Kıbrıs Rum yönetiminden seçme hakkı talep ettiler

Güncelleme Tarihi:

Kıbrıs Rum yönetiminden seçme hakkı talep ettiler
Oluşturulma Tarihi: Şubat 28, 2006 15:40

KKTC'de yaşayan bir grup Kıbrıslı Türk, Kıbrıs Rum yönetiminden, 1960 Kıbrıs Cumhuriyeti Anayasası temelinde seçme ve seçilme hakkı talep etti.

Haberin Devamı

Ali Erel başkanlığındaki bir grup Kıbrıslı Türk, Rum yönetimi İçişleri Bakanı Andreas Hristu'yu ziyaret ederek, 78 Kıbrıslı Türkün, 21 Mayıs 2006'da yapılacak Rum parlamento seçiminde seçme seçilme hakkını talep eden dilekçeyi sundu.

Hristu, son yasa değişikliğiyle Güney Kıbrıs'ta yaşama şartıyla Kıbrıslı Türklere seçme seçilme hakkının verildiğini belirtti.

Erel de 1960 Anayasası temelinde Kıbrıslı Türklerin seçme ve seçilme hakkı bulunduğunu belirterek, bu hakkı talep ettiklerini kaydetti.

Ali Erel, Hristu'nun kendilerine ne olumlu ne de olumsuz yanıt verdiğini kaydetti.

“PARTİ GİRİŞİMİ DEĞİL”

Heyette bulunan Hasip Erel de konuyla ilgili olarak A.A muhabirine yaptığı açıklamada, bu girişimin bir parti hareketi olmadığını belirterek, “Burada, 'Kıbrıs Cumhuriyeti benim de haklarımın olduğu bir cumhuriyetti, bana karşı kullanılmasını istemiyorum'. Bunu açıkça söyleme noktasına gelen insanların bir birlikteliği var” diye konuştu.
Rum İçişleri Bakanı'nın referandum sürecinde “evet” kampanyası yürüttüğüne işaret eden Erel, görüşmenin olumlu geçtiğini, Hristu'nun kendilerine en kısa sürede yanıt vereceğini belirttiğini aktardı.

Rum yönetiminin taleplerine olumlu yanıt vermesini umduklarını belirten Hasip Erel, yanıtın olumsuz olması halinde, önce Rum mahkemelerinde, sonra da Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nde (AİHM) haklarını arayacaklarını bildirdi.
Taleplerini, daha önce BM Genel Sekreteri Kofi Annan'a da ilettiklerini kaydeden Hasip Erel, bugün Rum yönetimi lideri Tasos Papadopulos ile görüşecek Annan'ın, “Bu konuda Papadopulos'a söyleyecek sözleri olacağını” belirtti.
Rum gazetecilerin kendilerine, “Siz bize, Annan planında reddettiklerimizi zorla kabul ettirmeye mi geldiniz?” sorusunu yönelttiğini aktaran Hasip Erel, “Bizim cevabımız, ne Kıbrıs Türk toplumuna, ne Kıbrıs Rum toplumuna hiçbir şeyin zorla kabul ettirilemeyeceği, ancak iki toplumun da çıkarının Kıbrıs meselesinin çözümünde olduğunu belirtmek oldu” dedi.

DİLEKÇENİN METNİ

Bir grup Kıbrıslı Türk'ün, Rum yönetimi İçişleri Bakanı Andreas Hristu'ya verdiği ve dağıtımını “BM Genel Sekreteri, BM Güvenlik Konseyi Daimi üyeleri, Avrupa Komisyonu Başkanı, Avrupa Komisyonu'nun Genişlemeden Sorumlu Komiseri, AB üyelerinin Brüksel Daimi Temsilcileri, Avrupa Parlamentosu milletvekilleri, Kıbrıs Türk ve Kıbrıs Rum siyasi partileri ve Kıbrıs Cumhuriyeti garantör ülkelerine” de yaptığı dilekçenin içeriği şöyle: “Ben, Kıbrıs Cumhuriyeti ... Kimlik Kartı sahibi ..., Kıbrıs Cumhuriyeti ve dolayısıyla Avrupa Birliği vatandaşı bir Kıbrıslı Türk'üm.
Kıbrıslı Türklerin seçme ve seçilme haklarıyla ilgili ocak 2006 da çıkarılan yasanın 3.-(1) maddesi Kıbrıs Cumhuriyeti Anayasası'na ve İnsan Hakları Sözleşmesi'ne terstir. Bu nedenle 2006 yılı içinde yapılması öngörülen Kıbrıs Cumhuriyeti Temsilciler Meclisi seçimlerinde, 1960 Kıbrıs Cumhuriyeti Anayasası'na uygun olarak, temel insan hakkım olan seçme ve seçilme hakkımı her Kıbrıs Cumhuriyeti ve AB vatandaşı gibi kullanmak istiyorum.
-Seçmen listesine, 1960 Kıbrıs Cumhuriyeti Anayasası'nda belirtildiği şekilde kaydımın yapılmasını,
-Seçmen kartımın adresime gönderilmesini,
-Oyumu ne zaman, nerede ve hangi sandıkta kullanacağım konusunda bana bilgi verilmesini,
-1960 Kıbrıs Cumhuriyeti Anayasası'nda belirtildiği şekilde, adaylık müracaatlarının nereye ve ne zaman yapılması gerektiği konusunda bana acilen bilgi verilmesini,
-Seçme ve seçilme hakkımla ilgili diğer yasal prosedürün ne olduğu hakkında acilen bilgilendirilmemi, bir Kıbrıs Cumhuriyeti ve Avrupa Birliği vatandaşı olarak rica ederim.”

