi. Hürriyet Gazetesini ziyaret eden Kutan, kadrolaşmasını büyük ölçüde tamamlayan partisinin imajını, seçimlerde uygulayacakları stratejiyi anlattı. Kutan'a, 'Hoşgeldiniz' diyen Hürriyet Gazetesi'nin sahibi Aydın Doğan, 'Cumhuriyet'in temel ilkelerinden ödün vermeden, tüm partilere eşit mesafede olduklarını' söyledi. Sıcak bir atmosferde geçen öğle yemeğinde Kutan, Hürriyet yönetici ve yazarlarının sorularına şu yanıtları verdi:

Türban konusunda ortayol arayışı var. Bu konuda ANAP'la temasınız var mı?

En çok şikayet ettiğim konulardan biri, muhalefetle iktidar arasında hiç diyalog yok. Mesut Yılmaz'la aramızda telefon görüşmesi bile olmadı. Genel Başkan olduktan sonra Tansu Çiller, Korkut Özal, Muhsin Yazıcıoğlu ve Hasan Celal Güzel ziyaret etti. Telgraf çekenler oldu. Mesut Yılmaz türban meselesini çözmek istediğinden fakat yetkisi olmadığından sözetti. Çetelerle mücalede de aynı şeyi söyledi. Hazırlasın da destek olalım. Çeteler konusunda hükümetten yasa teklifi gelmedi. Türban konusunda da teklif getirirlerse destek olacağız. Yap işlet devret de Danıştay'da kalıyor. TÜSİAD bu konuda Hükümet'in yasa teklifi olmadığını söyledi. Cumhurbaşkanı aradı, ‘Yılmaz sizi arayacak destek isteyecek’ dedi. Arayan olmadı. Biz Meclis'e bu konuda bir teklif götüreceğiz. Bu haftasonu veya önümüzdeki haftabaşına yetiştireceğiz. Hükümetin vermesi gereken teklifi biz vereceğiz. DYP de buna evet der. ANAP da desteklerse yasa çıkar. Bu aşılırsa özelliştermede kolaylık gelecek.

MENFAAT VARSA ANAP SAĞLASIN

Türban konusunu toplumun zaferi haline nasıl getirilir?

Bu meseleyi insan hakları meselesi olarak takdim ediyoruz. Öyle noktaya geldi ki, tam inatlaşma durumu. Alemdaroğlu, Yılmaz'ın sözlerine, 'Üstümüze gelmesinler' diyor. Yasa çıksa da Anayasa Mahkemesi var diye düşünüyorlar. Mesut Yılmaz çözüm bulmak istiyorsa, ilk tebrik eden biz olacağız. Bu meselenin siyasi pirimini de almak istemiyoruz. Arkadaşlarımız Doğu Karadeniz'e gitti. Herkes çok gergin, provokatörler devreye girerse aşırı reaksiyonlar olabilir. Biz bu konuda öncülük yapmak istemiyoruz. Bu hususu bizim ön plana çıkardığımız düşüncesi var. Bu konunun çözümünden siyasi bir menfaat sağlanacaksa ANAP kazansın.

Bu konunun çözümü nedir?

İsteyen türbanla girsin. Aslında üniversitelerde başı açık ve kapalı kolkola. Neden mesele haline getiriyorlar.

- Devamı gelecek. Devlet daireleri, yargı?

Önümüzde İran modeli var diyorlar. Biz zorla örtmeyeceğiz diyoruz. İnanıp inanmamakta serbestsiniz. Şu anda İran zihniyeti var. Onlar zorla kapatıyor, siz de zorla açıyorsunuz.

Ama iş erkek hastaya bakmamaya kadar varıyor? Türban değil de başörtüsü olsa?

Buna müsaade edilse... Bakın, korkulacak adamlardan biri benim. Neyimizden korkuyorlar.

ÇİLLER'İN POLİTİKASI BİZDEN DEĞİL

Belediyelerde ilk iş olarak sosyal tesislerle içki yasağı kondu. Mesele içki değil ama dayatmacılık. Herkes bir şeyi sembol hale getiriyor. Herkes gücü yettiği sürece dayatmacı. Gücü yetmediği yerde demokrat oluyor. Çözüm bu değil?

Kimsenin dayatmacı olmaması lazım. Prensip olarak kabul ediyorum. Belli standartlar olmalı, herkes kabul etmeli. Baskıcı olmamalı, küpe takar, kimi minik etek giyer, blucin giyer, saç uzatır...

Toplumun zaferi olarak nasıl çözülür?

