Kuran kurslarına öğrenci bulamıyoruz

Güncelleme Tarihi:

Kuran kurslarına öğrenci bulamıyoruz
Oluşturulma Tarihi: Kasım 26, 1998 00:00

Haberin Devamı

Diyanet İşleri Başkanlığı'nın düzenlediği ‘‘2.Din Şurası’’nda İslamiyetle ilgili gündemdeki tartışmalar ele alınıyor. İslamiyetle ilgili tartışmalara son noktayı koymayı amaçlayan Diyanet İşleri Başkanlığı, Şura'daki üç komisyona sunduğu metinlerde bazı eleştirilerde ve çarpıcı önerilerde bulundu. Başkanlık metinlerinde, zorunlu eğitimin 8 yıla çıkarılması sonucu, artık Kuran kurslarına öğrenci bulunamadığı, bu kursların zorunlu eğitim kapsamına alınması gerektiği belirtildi. Kuran Kursu isminin Kuran Eğitim Merkezi şeklinde değiştirilmesi istendi. İmam-Hatip ve İlahiyat Fakültelerinde uygulanan programların gözden geçirilmesi, vaizlere yeni imkanlar tanınması, dinlerarası diyaloğun arttırılması da öneriler arasında...

DİYANET İşleri Başkanlığı'nın düzenlediği ‘‘2.Din Şurası’’nda İslamiyetle ilgili gündemdeki tartışmalar ele alınıyor. İslamiyetle ilgili tartışmalara son noktayı koymayı amaçlayan Diyanet İşleri Başkanlığı, çareyi, Şura'yı radikal islamcıları davet etmemekte buldu. Basın mensuplarına da kapalı tutulan Şura'ya, 32 ülkeden toplam 235 kişi davet edildi. Yabancı katılımcılar arasında, Bağdat Saddam İmam Hatip Fakültesi öğretim üyesi Dr. Mekki Hüseyin Hamadan, Mısır Dışişleri Bakanı Kültürel İşler ve Din İşleri danışmanı Nabil Bedr, Mısır eski bakanı ve Anayasa Profesörü Prof. Ahmed Kemal Abulmegd, İran'dan Mohammad Mascid Camii, Ürdün Kralı Din İşleri danışmanı Şeyh İzzettin Al Khatib Al Tamimi ve Vatikan Temsilcisi Kardinal Francis Arinze bulunuyor. Federal Almanya da Stutgart Piskoposu Dr. Walter Kaster ve kilise görevlisi Helmut Wiesman ile temsil ediliyor. Şura'da, din adamları ile üniversitelerden seçilen öğretim üyelerinin yanısıra Milli Güvenlik Kurulu ve Genelkurmay'dan da temsilciler yer alıyor. Beş gün sürecek Şura'da ‘‘Dinin sağlıklı anlatımına engel faktörler’’, ‘‘Eğitim sistemi içinde İmam Hatiplerin yeri’’, ‘‘Din devlet ilişkisi’’, ‘‘Ateizme karşı dinlerin işbirliği’’, ‘‘Semavi dinlerde dini mus*ıki’’ başlıklı tebliğler de sunulacak.

Şura'da kurulan üç ayrı komisyonda tartışılarak karara bağlanacak konular ise şunlar:

1. Dini konularda toplumun aydınlatılması ve dinin farklı yorumlanmasından kaynaklanan problemler ve çözüm yolları,

2. Dinlerarası dialog,

3. Din eğitimi.

Diyanet İşleri Başkanlığı, bu üç komisyonda yapılacak görüşmelere ve hazırlanacak raporlara esas alınması için üç ayrı metni de katılımcılara dağıttı. Üç konuda Diyanet İşleri'nin görüşünü içeren metinlerde durum tespiti yapılarak, her üç konuda da başkanlığın önerileri sıralandı. Cuma günü açıklanacak komisyon raporlarında bu metinlerin ağırlıklı olarak yer alması bekleniyor.

Zorunlu eğitim kapsamına alınsın

Diyanet İşleri Başkanlığı'nın görüşlerini kapsayan ‘‘Din ve din eğitiminin önemi’’ başlıklı metinde, ‘‘Vatandaşların din eğitimi ve ihtiyaçlarının en iyi biçimde devlet eliyle karşılanması gerekmektedir’’ denildi. Devletin bu alanda bıraktığı boşluğu ‘‘birilerinin din eğitimi adına yanlışlarla ve birtakım hurafelerle doldurma’’ tehlikesi bulunduğuna dikkat çekilerek, 8 yıllık temel eğitimle ilgili bir eleştiri getirildi. Başkanlığın eleştirileri şöyle sıralandı:

HAFIZLIK OLUMSUZ ETKİLENDİ

Zorunlu eğitimin 8 yıla çıkarılmış olması, Kuran kurslarını zorunlu eğitim dışında bırakmıştır. Bu da ülkemizde 1000 yıldan beni devam edegelen hafızlık müessesesini olumsuz etkilemiştir.

DİPLOMA HAKKI OLSUN

Kuran kurslarındaki eğitim, öğretimin zorunlu eğitim kapsamına alınması gerekmektedir. Bunun için de Milli Eğitim Bakanlığı'nın öngöreceği, onaylayacağı, gözetim ve denetimini yapacağı öğretim programlarına göre genel kültür derslerinin okutulması sağlanmalı veya bu kurslardan mezun olanlara diploma yerine bir sertifika verilmeli, ortaokul diploması almak veya tahsillerine devam etmek isteyenler olursa Milli Eğitim'in uygun göreceği derslerden sınava girmek suretiyle diploma verilmelidir.

