Kılıçdaroğlu'ndan taksicilere meclis sözü

Baskılara boyun eğmeyeceklerini, her zaman her yerde adam gibi dik duracaklarını beyan ederek yola çıktıklarını kaydeden Kılıçdaroğlu, "Küçük hesapların peşinde olmamak için yola çıktık. Ülkenin sorunlarına çözüm yetirmek için yola çıktık. Kentli olmak güzel bir şeydir. Kentli olmak sabah sofrada otururken gazete okumak demektir. Kentli olmak komşusunun derdini dinlemek demektir. Kentli olmak çocuklarımızın daha iyi koşullarda yetişmesi için, onun bir müzik aleti çalmasını spor yapmasını parkta oynamasını, annesi, yakınları ve arkadaşlarıyla kucaklaşmasını sağlamak demektir. Kentli olmak farklı bir şeydir. Kentli olmak aynı zamanda kütüphaneye gitmek demektir. Kentli olmak sinemaya, tiyatroya gitmek demektir. Kentli olmak sanatçıyı yüceltmek, kucaklamak demektir. Kentli olmak kolay bir şey değildir. Kentli olmak kent kültüründen korkmamak demektir. Kentli olmak halkı kucaklamak, insanları sevmek demektir. Onun için kentli olmak Kültür Evi'ne gitmektir" diye konuştu.

Kılıçdaroğlu, cezaevindeki gazetecilere de değinerek, "Türkiye'de basın özgür değil. Bizim özgürce haber alma hakkımız yok onu biliyorum. 100'e yakın gazetecinin hapiste olduğunu da biliyorum. Hapiste gazetecilerin olmadığı, akademisyenlerin olmadığı, Genelkurmay başkanlarının bu ülkede terörist ilan edilmediği özgür Türkiye'yi hep beraber kuracağız" dedi.

"ONLARIN KİMİN KONTROLÜNDE OLDUĞUNU BİLİYORSUNUZ"

Yazarların özgürce kitap yazamadığı, gazetecilerin özgürce haber yapadığı bir ülkede demokrasiden bahsedilemeyeceğini belirten Kılıçdaroğlu, "Demokrasi ve özgürlük istiyorsanız, kadın-erkek eşitliği istiyorsanız, herkesin haklarının savunulduğu, işsizlerin olmadığı, herkesin çalıştığı bir ülke istiyorsanız adres bellidir, adres CHP'dir. Dini, kimliği, inancı ne olursa olsun hiç kimseyi ötekileştirmeden bir

siyaset yürütüyoruz. Televizyonlar ne söylerse söylesin, gazeteler ne yazarsa yazsın, onların kimin kontrolünde olduğunu biliyorsunuz. Beni dinleyeceksiniz, Kemal Kılıçdaroğlu'nun ağzından çıkacak sözleri dinleyeceksiniz. Ne zaman olursa olsun sizlere doğruları söylemek benim boynumun borcudur. Kul hakkı yemeyeceğim. Siyaseti zenginleşme aracı olarak görmem. Göremedim de. Siyaset, topluma adanmışlıktır. Siyasette kin olmaz, sevgi olur, kardeşlik olur. Siyasetin insan sevgisi üzerine kurulması lazım. Kavganın olmadığı, barışın hakim olduğu bir Türkiye'yi beraber kuracağız" diye konuştu. Kadınlara da seslenen Kılıçdaroğlu, "Çocuklarınız için kavgasız bir Türkiye'yi siz kurabilirsiniz. Gelecek çocuklardır ve onların geleceği bizim geleceğimizdir. Onların çalışması, yetişmesi, gelecek güzel Türkiye kadınlarımızın ellerindedir. Siyasete el atın, şu siyaseti bir düzeltin" dedi.

TAKSİCİLERİN SORUNLARINI DİNLEDİ

Kılıçdaroğlu, programların ardından Avcılar'daki bir taksi durağını da ziyaret etti. Taksicilerle çay içip, sohbet eden Kılıçdaroğlu, taksicilerin korsan taksi, sosyal güvence ve güvenlik problemleri ile ilgili şikayetlerini dinledi. Kılıçdaroğlu, her şeyin korsanının günah olduğu gibi, korsan taksinin de günah olduğunu belirterek, taksicilerin güvenlik sorununun önemli olduğunu, güvenlikli bir aracın dizayn edilerek taksicilerin hizmetine sunulması gerektiğini kaydetti. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın bir süre önce Atatürk Havalimanı'ndaki taksi durağını ziyaret ettiği sırada, korsan taksiye karşı olduğu yönündeki açıklamaları hatırlatılınca, Kılıçdaroğlu, "Biliyorum Sayın Başbakan bir ara havalimanındaki taksi durağınızı ziyaret ettiğinde, korsan taksiye karşı olduğunu söylemişti. Karşı olduğunu söylemek yetmez. Gereğini yapmak gerekir.

Gereğini yaparsanız söylediğiniz sözün arkasında durduğunuz anlaşılır. Gereğini yapmazsanız o zaman söylediğiniz söz havada uçar gider" dedi. Kılıçdaroğlu, taksicilerin şikayetlerini mecliste gündeme getirmesini istemeleri üzerine, Salı günü bu konuyu gündeme getireceğini ifade ederek, "Bu benim size sözüm, taksici esnafının sorunlarını çözmek için bizim milletvekillerimiz burada. Önerge diyorsanız, önerge veririz. Araştırma önergesi diyorsanız, onu veririz. 'Çıkın meclis kürsüsünde bizim sesimizi dillendirin' diyorsanız onu da dillendiririz. Sizin sorunlarınızı biliyoruz. Ben çok eskiden beri biliyorum" diye konuştu.Öte yandan Kılıçdaroğlu, basın mensuplarının eski CHP Genel Başkan Yardımcısı Gürsel Tekin'in istifasına yönelik ısrarlı sorularını yanıtsız bıraktı.