Kürtçe resti

Güncelleme Tarihi:

Kürtçe resti
Oluşturulma Tarihi: Kasım 15, 2000 00:00

Haberin Devamı

AB Katılım Ortaklığı Belgesi'ni, ‘‘art niyetli’’ diye sert bir dille eleştiren MHP Lideri Bahçeli, Kürtçe eğitim ve Kürtçe TV'ye kesinlikle karşı olduklarını bildirdi. Bahçeli, Kıbrıs'ın da kendileri için ‘‘yük’’ olmadığını söyledi.

MHP Lideri Devlet Bahçeli, AB Komisyonu tarafından açıklanan Katılım Ortaklığı Belgesi'ni sert bir dille eleştirerek, Kürtçe eğitim ve TV yayınlarına karşı olduğunu kesin bir dille duyurdu. Bahçeli, Ortaklık Belgesi için ‘‘Art niyetli, iyi niyetli değil’’ dedi ve şu yorumu yaptı:

‘‘Türkiye'nin etnik çatışma ve ayrışmayı körükleyecek ‘kültürel' ya da ‘etnik' haklara sıcak bakması mümkün değil. Belgede bu tür ifadelerin üstü örtülerek muğlak hale getirilmesi sonucu değiştirmez.’’ Bahçeli dün grup toplantısında özetle şu görüşleri savundu:

KABUL EDEMEYİZ

Belge, Türkiye'nin hassasiyetleri ve demokratik rejimin temel dinamikleri yeterince dikkate almıyor. Birçok AB ülkesinde bile sıkıntı olmayı sürdüren kritik konuların altının ısrarla çizilmesi, dostane bir yaklaşım değil. Demokratik düzenin tahammül edemeyeceği, sosyal dokunun kaldıramayacağı düzenlemeleri Türkiye'den ısrarla istemeyi ve bunları ‘olmazsa olmaz şart' olarak sunmayı kabul edemeyiz.

ART NİYETLİLER

Avrupa ülkeleri bile yurttaşlık kültürü ve siyasi eşitlik bazında yaklaşırken, uzun yıllardır ülke kaynaklarını eriten bölücü-yıkıcı faaliyetlerin muhatabı olan ülkemizden ‘azınlık haklarının' talep edilmesini anlamak imkansız. AB Komisyonu'nun iyi niyetli bir yaklaşım içinde olduğunu iddia etmek imkansız. Türkiye'nin etnik çatışma ve ayrışmayı körükleyecek ‘Kültürel' ya da ‘etnik' haklara sıcak bakması mümkün değil. Belgede bu tür ifadelerin üstü örtülerek muğlak hale getirilmesi sonucu değiştirmiyor.

AYIRIMCILIK

Doğru ve dostane olan, Türkiye'nin hassasiyetlerini küçümsemek değil, bilakis çok iyi anlamaktır. İnsan haklarının etnik köken farklılıklarını derinleştirip keskinleştirecek şekilde tanımlanması, özünü ve değerini kaybettirir. Ayrımcılığı meşrulaştırır, toplumsal dayanışmayı baltalar. Bu gerçeği, Avrupalı dostlarımız en az bizim kadar iyi biliyor.

ÇİFT YANLI

Türkiye'ye önemli görev ve yükümlülükler düştüğü açık. En az bunun kadar doğru olan bir başka husus, AB yönetimine de benzer görev ve sorumlulukların düştüğüdür. Çünkü, ilişkilerin geleceği, hiçbir zaman tek taraflı iyi niyete ve çabalara bağlı olarak inşa edilemez.

KIBRIS YÜK DEĞİL

Bahçeli, Kıbrıs sorununun da milletin üzerinde ‘kambur ve yük' olmadığını belirterek, ‘‘Kıbrıs Türklüğünün haklı ve onurlu davasını yok farzetmek mümkün değil. Kıbrıs'ta var olan iki toplumlu iki devletli yapıyı inkar edip, bir tarafı tek muhatap kabul etmek barışa ve istikrara hizmet etmez’’ dedi. Ortaklık Belgesi'nde Kıbrıs'a bakışı için de Bahçeli, ‘‘Ortaklık Belgesi'ndeki yaklaşımı kabul edilemez buluyor ve kınıyorum’’ dedi. Bahçeli, Ortaklık Belgesi'nin Türkiye-AB ilişkilerinin geleceği açısından da şöyle yorumladı: ‘‘Tatminkar olmaktan uzak. Belge, AB Komisyonu'nun iyi niyetinden şüphe etmemize yol açan bir mahiyette. Her şeyden önce Belge, hem sistematiği, hem de muhtevası bakımından Helsinki Zirvesi kararlarından daha geri bir belge.’’

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!