Keşke neşe dolsa insan

Güncelleme Tarihi:

Keşke neşe dolsa insan
Oluşturulma Tarihi: Nisan 20, 2002 13:35

Dünyada tam 2.1 milyar çocuk bulunuyor. Çocuklar, dünya nüfusunun yüzde 36'sını oluşturuyor. Türkiye'de ise 65 milyon nüfusun 13 milyonu 0-10 yaşında. Dünyada çocuklara armağan edilen tek bayram ise Türkiye'de kutlanıyor. Önümüzdeki hafta her yerde '23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı' kutlanacak. Çocuklar makam koltuklarına oturtulacak, öğretmenleri ya da aileleri tarafından ezberletilen şiirleri, metinleri okuyacaklar. Şimdi söz onların.Yeni Dünya Koleji Anaokulu ve İlköğretim Okulu öğrencilerine sorduk

Uçurtma uçurmak isterim

Güzel havada uçurtma uçurmak isterim. En büyük hayalim bu. Hep Noel Baba'yı görmek isterim. Bana bir sürü hediyeler getirmesini dilerim. Atatürk'ü görmeyi de çok isterdim. İleride zengin olmak isterim. Bugs Buny gibi olmak istiyorum.

Batman olup, kötülükleri yeneceğim

Astronot olmak istiyorum. Çünkü uzaya gidip, Merkür'e yakından bakmak istiyorum. Bir de de Venüs'e gitmek istiyorum. İleride Batman olup, sorunları halledeceğim. Ne zaman kötülük olsa onları yeneceğim.


Dünya karanlık güçlerden kurtulmalı


Digimon olmak istiyorum. Orada savaşıyorlar, şekil değiştiriyorlar çok güçlenip, karanlık güçleri yenmeye çalışyorlar. Her gücü gerçekleştiriyorlar. Digimon karakteri olan Gatamon olmak isterdim. Çünkü, kötü düşmanlar gelirse onları yenerim. En büyük isteğim ise dünyanın depremden korunması ve karanlık güçlerin yok olması.


Keşke dünya çizgi filmler gibi olsa

Miki'nin karısı Mini gibi olmak istiyorum. Kurdelele saçlarım, süslü elbiselerimi giymeyi arzuluyorum. Dünya keşke çizgi filmlerdeki gibi olsa. Orada insanlar mutlu. Eğlenceli, komik şeyler de oluyor. İnsanların iyiliğini sağlamak için doktor olmayı istiyorum.


Savaşı yok etmek istiyorum

Dünyada savaşı yok etmek ve insanların konuşarak sorunlarını halletmelerini isterim. Ben insanların dertlerine çare olmayı hedefliyorum.


Polis olup, hırsız yakalayacağım

Porsche marka araba istiyorum. Oyuncak ve fotoğraf makinası en büyük tutkum. Büyüyünce polislik mesleğini seçeceğim. Çünkü, hırsızları yakalamak istiyorum. Depremde evimiz yıkıldı, deprem olmasın istiyorum.

Yerçekimi olmasın, havada uçalım

En çok Mondragon'u beğeniyorum. Futbolcu olup, onun gibi bütün topları kurtarmak isterim. Ünlü olacağım. İnşallah yerçekimi olmasın. İnsanlar havada uçsun, uzaya uçarak gitsin istiyorum.


Uzmanlar ne diyor?


Çocukla ilgilenen, yaşamlarının büyük kısmını çocuklarla geçiren uzmanlar ise yılda bir kez çocukların hatırlanmasına karşı. Görüşlerini aldığımız uzmanlar, büyüklerin çocuklara verdiği sözleri tutmadığı düşüncesinde:

Bu ayrıcalığı yaşamalıyız

Prof. Dr. Ayla Oktay (Marmara Ünv. Atatürk Eğitim Fak. Öğr. Üys.)

İlk çocuk bayramını armağan eden ulususuz. Çocuklar, bu bayrama sahip olmanın ayrıcalığını yaşıyorlar mı? Bu ayrıcalıktan istek değil de, ihtiyaçlara duyarlı aile, okul, toplum yaratabildik mi? Zaman zaman özellikle de Milli Eğitim Bakanlığı tarafından okullardaki öğretmenlere çocuk hakları konusunda kurslar ve seminerler veriliyor. Yönetmelikleri de gözden geçiriyorlar. Tüm okullar, çocuk hakları çerçevesinde bir uygulama yapmalı. Birkaç adım atıldı. Ama yetersiz.