Bu konuda en geri planda olmaya razıyız. Zıtlaşma olmasın diye. Sayın Çiller'in uyguladığı politika bizden gelmiyor.

Tansu Çiller'i tasvip etmiyor musunuz?

Zıtlaşma olmaması lazım. Türkiye'de büyük ölçüde gerginlik var. Gerginlik ve çatışma havasını ortadan kaldırmak lazım.

Seçimlerde dini motifleri kullanacak mısınız?

Hayır. Mesajlarımız, özgürlük ve demokrasi. Dürüst yönetim. Herkese eşit haklar. Ekonomi ve dış politika. Dini motif olmayacak.

Çiller'den hesap yanlış çığır açar

Tansu Çiller'le ilgili araştırmada partiyi serbest bırakacak mısınız?

ANAP'lı arkadaşlara şunu teklif ettik; Parlamentoda yanlış bir çığır açıldı. Çiller hakında parlamentoda haklı veya haksız böyle bir karar çıkmıştı. Bu hanımefendi şu anda muhalefette. İktidarda olduğu dönemin hesabını bir yıl sonra sormak yasal değil. Bir çığır açılır, birinin dört yıl evvelki icraatıyla ilgili soruşturma önergesi verilir. Bu sefer Mesut Yılmaz'la ilgili de teklif getirildi. Necati Çelik'le ilgili teklif getirdiler. Bunlar hoş gelişmeler değil. Çok aşikar yolsuzlukların üzerine gidilsin. Ama kan davası güder gibi bu meselelerin üstüne gidilmesi benim gönlüme yatmıyor.

Önce Tansu Hanım hakkında önerge verdiniz, hükümet olduktan sonra vazgeçtiniz. Bu işin siyasileşme süreci orada başlamasa buraya kadar gelmezdi?

Bizim yerimizde ANAP olsaydı ortağı hakkında nasıl hareket ederdi.

Komisyonda tavrınızda değişiklik olacak mı?

Arkadaşlarda oturup müzakere edeceğiz

KADIN ADAYIMIZ OLACAK

DYP sizin tabanınıza yönelmiş gibi görünüyor?

Bütün partilere mesafemiz aynı. DYP'nin bizim için özel bir konumu yok. ANAP'la şartlar uygun olduğu ahvalde, sosyaldemokratlarla da aynı şekilde...

Kadın milletvekili adayınız olacak mı? Nazlı Hanım nasıl?

Olacak da, kimler olduğu belli değil. Nazlı Hanım bizimle olmaktan mutlu. Kızılcahamam toplantılarında partinin şeffaf yapısını gördü.

Alevilerden sıcak mesaj alamıyoruz

Tarikatların DYP'ye yöneldiği söyleniyor?

1960'dan sonra partiler tarikatlarla ilişkide. Nurcular, Süleyman Demirel'in yanınrda olmuşlardır. Ama sonra aralarında bölünmeler oldu. Yeni Asyacılar her dönemde AP'yi destekledi, şimdi DYP'yi destekliyorlar. Fethullah Hoca bir siyasi grubun yanında değil. Onların şahıs tutma politikası var. Nakşilerden Erenköy Cemaatinin belli istikameti yoktu. İskenderpaşa cemaati daha önce MSP'yi destekledi. Esan Çoşan'dan sonra büyük ölçüde BBP'yi destekler tavır içindeler. Doğu ve Güneydoğu'da Kadirilik var, belli istikametleri yok. Özal sağken Nakşiler ANAP'ı desteklediler. Şu anda belli tavırları yok. Süleymancılar'ın belli bir partiyi destekleme durumu yok.

Alevilerle aranız nasıl?

Sıcak mesajlar yolluyoruz Ama arzu edilen seviyede karşılık alamıyoruz. Daha önce bu kesimin oylarını Halk Partisi alıyordu, bu seçimde durum değişecek.

İŞ DÜNYASIYLA İLİŞKİLER

İş dünyasıyla ilişkileriniz MÜSİAD'la sınırlıydı?

Hepsiyle diyalog halinde olmmak istiyoruz. Ama bunu temin etmek tek taraflı isteğe bağlı değil. İstanbul Sanayi Odası'nı, Ticaret Odası'nı, Borsa'yı ziyaret ettik. TÜSİAD'dan randevu istemiştik yaz tatili nedeniyle ancak geçen gidişimizde de buyurun dediler. Odalar Birliği'ni geçtiğimiz hafta içinde ziyaret ettik. Ekonomi ve seçimle ilgili konuları müzareke ettik.