ORTAK AÇIKLAMA

Rum İçişleri Bakanı'na dilekçe veren grup adına yapılan ortak yazılı açıklamada da, Kıbrıslı Türklerin Annan planı temelinde bir çözüm için büyük bir mücadele verdiği, ancak Kıbrıslı Rumların ”hayır” demesiyle çözümün olmadığı belirtilerek, şu görüşlere yer verildi: “Kıbrıs sorununun erken çözüme ulaşmayacağı konusunda tüm ilgili devletler arasında bir anlayış birliği oluşmaya başlamış ve Kıbrıs sorunu buzdolabına konulmuştur. Çözümsüzlük, Kıbrıslı Türkleri olumsuz etkilemekte ve KKTC zemininde verilmeye çalışılan siyasi zemin kazanma ve hukuk mücadelesi peş peşe kaybedilmektedir. Türkiye'ye zaman kazandırmaya yönelik mülk yasası benzeri tedbirler çare oluşturmamakta, kaybedilen zaman, toplumsal haklarımızın kaybedilme riskini artırmaktadır.”

“Kıbrıs Rum liderliğinin, Türkiye'nin AB sürecinde baskılar yaratarak, Kıbrıslı Türklerin siyasi eşitliğine dayalı haklarını erozyona uğratma çabasında” olduğu belirtilen açıklamada, şunlar kaydedildi: “Toplumsal yeni bir dinamizm yaratmak hedefi ile; halkımızı, sivil toplum örgütlerimizi, siyasal partilerimizi, 1960 Kıbrıs Cumhuriyeti Anayasası çerçevesinde toplumsal haklarımıza sahip çıkmaya davet ediyoruz. 1960 Anayasası zeminindeki toplumsal haklarımıza sahip çıkarak, iki bölgeli, iki toplumlu Federal Kıbrıs'a ulaşma mücadelesinde halkımızı dayanışmaya çağırıyoruz.”

DİLEKÇE VERENLER

Rum İçişleri Bakanı'na dilekçe veren, aralarında politikacı, gazeteci, işadamı ve akademisyenlerin de bulunduğu Kıbrıslı Türkler şunlar: “Ahmet Ergüven, Ahmet İzzet, Ali Civisilli, Ali Erel, Ali Osman, Ali Yılmaz Parlan, Arif Hasan Tahsin, Ayşe Yandaş, Barış Burcu, Behiye Derya Beyatlı, Besim Baysal, Burak Maviş, Cahit Kaya, Derviş Hakkı, Derviş Sütcüoğlu, Didem Erel, Emine Kamil, Ercan Afşaroğlu, Erol Emin, Fatma Azgın, Galip Devrim, Gökhan Noyan, Gülçin Erkmen, Güray Cahit, Hakkı Tayp, Halil İbrahim Berkut, Halil Sadrazam, Hasan Çıraklı, Hasan Enver, Hasan Kahvecioğlu, Hasip Erel, Hayat Hussein, Hüseyin Çakmak, Hüseyin Derviş, Hüseyin Malyalı, İbrahim Hakkı Alpagut, İrdelp Soykan, Kamil Hassan, Kani Kanol, Mehmet Ali Bıyıklıoğlu, Mehmet Çakıcı, Mehmet Emin Karagil, Mehmet Eray, Mehmet Hasan, Mehmet Kemal, Mehmet Mehmet Kusetta, Mehmet Türker Ahmet, Murat Taşan, Musa Ahmet, Mustafa Akıncı, Mustafa Damdelen, Mustafa Felek, Mustafa Kemal Hüseyin, Muzaffer Ekingen, Münir Altuner, Oğuz Hüseyin, Önder Ali, Özdemir Yandaş, Özgün Kutalmış, Rağıp Öztüccar, Sabire Vehbi, Salih Djemal, Salihtaşkın Salih, Salise Mustafa, Sarper İnce, Selma Bolayır, Serdar Atai, Şenay Erkut, Şener Hassan, Şener Levent, Turgut Afşaroğlu, Ümit İnatçı, Ünal Akifler, Ünsal Özbilenler, Yaşar Balcı, Yeliz Kaya, Yılper Emir ve Zeki Beşiktepeli.”

MÜCAHİTLER DERNEĞİ'NDEN TEPKİ

Bu arada, Kıbrıs Türk Mücahitler Derneği Başkanı Vural Türkmen, girişime tepki göstererek, “uluslararası anlaşmalarla tescil edilmiş olan hakların, o hakların gaspçılarından talep edilmesi ne derece doğrudur. Rum, o hakları, bize gün gele geri vermek için gasp etmiş değildir” ifadesini kullandı.

Vural Türkmen, yaptığı yazılı açıklamada, şunları kaydetti: “Kıbrıs Türk halkının yaşadığı bunca acı deneyimden sonra vatanlaştırdığı kendi topraklarında demokratik düzeni içinde anavatan Türkiye'nin etkin güvencesi altında özgür ve bağımsız yaşamaktan başka çıkar yolu ve seçeneği olamaz. Büyük özveriler pahasına şehitlerimizin kanı ve mağdurlarımızın gözyaşlarıyla yoğurarak kurduğumuz Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'ni refah içinde kökleştirerek yaşatmaktan başka bir hedefimiz yoktur olmayacaktır da. Irkçı, faşist ve alaycı Rum'dan hak talep etme aymazlığına düşenler de er geç bu gerçeği göreceklerdir. Rum'un icazetine sığınanları bir an önce gerçekleri görmeye ve toplumun gündemini saçmalıklarla meşgul etmemeye davet ederiz.”

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!