Kimyevi biraderler’in dönüşü

Güncelleme Tarihi:

Kimyevi biraderler’in dönüşü
Oluşturulma Tarihi: Şubat 09, 2002 01:40

Elektronik müzik dünyasının en yaratıcı ikililerinden The Chemical Brothers, Blue-Jean Dergisi' nden Eralp Baydar'a özel bir röportaj verdi. İkili ‘‘Come With Us’’ albümüyle muhteşem bir dönüş yaptı.

Karıştırmayın; gözlüklü olanı Tom, kısa saçlı olan Ed, tam adlarıyla Tom Rowlands ve Ed Simons. Nam-ı diğer, The Chemical Brothers. Haberiniz olsun, bir buçuk yıldır müzik listelerinden ziyade kayıplar listesinde rastladığımız ikili, ‘‘Come With Us’’ başlıklı dördüncü albümleriyle yılın en büyük dönüşlerinden birini gerçekleştirmek üzere. Fırsat bu fırsat dedik, son on sekiz ayı Londra'nın güneyindeki küçük bir stüdyoda geçiren The Chemical Brothers'la biz de yılbaşı öncesinde Londra'nın batısındaki Colonnade Town House adlı küçük bir otelde 45 dakika geçirdik. Eralp Baydar, fonda ‘‘It Begen In Afrika’’ ve ‘‘Star Guitar’’ single'larıyla müjdelenen 'Come With Us' çalarken, bakın Tom ve Ed'le neler neler konuştuk?

Mükemmel bir çift olduğunuzu söyleyebilir misiniz?

Tom:
Yalan sayılmaz. Onca yıldan sonra birbirini kitap gibi okuyan, birbirinin dilinden iyi anlayan karı kocalara benzedik. Ama her şeyi aynı gören insanlar değiliz. Neyin doğru olduğu konusunda sık sık anlaşmazlığa düştüğümüz oluyor. Öte yandan, taban tabana zıt insanlar da değiliz. Yani ortada zıt kutupların birbirini çekmesi gibi bir durum, bir yin/yang beraberliği yok.

Ed: Aynı heyecanı paylaşıyoruz. Sizinle aynı heyecanı duyan biriyle birlikte üretmek hem çok zevkli, hem de çok verimli. Mükemmel bir çift olup olmadığımızı bilemem ama ikili olmamızdan çok memnunum. Baksanıza, tarih hep birbirinin dinamiklerini iyi yakalamış ünlü ikililerle dolu.

Yıldız DJ'ler olmaktan hoşnut musunuz?

Ed:
Ben esas insanların yaptığımız müzikle dans ettiğini görmekten hoşnudum. Gidip bir yerde çaldığınızda, bir kitlenin cuma ya da cumartesi gecesinin parçasına dönüşüyorsunuz. Kısacık da olsa hayatlarının bir bölümünde belirleyici rol üstleniyorsunuz. Manyakça bir şey! Adınız duyulmuşsa, insanlar belli bir beklentiyle geliyor. O takdirde onları mutlu etmek, kalplerini kazanmak için daha da büyük çaba gösteriyorsunuz. Adrenalin için birebir!

Tom: Allah'tan pop yıldızları gibi değiliz. Ünlü olan The Chemical Brothers, Tom ve Ed hálá onun gölgesinde. Yüzlerimiz pek o kadar bilinmiyor. Geçen gün bir noodle bar'daydım. Karşıda oturan çocuğun üzerinde bir The Chemical Brothers tişörtü vardı. Bir ara göz göze geldik. 'Güzel tişört' dedim, 'Sağol dostum' dedi, gülüştük.

Yeni albüm için neler diyeceksiniz?

Tom:
Yeni ve eğlenceli.

Ed: Kimileri 'Come With Us'ın önceki albümlere kıyasla daha mutlu, daha ağır, daha karmaşık ya da daha psychedelic olduğunu söylüyor. Bana sorarsan kesinlikle daha iyi.

Tom: Geçen albümü (Surrender) tam bir yılda kaydetmiştik, bu daha uzun sürdü, 18 ayımızı aldı. Hayatlarımızdan birer buçuk yıl. Her şey ortaya 55 dakikalık müzik koymak için. Ama değiyor.

Müthiş bir remix CV'niz var. Primal Scream'den St. Etlenne'e, The Charlatans'dan Prodigy ve Manic Street Preachers'a, remix yapmadığınız grup kalmadı gibi. İçlerinden hangi remix favoriniz?

Ed:
Günden güne değişiyor. Bugün için sorarsan, Primal Scream'ın Jailbirds'ü.

Tom: Bugün için Leftfield'in Open Up'ı.

Kimleri dinliyorsunuz?

Tom:
Herkesi!

Ed: Evet, herkesi!

Robbie Williams'ı bile mi?

Tom:
Swing When You're Winning'i mi? Yok, onu başkaları benim yerime dinliyor.

Ed: Robbie öyle bir konuma geldi ki, bırak Sinatra klasiklerini, Bulgar folk şarkılarını yorumlasa bile zorlanmadan listebaşı olur. Olsun da. Beni rahatsız etmez.

Demin sormayı unuttum, kimi remix'lemek isterdiniz?

Tom:
Kesinlikle Robbie'yi değil.

Ed: Ama Nicole Kidman'ı remixlemek isterdik, değil mi?

Tom: Ooooh, Nicole Kidman!

Ed: Cevap veriyorum: Pulp.

Tom: Belki Eminem.

Victoria Beckham'la aynı plak şirketini paylaşıyorsunuz. Ya şirket patronları Victoria'nın bir single'ına remix yapmanızı isterse?

Ed:
Zor olurdu, yine de reddetmezdik. Bilhassa da Victoria sayesinde David Beckham'la tanışma olasılığı varken.

Tom: David rica ederse, o zaman başka. David'in hatırına Victoria'yı asla geri çevirmezdik.
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!