'Kürtçe dilekçe' koalisyonu böldü
Güncelleme Tarihi:
"Kürtçe eğitim' talebiyle yürütülen dilekçe kampanyası Koalisyon ortaklarının farklı değerlendirmelerine yol açtı. MHP Lideri Bahçeli, kampanya'yı "Planlı bir oyunun parçası" olarak nitelerken ANAP lideri Yılmaz, "İzin veremeyiz ama ılımlı olmalıyız" dedi.
| İki taraf için de dayanak Anayasa | ||||
| ||||
Koalisyondaki görüş farklılıkları bu kez de 'Kürtçe eğitim' talebiyle düzenlenen dilekçe kampanyasında kendini gösterdi. Başbakan Yardımcılarından ANAP lideri Mesut Yılmaz Bulgaristan'a hareketinden önce Esenboğa Havalimanı'nda gazetecilerin sorularını yanıtladı.
Yılmaz, bir gazetecinin "Kürtçe eğitim için dilekçeler veriliyor, Kürtçe eğitim tartışması gündemde. Bunu nasıl değerlendiriyorsunuz?" şeklindeki sorusu üzerine bu dilekçelerin işleme konulmasının anayasaya ve yasalara göre mümkün olmadığını belirterek, "bunlara karşı daha ılımlı davranılmasında fayda var" dedi.
Başbakan Yardımcısı ve MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli ise partisinin grup toplantısında yaptığı konuşmada konuyu, "Sıradan bir eylem görüntüsü verilen bu kampanyanın aslında planlı bir oyunun parçası olduğuna şüphe bulunmamaktadır. Bunun yanında, dış dünyaya bazı mesajlar verilmek istenmekte, akılları sıra ülkemizi köşeye sıkıştırma hesapları yapılmaktadır" sözleriyle değerlendirdi.
"Terör örgütü PKK'nın, elebaşının yakalanmasından sonra strateji değişikliğine giderek siyasallaşmaya çalıştığını söyledi. Bazı Avrupa ülkeleri ile Türkiye içinden de sağlanan destekle bu yeni stratejinin uygulamaya çalışıldığını" vurgulayan Bahçeli, şöyle konuştu:
"Anayasamızın 42. maddesinde Türkçe'den başka hiçbir dilin Türk vatandaşlarına ana dil olarak okutulamayacağı açıkça yer almasına rağmen, böyle bir eylem planlanmış ve uygulama safhasına geçilmiştir.
Sıradan bir eylem görüntüsü verilen bu kampanyanın aslında planlı bir oyunun parçası olduğuna şüphe bulunmamaktadır. Bunun yanında, dış dünyaya bazı mesajlar verilmek istenmekte, akılları sıra ülkemizi köşeye sıkıştırma hesapları yapılmaktadır.
Ülkemizin birlik ve dirliği konusunda hassasiyet taşımayan ve jeopolitik denklemleri dikkate alan bazı çevrelerin bu tür eylemleri örtülü biçimde de olsa meşru görme ve gösterme gayreti içinde olmalarıayrı bir üzüntü kaynağını oluşturmaktadır. Ancak, böyle bir anlayışın bölücü-yıkıcı unsurların ekmeğine yağ sürmekten başka bir sonuç doğurmayacağı unutulmamalıdır."
Devlet Bahçeli, bölücü-yıkıcı terör örgütlerinin kökü kazınıncaya kadar terörle mücadelenin tamamlanmış sayılmayacağını dile getirerek, Türkiye'nin milleti ve devleti ile birliğini, dirliğini tehdit eden her unsura karşı mücadelesini sürdüreceğini kaydetti.