Kızları otele götüren komiser hakim önünde

Kırklareli'nin Lüleburgaz ilçesinde, Emniyet Müdürü Mustafa Öztürk'le birlikte 20 yaşındaki Canan Aydemir ve 17 yaşındaki Ş.Ç.'yi evlerinden ifadelerine başvurulmak üzere aldığı ancak, otomobilde bir süre gezdirip daha sonra otele götürerek görevini kötüye kullandığı iddiasıyla tutuklanan Başkomiser Aziz Uysal'ın yargılanmasına devam edildi. Emniyet Müdürü Öztürk hakkında soruşturma henüz tamamlanmadığı için dava açılmadı.

Lüleburgaz Asliye Ceza Mahkemesi'nde dünkü duruşmaya Kırklareli Cezaevi'nden getirilen Başkomiser Aziz Uysal katılırken, 2 emniyet yetkilisinin 29 Ekim 1998 gecesi evlerinden alıp otomobilde dolaştırdığı daha sonra da bir otele götürdüğü belirtilen Canan Aydemir ve S.Ç. katılmadı. Lüleburgaz Emniyet Müdürlüğü'nde Asayisten Sorumlu Başkomiser Aziz Uysal, kendisini yöneltilen hürriyeti tahdit, görevi kötüye kullanmak, sahte plakalı araç kullanmak, suç delillerini gizlemek, mağduru yalan beyanda bulunmaya zorlamak, yalancı tanık bulmak gibi suçlamaları kabul etmedi.

Duruşmada tanıklık yapan Ali Erdal ve Yılmaz Gödük de, Başkomiser Aziz Uysal lehinde ifade verdi. Uysal'ın kendisini cep telefonuyla aradığını belirten Gödük, ‘‘Bir konuda yardım yapmamı istedi. Ancak daha sonra yanıma gelmedi. Hangi konuda yardım isteyecekti bilemiyorum’’ dedi.

Zorla alıkonulduğu ileri sürülen Ş.Ç.'nin annesi Fersan Taşgit ise, kendisinin köyde oturduğunu, kızının ise Lüleburgaz'da çalıştığını söyledi. Taşgit, ‘‘Ben kızımı kız arkadaşı Canan'ın yanında biliyordum. Daha sonra ortadan kaybolduğunu öğrendim. Kimlerin kaçırdığını bilmiyorum’’ dedi.

Mahkeme, Başkomiser Aziz Uysal'ın tahliye istemini, 'delillerin karartılabileceği' gerekçesiyle geri çevirdi. Mahkeme, Lüleburgaz Emniyet Müdürü Mustafa Öztürk hakkında açılan soruşturmanın sonucunun beklenmesini de kararlaştırdı.

ÖNEMLİ NOT:

Başkomiser Aziz Uysal, yukardaki haberde geçen suçlamalardan ötürü yargılandı. Lüleburgaz Asliye Ceza Mahkemesi, 2001’e 741 numaralı kararında, Aziz Uysal’ın görevi ihmal suçundan beraatine karar verdi. Mahkeme kararı şöyle:

Nedenleri gerekçeli kararda açıklandığı üzere;

1) Sanığın adli makamlara haber vermemek suretiyle görevi kötüye kullanmak suçundan unsurları itibariyle oluşmadığından BERAATİNE,

2) Sanık hakkında açılan TCK 181/2 (iki kere) 350/3.291-1.296/1. (iki kere) maddelerinden kamu davalarının suç tarihi ve niteliklerine göre 4815 sayılı yasa kapsamında kaldığı anlaşılmakta, 4816 sayılı yasanın 1.maddesinin 4. fıkrasının 1. ve 2. bendi uyarınca hükme bağlanmasının ERTELENMESİNE,

Bu suçlara ilişkin dosyanın 5 yıl süreyle muhafaza altına alınmasına

3) Sanığın sabit olan görevi suiistimal suçundan eylemine uyan TCK 240/1. md. uyarınca suçun işleniş biçimi, ortaya çıkan zararın niteliği yörenin sosyal ve ekonomik şartları da nazara alınarak ve ayrıca suç tarihlerindeki 76 katsayısı da gözetilerek takdiren 1 yıl hapis ve 1.520.000 TL. ağır para cezası ile cezalandırılmasına.

TCK’nın 20. md nazara alınarak, 3 AY SÜREYLE MEMURİYETTEN MENNİNE KARAR VERİLDİ.