ÖĞRENCİ YOK

Kuran kursları, bu güne kadar toplumu din konusunda aydınlatmada önemli görevler yapmıştır. Ancak bugün Kuran Kursları öğrenci bulma sıkıntısı ile karşı karşıyadır.

İSMİ DEĞİŞTİRİLSİN

Kuran kursu ismi Kuran Eğitim Merkezi şeklinde değiştirilerek Milli Eğitim Bakanlığı'nın uygun göreceği kültür dersleri dengeli olarak okutulmalıdır.

DEVLET YARDIMI YAPILSIN

Hafızlık müessesesinin devam ettirilmesi amacıyla Kuran kurslarında hafızlık yapan veya yapacak öğrenciler, bölge yatılı Kuran kurslarına nakledilmeli ve kursların her türlü giderleri bütçeden veya Türkiye Diyanet Vakfı Şubelerince karşılanmalıdır.

YASA DEĞİŞİKLİĞİ

222 sayılı İlköğretim ve Eğitim Kanunu'nu değiştiren yasaya, ‘‘5 yıllık ilkokul üzerine en az 3 yıl süreli ‘Kuran Eğitim Merkezlerinde verilen eğitim zorunlu eğitimden sayılır’’ hükmünün yer alması sağlanmalıdır.

Vaizlere yüksek maaş

‘‘Dini konularda toplumun aydınlatılması ve dinin farklı yorumlanmasından kaynaklanan problemler ve çözüm yolları komisyonu’’ndaki tartışmalara kaynaklık edecek, ‘‘Başkanlık Görüşü’’ metninde, dini konulardaki tartışmaların konunun uzmanı olmayan kişiler tarafından yürütülmesinin sakıncalarına değinildi. Bu konuda şu saptama yapıldı:

‘‘Dini konulardaki hüküm ve değerlendirmelerde Kur'an-ı Kerim ve sünnetin tamamı dikkate alınmak gerekirken parçacı bir yaklaşımla belirli bir ayet ve hadise göre hüküm vermek, çoğu zaman yanıltıcı olmaktadır. Aynı şekilde İslami hükümlerin tek kaynağının Kur'an-ı Kerim olduğunu, oysa namazın beş vakit oluşu, kurban, cuma ve bayram hutbeleri gibi dinden olduğu kesinlikle bilinen hususların Kur'an-ı Kerim'de bulunmadığını ileri sürerek, sünnetle sabit olan hükümlerin dinden sayılmaması da kabulü imkansız bir aşırılık olarak değerlendirilmelidir.’’

Aşırılıklar konusundaki bu yaklaşımın sonucu, çözüm yolları olarak şu öneriler getirildi:

İMAM HATİPLERE YENİ DÜZENLEME

Gerek İmam-Hatip ve gerekse İlahiyat Fakültelerinde uygulanan programlar yeniden gözden geçirilmeli ve ihtiyaca cevap verecek hale getirilmelidir.

VAİZLERE YENİ İMKANLAR

Yetenekli vaiz bulmakta güçlük çekildiği için bu meslek maddi yönden daha cazip hale getirilmelidir.

TELEVİZYON PROGRAMLARI

Televizyon 4. kanalda Başkanlıkça haftada iki saatlik toplumu din konusunda aydınlatma programı hem artırılmalı, hem de ülkenin her yerinden dinlenebilecek bir kanalda olmalıdır.

HAC KOTALARI ARTIRILMALI

Hac kotası sıkıntı yaratmaktadır. Kotanın ihtiyacı karşılayabilecek şekilde artırılması için gerekli girişimlere devam edilmelidir.

Dinlerarası diyalog önemli

‘‘Dinlerarası diyalog’’ komisyonuna sunulan başkanlık görüşünde ise tüm dinler arasında diyalogun önemi vurgulandı. ‘‘Dünyamızı yaşanabilir hale getirmenin ve barış içinde yaşamanın tek yolu bizim dışımızdakilerin dini inançları ile örf ve adetlerini ne acımasızca tenkit etmek, ne de kendi inanç ve değerlerimizi bir tarafa bırakarak onları taklit etmektir’’ denilen yedi sayfalık metinde yeralan önerilerden bazıları şunlar:

YENİ ORGANİZASYON

Diyalog şartlarının daha etkin ve verimli bir şekilde yürütülebilmesi için Dinlerarası Diyalog Genel Sekreterliği adı altında geniş çaplı bir organizasyona gidilmelidir.

DİYALOG PROJELERİ HAZIRLANMALI

Taraflar dünya sulhuna ve huzuruna katkı sağlayabilecek ortak inanç ve düşüncelerle ilgili uygulanabilir yeni projeler hazırlamalı.

MÜNASEBETLER SIKILAŞTIRILMALI

Taraflar kendi aralarındaki münasebetleri sıklaştırmalı, bu konuda belirlenecek plan ve projelerin hayata geçirilmesine çalışmalı,

EŞİT ZEMİNLER OLMALI

Diyaloglarda, gizli, siyasi ve başka gayeler güdülmemeli, ayrıca eşit şartlarda ve zeminlerde yapılmasına dikkat edilmeli.



Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!