Kırmızı Değirmen

"Genç  bir şair ve müzisyen olan Orpheus, sonsuz aşkı bulmak için yeraltına, ölüler dünyasına girer. Orada da işlerin umduğu gibi gitmediğini görmesi uzun sürmez. Hiç bir aşk sonsuz değildir.  Ama bu insanı öldürmez, tam tersi güçlendirir. İnsan, yeraltı dünyasına girmeli ve deneyim sahibi olarak geri dönmelidir"

Yönetmen Baz Luhrmann'ın, bu çok bilinen Orpheus mitinden yola çıkarak çektiği Moulin Rouge (Kırmızı Değirmen) yakında sinemaseverlerle buluşuyor. Başrollerde Nicole Kidman ve Ewan McGregor var.  Küçük ama kilit bir rolde görünen Kylie Menogue de filmin sürprizlerinden...

Sinemaseverlerin, William Shakespeare's Romeo and Juliet, Strictly Ballroom gibi filmlerinden tanıdığı yönetmen Baz Luhrmann bu kez 1900'lü yılların Paris'ine götürüyor seyirciyi. Aşkın, güzelliğin , gerçeğin ve özgürlüğün kutsandığı 1900'lü yılların başına. Aykırı ressam Toulouse Lautrec'in tablolarında hayat bulan döneme. Luhrmann, bu ışıltılı dünyanın ardında yaşanan gerçekleri traji komik bir aşk hikayesi eşliğinde beyazperdeye yansıtıyor.

Filmin Konusu

Satine, (Nicole Kidman), gece klübünün parıldayan elması, en güzel yıldızı ve şehrin en tanınmış fahişesidir. Ama gece klübünü finanse edecek zengin bir adamın takıntısı olmak ile gerçekten aşık olduğu beş parasız bir şair arasında seçim yapmak zorunda kalacaktır.

Christian, (Ewan Mc Gregor), ise bir yazardır ve dönemin getirdiği özgür ruha inanmaktadır. Bu inancını gerçek hayata geçirmek istediğinde her şeyin olabileceği fakat gözden düşmüş bir yaşam içinde bulur kendini. Bu hayatta aşk dışında hiç bir şey kabul görmemektedir...

Kısa... Kısa... Kısa...

*Yönetmen ve senarist Baz Luhrmann, Moulin Rouge 'un hikayesinin Orpheus mitini yansıttığını söylüyor. Genç bir şair ve müzisyen olan Orpheus kusursuz aşkı bulmak için yeraltına  ölüler dünyasına gider. "İdealizm ve yetişkinlikle ilgili bir mit ve kendi kontrolümüz dışında hayat bazı şeyleri değiştiriyor: sevdiğimiz birinin ölmesi, ilişkilerin sonsuza kadar sürmemesi gibi." diye açıkıyor filmin yazarı ve yönetmeni olan Baz Luhrmann."Orphean mitine göre , bu ne seni yokeder ne de yeraltı -ölüler- dünyasına gidersin, bununla yüzleş ve deneyim sahibi olarak geri dön."  "Bilinen bir mite dayandırılan basit bir hikayeyi ele aldık ve hikayeyi yaratılan ekzotik ve ayrıca çok bilinen bir dünyada kurduk." diye belirtiyor.

* Kırmızı Değirmen'in lokomotifleri Nicole Kidman ile Ewan McGregor. Yönetmen Luhrmann, Kidman'ı Broadway'de The Blue Room adlı oyunda izlemiş  ve görür görmez de kararını Satine rolünü ondan daha iyi kimsenin oynayamayacağına karar vermiş.

* Kidman'ın sinemaseverlere bir sürprizi de var. Filmde Satine'in seslendirdiği şarkıları kendi sesiyle yorumluyor. Bu önceleri Kidman'ı epey zorlamış. " Yapıp yapamayacağımı bilmiyordum" diye anlatmaya başlıyor Kidman. Canlandırdığı Satine karakterinin " ruhuna girerek" bu işi becerdiğini söylüyor. "  Eğer şarkıları ben söyleseydim beceremezdim; fakat Satin gibi söyleyerek başarabileceğimi  düşündüm"

Yönetmen Luhrmann'a göre, Kidman'ın şarkı söylemesinde endişelenecek bir şey yok. " Tıpkı Marlene Dietrich gibi. Whitney Houston gibi olmasa da bunun için zorluyor."