HADEP'i asgariye indireceğiz

Seçimle ilgili Güneydoğu'da sıkıntılarınız var. HADEP'le çekişeceksiniz? Diyarbakır Belediye Başkanı partiye geçmedi.

Evet, öyle olacak. Diyarbakır Belediye Başkanı'nın partiye geçmeyişi bilgimiz dahilinde. Samsun da öyle. Biz geçmeyelim, Hükümet'ten yardım geliyor diyorlar. Güneydoğu'da mücadele Fazilet'le, HADEP arasında olacak. Arkadaşlarımız çalışma yapıyorlar, HADEP'in etkisini asgariye indireceğiz.

Seçime hazır mısınız?

Hazırız. İl başkanlarıyla toplandık. Teşkilat en erken seçime kilitlenmiş durumda. İl başkanlarının moralleri de yüksek. Arkadaşların yüzde 80'i illerinde ANAP'ın eridiğini söylüyor bundan da moral buluyorlar. Aslında Kasım ayında yapılacak seçim bizim aleyhimize, Nisan 99 lehimize. Herses ürünün paralarını şimdi aldı. Ağır bir kış geçecek, paralar harcanacak. Buna rağmen biz 98'i heba ettik, 99'u etmeyelim diyoruz. Nisan'da seçim olursa Hükümet'in şekillenmesi Temmuz'u bulur. Öyle olursa 1999 da heba olacak. Genel seçimler geriye atılırsa, Türkiye 2000 yılının Mayıs ayına kadar seçim atmosferinde olacak. Türkiye ekonomisi bunu taşıyamaz.

Aktüalite ile ilgisi kesildi

Erbakan'la ilişkileriniz nasıl, haftada kaç kez telefonla konuşuyorsunuz?

Hoca, uzun süre Altınoluk'ta tatildeydi, konuşamadık. Ankara'ya döndüğünde telefon ettim. 15-20 gündebir telefon görüşmemiz oluyor. Ama devam eden mahkemeleri nedeniyle hukukçu milletvekilleri gidip çalışma yapıyorlar... Hoca'nın aktüaliteyle de ilgisi kesilmiş gibi...

Hedefimiz 10 büyük şehir

Seçimde aday belirlerken, geniş bir yelpazeye, parti dışına çıkmanız söz konusu mu?

Tabii. Yerel seçimler için aday tespitine başladık. İl başkanlarına, camiaya uygun isim değil, seçimi kazanacak en iyi isimi istiyoruz, dedik. Üç aday isim istiyoruz. Bunları da üç aşamalı etüdden geçireceğiz. Halen başkan olan yerler için isim istemedik. Mevcuda ilave 4 büyükşehir daha istiyoruz. Kocaeli, Samsun ve Bursa'yı istiyoruz. 10 büyükşehiri hedef seçtik.

Ortodoks çemberi içindeyiz

Dış politikanız ne olacak.

Türkiye Ortodoks çemberi içinde. Yunanistan, Suriye, Ermenistan ittifak yapıyor. Hatay'da duvarlara, 'İlhaka karşıyız' yazılmaya başlandı. Türkiye bu tehlikeli durumdan çıkmak zorunda. Batı'dan da dışlanmış durumda. NATO üyesisiniz ama Avrupa Birliği'nde yoksunuz. Onların paralı askeri durumuna düşüyorsunuz. Türkiye dış politika anlayışını yeniden gözden geçirmek zorunda. Türkiye'nin Avrupa Birliği'ne, eşit ve adil şartlarda girmesinden yanayız, her türlü tavizi vererek değil.

Hürriyet'e konuştu

Recai Kutan ve FP Genel Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Nevzat Yalçıntaş, Hürriyet Medya Towers'daki yemekte, Doğan Holding Yönetim Kurulu Başkanı ve Hürriyet Gazetesi sahibi Aydın Doğan, Genel Yayın Yönetmeni Ertuğrul Özkök, Doğan Holding Genel Koordinatörü Birkan Erdal, Doğan Medya Grup Başkanı Mehmet Ali Yalçındağ, Yazı İşleri Müdürü Fikret Ercan, Hürriyet Haber Ajansı Genel Müdürü Uğur Cebeci, Hürriyet yazarları Yalçın Bayer, Gülçin Telci ve Ferai Tınç ile biraraya geldi. Yemeğe FP İstanbul Protokol Sorumlusu Kuddusi Yüksekdağ ve Özel Kalem Müdürü Ahmet Edoğlu da katıldı.






Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!