Çocuklar her gün mutlu olmalı

Prof. Dr. Atalay Yörükoğlu (Ruh Sağlığı Uzmanı)

Bayram denilince şenlik, şarkı anlamıyorum. Çocukların her günü mutlu olabilmeli. Çocuğa sevgi, sağlık, eğitim, güvenlik, çağdaş yaşam olanaklarını ne kadar verebildiğimizi sorgulamalıyız. Eğitime ayırdımız bütçeyi düşünürsek, ne kadar gülünç olduğumuzu görürüz. Çocuk hakları bildirgesi sözleşme durumuna geçti. Yani bağlayıcı özelliği oldu. Bu bildirgeye uymak, en azından yaklaşmak için toplum olarak, devlet olarak neler yapacağımızın çabasını göstermeli, bunu raporla belgelemeliyiz. Oysa, çocukların durumunda kötüye gidiş var.

Karnemiz kırık dolu

Mustafa Ruhi Şirin (Çocuk Vakfı Başkanı)

23 Nisan'da çocuk karnemiz, kırık notlarla dolu. Türkiye'nin toplumsal çocukluk projesi öncelikle risk altındaki çocukların sorunlarını çözme noktasına gelmedikçe bu çocuk bayramlarını buruk olarak kutlamaya devem edeceğiz. Eğitim, sağlık ve hukuk alanında iyi çocuk haberlerini geciktirdikçe Türkiye'nin çocuk acıları da birikmeye devam edecek. Çocuğu başlangıç kabul ederek, çocukların cumhuriyeti idealine ulaşacağımız günlerin yakın olmasını diliyorum.

Düşleriyle alay etmeyin

Alaaddin Dinçer (Eğitim Sen Genel Başkanı)

Bu yıl ulusal egemenlik çocuk bayramında, bir dahaki çocuk bayramı geldiğinde, çocuklarımız geriye dönüp baktığında birçok konunun çözülmüş olmasını görmeleri gerekiyor. Böyle göstermelik koltuklara oturtarak, onların dünyalarıyla düşleriyle alay etmemek gerekir. Çocuklar boş sözler, vaatler değil çözüm bekliyor. İstanbul'da 23 bin, Türkiye genelinde yaklaşık 800 bin çocuk eğitim ve öğretim çağına gelmiş olmasına rağmen bu hakkını kullanamıyor. Üç buçuk milyon özürlü çocuktan çok az bir bölümü eğitim öğretim hakkından yararlanabiliyor. Milyonlarca çocuktan sadece yüzde 10'u okul öncesi eğitimden yararlanabiliyor. Okula başlayan her 100 çocuktan 86 tanesi yüksek öğretime gidemiyor.

Koltuklara hazırlamak önemli

Turhan Özüduru (YA-PA Genel Müdürü):

Çocukları sembolik olarak koltuklara oturtmak önemli değil, o koltukları hazırlamak önemli. 'Çocuklar geleceğimizdir' diyoruz. Ama o geleceği hazırlayacak eğitimcilerini önemsemiyoruz. 50-70 kişilik sınıflara çocukları dolduruyor, iyi eğitim almasını bekliyoruz. En hızlı geliştiği, yetişkine en çok ihtiyaç duyduğu 0-6 yaş döneminde eğitim kurumlarından yararlandırmıyoruz.


TÜRKİYE’DE ÇOCUKLARIN DURUMU


0-18 yaş arasındaki nüfus 27 milyon. Beş yaş altı nüfus yedi milyon. Yıllık doğum sayısı bir milyon 400 bin.

Bebek ölüm oranı binde 37.

Kimsesiz ve korunmaya muhtaç çocuk sayısı son beş yılda arttı.

Bin bebek başına düşen canlı doğumda oran doğuda binde 62, batıda binde 33.

Türkiye'de çocuk annelerin oranı yüksek. 12-14 yaş arası evli olan kız çocuk sayısı 10 bin 484.

15-19 yaş grubunda evli olanların sayısı 463 bin 481.

Hiç aşı olmayan çocuk sayısı yüzde dört.

12-23 aylık bebeklerin yalnızca yüzde 41'i aşılanıyor.

7-13 yaş arası okula kayıtlı olmayan kız çocuk yüzdesi yüzde 31, erkek çocuk yüzdesi yüzde 21.

4-18 yaşları arasındaki çocuk nüfusu içinde bir milyon 100 bin özürlü çocuk bulunuyor.

45 bin görme, 130 bin işitme, 500 bin zihinsel, 300 bin hareket engelli çocuk için verilen eğitim yetersiz.

Özürlü çocukların okullaşma oranları yüzde iki civarında.

Özel eğitim dahil ilköğretimden yararlanan özürlü çocuk sayısı 28 bin.

6-18 yaş arasında çalışan çocuk sayısı altı milyon sınırında.

Çalışan çocukların yüzde 30'u okula gitmiyor.

Sokakta çalışan çocuk sayısında son beş yılda artış var.

Türkiye genelinde sokak çocuklarının sayısı altı bin.

Türkiye'de koruma altındaki çocuk sayısı 16 bin 595 bin.

Türkiye'de çocuk ihmali ve istismarı giderek yaygınlaşıyor.
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!