* Bu dönem ünlü ressam Touluse Lautrec'den ayrı düşünülemez kuşkusuz.. Filmde Lautrec'i  John Leguizamo canlandırıyor. "Lautrec'in birçok biyografisini okudum" diye anlatıyor oyuncu bu serüveni. "Kuzenlerinin bir ürünü ve çok sağlıklı, ama birçok kusuru var ,bu yüzden ailesi bir daha çocuk yapmıyor"  diye devam ediyor.

 "Kocaman diliyle bir cüce olarak doğmuş, peltek konuştuğu için ağzından salyaları akıyor ve büyük bir sinüs problemi var.Dikkat çekmeyi seven çökmüş bir adam.Fark edilmeyi seviyor ve parti boyunca bunun bir yolunu da buluyor.İçki içmeyi seviyor ve ölmek için içiyordu. "

Frengi ve yeşil renkte çok sert alkollü bir içki olan absend zehirlenmesinden ölen Lautrec'i canlandırmak ,Leguizamo için ilginç bir deneyim olmuş.  Özellikle de Lautrec'in pek sevdiği absend'i içmek. " Tanrım...!çok kuvvetli bir içki...Asit içmek gibi bir şey, boğazınızı acayip yakıyor , sanki boğazınızda bir delik açılıyor."

* Lautrec'in kısa boyu Leguizamo'nun dizleri üzerinde küçük ayaklıklarla çalışması anlamına geliyordu. Fakat, Moulin Rouge müzikal olduğu için dans etmesi gerekiyordu ve setten ayrılırken dizleri acıdığı için baston kullanıyordu.

* Kırmızı Değirmen'de müzik önemli bir unsur. "Filmin algılanmasında müzik çok önemliydi" diye anlatıyor yönetmen Luhrmann. Günümüzün bazı popüler parçaları film için döneme uygun olarak yeniden düzenlenmiş . Sözgelimi, Police'in ünlü Roxanne'ı tango olarak yorumlanıyor. "Diamons Are A Girl's Best Friend" a la Kidman; ya da Bono'nun "Children Of the Revolution"u. Nat King Cole'un "Nature Boy" u Davide Bowie ve Massive Attack ile yeniden seslendirildiği gibi, zaten bir disko hiti olan ilk single'i "Lady Marmelade"in üzerinde yeniden çalışıldı.Ve McGregor Placido Domingo ile birlikte Elton John'un "Your Song" unu seslendirdi.

* İki önemli erkek oyuncudan ve gece kulübü yöneticisi Zidler'i oynayan İngiliz oyuncu Jim Broadbent'den ayrı, tüm oyuncular çoğunlukla Avusturalya'lı, elebaşı Toulouse'nin çetesiyle uzlaşmaya varan bohem hayatı yaşayanlar, sanrılardan ilham alan Doktor’u oynayan Gary McDonald; tango yapan Bilinçsiz Arjantinliyi oynayan Jacek Koman; besteci Eric Satie’yi oynayan Matthew Whittet ve yazar Audrey oynayan David Wenham.

* West End'li müzikal yıldızı Caroline O'Connor kan kan danscısı Nini Legs'i; deneyimli Avusturalyalı tiyatrocu Kerry Walker Satine'nin yardımcısı Marie'yi; Deobia Oparei oyuncu Le Chocolat'ı; Lara Mulchany danscı Mome Fromage'ı ve ünlü pop yıldızı Kylie Minogue küçük ama anahtar rol oynayan Green Fairy'ı oynuyor.

GÖSTERİLDİĞİ SİNEMALAR
Bursa
Bademli Burç  244 61 37
13:15  15:45  18:15  20:45  Â

Hatay
Konak  215 13 36
14:00  18:00  21:00  Â

Kayseri
Kasseria  223 11 53
11:30  14:00  16:30  19:00  21:30  Â