Kızımla 5 ay flört ettim bu albüm ortaya çıktı

Güncelleme Tarihi:

Kızımla 5 ay flört ettim bu albüm ortaya çıktı
Oluşturulma Tarihi: Haziran 16, 2002 01:38

Bugün Babalar Günü. Tüm çocuklar, babalarının gönlünü almak için ya hediye aldılar, ya telefona sarıldılar. Ünlü cazcı Kerem Görsev kızı için hazırladığı albümünü Babalar Günü çıkardı.

Kerem Görsev'in Tarabya sırtlarındaki evine adım attığımızda bizleri üst kattan 'Babaaa geliyoruuum' sesi karşıladı. Konuşmaya yeni başlayan bir kız çocuğunun sesiydi bu. Son derece tanıdık geldi... Tanıdıktı, çünkü bu seslenişi sanırım bütün kız babaları yakından biliyordu. Ardından 'Giyiniyoruuum' sözcüğü geldi. Kerem Görsev'le birlikte salona geçtik, küçük hanımın hazırlanmasını ve yanımıza teşrif etmesini beklerken Fransa-Danimarka maçının son dakikalarını izlemeye başladık. Tabii ki her genç kız gibi Küçük Görsev de salına salına salona girdiğinde maç çoktan bitmişti. Üzerinde mavi bir elbise vardı. Aynı renkte bantlı pabuçlarla kıyafetini tamamlamıştı. Gerçi poposunda koca bir bez vardı ama olsun, babasının ona armağan ettiği albümün tanıtımı için poz vermeye hazırdı. Hatta fotoğraf çekimleri sırasında sürekli koluna takılan kolyesini çıkartmaya çalışan annesine derin bir 'offfff' çekmiş, kolyeyi de çıkarttırmamıştı. Babası Steinway piyanosuna oturduğunda yanına ilişmiş, 'I Love You, I Love You', ardından 'Ali Baba'yı seslendirmiş, tüm bunları söylerken de gözlerini objektiften bir an olsun ayırmamıştı Nisan Hanım. Eee ne de olsa her yıl bir albüm yapan üretken bir babası vardı ve son albümü 'Existence'ı (Varoluş) ona yapmıştı. Nisan Hanım'ın kelebeği anlatırken çıkardığı ses 'Be-be-be' albüme şarkı olarak girmiş... Babasının ona taktığı isim 'Gak Guk' da öyle. Ve diğerleri: Oyun arkadaşları Zeynep, Kiraz ve Lal'le (ki bu hanımlar aynı zamanda albümün 'cover girl'leri oluyor) kudurdukları anlar için yazılmış parçanın adı 'Tea Party' (Çay Partisi)... Gece uyurken yatağını paylaştığı oyuncakları 'With Barney, BJ and Baby Bob'... Son olarak 'Who Knows'... Yani benim kızım ne olacak? 'Kimbilir belki de müzisyen' diyor, babası. Albümde tüm şarkılar Küçük Nisan'a ithaf edilmiş. Bir tanesi hariç. İstisna parça Bebop için yazılmış. O bir dalmaçyalı. Parçanın adı ise 'Back Home'. 8 yılda 8 albüm yapan Kerem Görsev 2 yaşındaki kızı için hazırladığı albümün çıkış tarihini Babalar Günü'ne denk getirdi. 18 yıldır gazeteci ama bir tane bile röportaj yapmamış bu satırların yazarı da 8 yaşındaki kızı Su için ilk röportajını yaptı. Ne diyelim, hadi hayırlısı...

Kızınıza ithaf ettiğiniz albüm ''Existence'' (Varoluş), nasıl oluştu?

- Müzik yaşanmışlıkların öyküleridir. Bir şeyler yaşıyorsun, o yaşadığın olaylar sonra çıkıyor. Nisan ele avuca gelmeye başlamıştı, emeklemeden yürümeye geçiş dönemindeydi. Kelebeklere ‘Be be be’ diyordu ve beş ay onunla inanılmaz flört ettik. Karşılığında bu albüm çıktı. Müziğe 2-3 kuruş para kazanacağım diye ticari açıdan bakmam. Ben daha çok böyle kendi halimde, hissettiğim olayları müziğe döken adam olarak anılmaktan memnunum.

