Kıbrıs Ecevit zamanında geldi, onun zamanında gidiyor

Güncelleme Tarihi:

Kıbrıs Ecevit zamanında geldi, onun zamanında gidiyor
Oluşturulma Tarihi: Kasım 26, 2001 00:00

BU değerlendirme parlak ve uzun bir diplomatik kariyerden politikaya atlayan bir duayene ait: Kamran İnan...Bugün karşı karşıya geldiğimiz gerçek ne yazık ki bu noktada. Ben de büyük üzüntü duyuyorum ama İnan'ın değerlendirmesine katılıyorum. ‘‘Kıbrıs başımıza bela oldu, verelim de kurtulalım’’ diyenlerle, ‘‘Kıbrıs'ta barış TC yüzünden yapılamıyor. TC karışmasın... Biz Rumlarla bir arada yaşarız’’ diyenler hiç üzülmesinler yakında istekleri gerçekleşecek. İnan, ‘‘Biz çok hata yaptık. Ama en büyüğü Gümrük Birliği'ne girebilmek uğruna Helsinki'de oldu. Güney Kıbrıs'ın Avrupa Birliği ile tam üyelik görüşmelerine başlamasına olur verdik’’ diyor. İnan'ın değerlendirmelerine göre Avrupa Birliği şimdi var gücüyle adanın tümünün üye olması için bastırıyor Türkiye'ye. Bu sağlandıktan sonra KKTC ortadan kalkacak, Türkler adada bir azınlık durumuna getirilecekler. Türkiye'nin garantörlüğü bitecek. Yani fiili olarak adadaki Türk egemenliği sona edecek. Kıbrıs Rum ve Yunan egemenliğine geçecek. AB'nin bize verdiği mesaj şu:‘‘Ya bunu kabul edersiniz, ya da Avrupa Birliği'ni unutursunuz.’’Yani kırk satır mı, kırk katır mı misali...* * *Peki Avrupa Birliği neden ille de adanın Rum-Yunan egemenliğine geçmesini ısrarla istiyor?İnan bunu şöyle yanıtlıyor: ‘‘Amerika Birleşik Devletleri'ne karşı Doğu Akdeniz'de stratejik üstünlük sağlamak.’’Ayrıca Türkiye'yi güneyden de çevirmek... Durum bu kadar vahim... Ne yapılabilir? İnan, hemen harekete geçilerek üç konuda diplomatik atak başlatılmasını öneriyor: 1- Beni Avrupa Birliği'ne Güney'den önce alırsanız iki kanadın girmesi sorun yaratmaz. Ayrıca Yunanistan'la olan anlaşmazlıklarımız daha kolay çözülür. 2- Güney Kıbrıs AB'ye alındığında ada Yunanistan kontrolüne geçer, o zaman da Doğu Akdeniz dengeleri bozulur. 3- Bu gerçekleşirse (Güney AB üyesi olunca ada fiilen Yunanistan'a verilmiş olacak) o zaman Türkiye'de Lozan dengelerini yeniden gündeme getirir ve konuyu müzakereye açar (Ege adaları).Bu üç maddelik açıklama dünya politikasında önemli bir deprem yaratır. Çünkü özellikle ikinci maddede öne sürülen olasılık Türkiye kadar, hatta daha çok Amerika'yı rahatsız eder. Görüldüğü gibi Kıbrıs konusunda hálá elimizde çok önemli kozlar var. Bunları akıllıca kullanabilirsek AB'nin, Rumlar'ın ve Yunanlıların istedikleri gibi at oynatamayacaklarını onlara gösterebiliriz.Ama bunun için yurtseverlik konusunda Yunanlılar kadar az fire vermek zorundayız. AKP'nin şeffaflık takıyyesiAKP şeffaflık gösterisi için 3 ayda bir partinin bilonçosunu açıklıyor. İmrenilecek bir tavır. Ancak Recep Tayyip Bey'in açıkladığı ilk bilançoda 474 milyar bir açık var. Bu paranın borç olarak alındığı belirtiliyor. - Peki bu borcu partiye kim verdi?Tıssssssssssssss...Ha bir konu daha var... Gazete haberlerine göre Şevki Yılmaz (Hani şu Atatürk'e, laik cumhuriyete küfürler savuran, şu anda da Almanya'da kaçak olarak yaşayan adam) da Recep Bey'in partisini destekliyormuş.E, Şevki Yılmaz da AKP'ye yakışır doğrusu...
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!