Bir arkadaşım sizin için, Kerem'e bir sonraki albümünü sor, o albümü de çoktan bitirmiştir, dedi. Gerçekten öyle mi? Yeni albümde neler var?

- Kızım için yaptığım albüm bitti. Çok zevkli bir dönem var şimdi. Bu, bir hafta- 10 gün sürecek. Ama ben bir ay önce yeni albümümü yazmaya başladım. Yeni albümümün ismi ‘‘Meeting Point’’ (Birleşme Noktası). Bu albümde de, virtüöz Reyent Bölükbaşı çalacak. Piyano ve çello yapacağız. Parçaların isimleri Masumiyet, Kişisel Özgüven, Kişisel Denge. Hep böyle ruhsal olayları aldım.

Albüm dışında nelerle uğraştınız?

- Başka projlerim de var. Bu sene sadece albüm yapmadım. Üniversitelerde, Anadolu'da Piyanonun Cazdaki Yeri başlıklı konuşmalar yaptım. 1890'lardan günümüze kadar, cazın piyanodaki geçirdiği değişimler, piyano stilleri, dönemin ünlü caz müzisyenleri. Hem bunları hem de o dönemlerdeki piyano stillerini anlattım. Caza nasıl başlayabileceklerini, nasıl dinleyeceklerini sordular. Melodilerle insanları çekmek lazım. Kalkıp hiç caz dinlemeyen küçük bir beyine progressive caz dinletirseniz kaçar. Gençlerde caza merak, cazla ilgili patlama başladı. Küçücük çocukların ciddi müzikler dinleyerek büyüdüklerinde hayat felsefelerinin değişeceğine, daha başarılı olacaklarına inanıyorum. Bu dinledikleri müziklerden aldıkları heyecanla, aldıkları felsefeyle daha mantıklı düşünüp daha güzel kararlar vermeye başlayacaklar. Bu müzikler eğitim gibi birşey, sıkılmamak lazım.

Evde caz dinlese de okul servislerinde pop dinliyor ama.

- Bunları da dinlemesi lazım. Ama klasik kökenli müzikleri, caz müziğini dinleterek çocuğa mutluluğu vereceğiz. Pop müzik, zaten isminden belli, popüler, bugün var, yarın yok. Ama klasik müzik olsun, caz olsun bir Rolls Royce Cadillac gibi, aynı sadelik, aynı asalet var. Norveç'te, Danimarka'da anaokullarında çocukların oyuncakları, küçük piyanolar, mandolinler, flütler, gitarlar, çocuklar bunlarla oyun oynayarak başlıyorlar müziğe. Yetenekli olanları 6-7 yaşına geldiklerinde konservatuvara giriyorlar. Onun için virtüözler, müzisyenler çıkıyor, onun için oradaki orkestralardan yüzlerce, binlerce müzisyen var yurtdışlarında. Türkiye'de öyle değil ki, bugün pekçok anaokulunda ben zannetmiyorum böyle şeyler olduğunu. Maddi durumu iyi olanlar da, 4-5 bin dolar verip çocuğuna piyano alacağına, elektrikli BMW, elektrikli Mercedes arabalar alıyor. Tamam çocuklar onlarla da oynasın ama Türkiye'de maddi düzeyi iyi olan insanlar, evlerine bir tane piyano alsınlar.

Bu anlattıklarınız Türkiye'de nasıl olacak?

- Ben evime piyano almak istemiyorum diyenler, ilkokullara, ortaokullara bağışlasınlar. Okullara birer tane piyano girsin. Oradaki müzik öğretmenleri o piyanolarla çocuklara parçalar öğretsin. Belki o piyanonun sesinden çıkacak tınılar, o çocukların içinde bir şey uyandırıp, belki ben de müzisyen olmak istiyorum, diyecek. Bu eğitime yatırımla ilgili bir şey. Bence her okula hatta her sınıfa küçük müzik sistemleri alınmalı. Kültür Bakanlığı elektronik eşya üreticilerine başvursunlar, seve seve verirler. Anadolu’daki okullarımıza yollansın bu müzik setleri. Müzik firmaları kasetler CDler armağan etsinler bu sınıflara. Vivaldi'nin Dört Mevsimi'ini Chopin'in prelüdlerini dinlesin çocuklar. İş işten geçmeden müzik terbiyesini vermemiz lazım. Müzik hocası çocuklar şunu dinleyelim dese, 40 sene sonra Türkiyenin kaderi değişir.

Kızımın okulunun yılsonu şenliğinde çocuklar keman ve viyola çaldılar.

- Bu güzel bir şey. Belki o okulda 60 kişi var. O, 60 taneden 2 tanesi belki konservatuvara gidecek müzisyen olacak. Ama o 60 tanesi iyi bir dinleyici olacak. Bu çocuklar büyüyünce, konserlere gidecekler, seçme ve tercih etme hakları olacak kulak eğitimi çok önemli. TRT'de rahmetli Hikmet Şimşek her pazar sabah konserleri yapardı. Şimdi ara sıra CNBC-E'de yapılıyor.

BENİ KİM DİNLER?

Deniz Baykal ve Murat Karayalçın birkaç konserime gelmişti. Hava Kuvvetleri eski Komutanı Ergin Celasin ve Gelirler Genel Müdür Akif Hamzaçebi'nin iyi bir caz arşivi var. Bankacıların arasında da oldukca sıkı cazcılar var mesela Akın Öngör, Ergun Özer, Burhan Karaçam.

MÜSLÜM GÜRSES CAZCI ADAM

Müslüm Gürses cazcı gibi adam, Müslüm Baba deyip küçümsememek lazım. Adam sazını getiriyor. Müzisyen adam mesaj veriyor, akustik enstrümanlarla çaldırıyor. Kimse Orhan Gencebay’ın keman aranjmanlarını dikkate almadı. Orhan Gencebay’ın eski plaklarında yazdığı yaylılarına bayılıyorum, dinliyorum ya. Adam çok iyi bir müzisyen. İşte samimi müzik o.

KÖPEĞİ BEBOP İÇİN ‘BACK HOME’

Şoförüm aradı. Abi köpek kaskatı kesildi, dedi. Bebob'un gördüğümde boyu benden uzun olmuş, ayakları gerilmiş, nefes almıyordu. Hemen veterine götürdük. Bebop'ın önce midesi yıkandı. 6 ünite serum verildi, sürekli masaj yapıldı ve yavaş yavaş nefes alması düzeldi. 2 gün ölü gibiydi, hiç reaksiyon yoktu. Bebop eve döndüğünde piyanomun karşısında koltuğa yatırdık. Piyano çalmaya başladım. Arada bir bakıyordu ben çalarken. O an 10 dakikada yazdım 'back home'u. Zaten tam klasik bir parça oldu. Davul ve kontrbas yok. Piyano ve çelloyla birlikte. Bundan bir önceki albümde de Bebop için 'His Name Is Bebop' diye bir parçası vardı. Caz tarihine geçti bizim Dalmaçyalı.

DJ’YE MÜZİSYEN DEMEYİN

Dj'lik de önemli bir şey. Bugün hiçbir caz müzisyeni 100 bin kişi toplayamıyor. Ama bak, dj topluyor. 50 bin dolar alıyor. Ama dj'lere de sanatçı yahut müzisyen denmesine başından beri karşıyım. Çünkü dj bir müzik enstrümanı çalmıyor. Dj ne çalıyor? Bir müzik enstrümanının çaldığı, doldurduğu bir plağı çalıyor. Prodüktör desek daha iyi onlara. Ama bugün dünyayı kilitlediler.

Kerem Görsev 19 Temmuz gecesi bütün babaları cocuklarıyla birlikte Lütfü Kırdar Kongre Sarayı’nda vereceği konsere davet ediyor. Caza ilk adımlarını atacaklara duyurulur. Bilgi için www.keremgorsev.com
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!