Kemal Sunal'ın vasiyet filmi gerilimli çekiliyor

Güncelleme Tarihi:

Kemal Sunalın vasiyet filmi gerilimli çekiliyor
Oluşturulma Tarihi: Eylül 02, 2000 00:00

Haberin Devamı

Kemal Sunal'ın çekimlerine giderken vefat ettiği ‘‘Balalayka’’nın seti oldukça gergin. Senaryo sürekli değiştiriliyor, çekimler aksıyor ve herkes yönetmen

Ali Özgentürk'ü suçluyor...

Henüz çekimleri devam ederken oyuncusunun öldüğü filmleri az çok duymuşsunuzdur. Oliver Reed'in çekimler sırasında öldüğü ‘‘Gladyatör’’ filmi bunlardan biri. Reed'in eksik kalan sahneleri bilgisayar teknolojisinin yardımıyla tamamlanmıştı. Ama bu kez öyle olmadı! Kemal Sunal oynayacağı filmin daha çekimine giderken hayatını kaybetti. Dolayısıyla ‘‘Balalayka’’ artık bir Kemal Sunal filmi değil.

Biz de bu filmin setine bir göz atalım istedik ve Kuşadası'na, Eski Doğanbey Köyü'ndeki ‘‘Balalayka’’nın çekimlerine gittik. Set çok gergindi. Herkes patlamaya hazır birer bomba gibiydi. Söylenenlere göre; Kemal Sunal'ın ölümünden sonra sürekli değişen senaryo ve Ali Özgentürk'ün sinirli bir yapıya sahip olmasıydı huzursuzluğun ana nedeni. Bir de dört milyar vererek aldıkları eski otobüsün çalınması... Filmin neredeyse asıl kahramanı olan otobüs, oldukça eski. Fren yaparken, vites değiştirirken çok zorlandığını söylüyor şoför rolündeki Ercan Yazgan. Buna rağmen otobüsün eski sahibi bir gece, karşılığında dört milyar lira aldığı otobüsü çalmış. Neyseki geri almışlar ve çekimlere kaldıkları yerden devam edebilmişler.

Setin komik adamları

Bir çok insan rahatsızlığını fısıltı halinde söylerken, Cem Davran tüm basın mensuplarına açık açık: ‘‘Oynadığım filmden hiç memnun değilim’’ diyor. ‘‘Kemal Ağabey ile oynayacağımız filmden çok farklı. Gün be gün senaryo değiştiriliyor. İlk okuduğum senaryo bu değildi. Ama 10 gün kala da film bırakılmaz. Bir oyuncu olarak üzerime düşen görevi yapıyorum’’ diyor. Aralarında bir problem olmamasına karşın, Özgentürk'ün anlaşabileceği bir yönetmen olmadığını söylüyor rahatlıkla. Bu arada Cem Davran, kardeşi rolündeki Ozan Güven'le birlikte seti sürekli neşelendirmeye çalışıyor.

Uğur Yücel, kendisine daha önce Cem Davran'ın rolünün teklif edildiğini ancak kabul etmediğini belirtiyor. ‘‘Senaryoyu okuduğum zaman duygularım ayağa kalkmamıştı. Ama yarım kalmış bir film olduğu için birinin bitirmesi gerekiyordu’’ diyor. Settekilerin arasına katılmadığı ve kimseyle samimiyet kurmadığı gözlenen Uğur Yücel, sahnesi olmadığında sürekli minibüsünün içinde oturuyor.

İç işlerine karışılmaz

Otobüsün şoförünü canlandıran Ercan Yazgan bu filmde oynamasının başlıca sebebini ‘‘Kemal'in vasiyeti’’ olarak nitelendiriyor. Bodrum'a tatile gittiğinde Kemal Sunal'ın kendisini aradığını ve ‘‘Bu filmde birlikte oynayacağız’’ dediğini söylüyor. ‘‘Ben de Kemal gibi uçaktan korkardım. O yüzden buraya arabayla geldim’’ derken yolda pantolon alışverişi yaptığı sırada adamın birinin yanına gelip ‘‘Başınız sağolsun’’ dediğini anlatıyor. Böylece Kemal Sunal'ın vefatını çekimlere gelirken öğrenmiş. Ne olursa olsun arkadaşının vasiyetini yerine getirmeye kararlı.

Kadın başrol oyuncusu Yekaterina Rednikova'ya setteki huzursuzlukla ilgili sorular yönelttiğimizde: ‘‘Bu bizim iç işlerimiz’’ şeklinde ser verip, sır vermiyor. Son olarak Ali Özgentürk'e, zor bir insan olup olmadığı soruluyor. Yine net bir cevap yok. 5 Eylül'de çekimlerinin bitmesi planlanan filmin setinden ayrılırken son olarak kulağımıza gelen sözler şunlardı: ‘‘Ali Özgentürk, ‘‘Mektup’’ filmini bitirirken ekip son olarak üç, beş kişi kalmış. Galiba bu filmi bitirirken de emek harcayanlar ufak ufak seti terkedecekler.’’

Filmden notlar

Efes Pilsen'in sponsorluğunda çekilen Balalayka'nın bütçesi 1.5 milyon doları aşmış durumda.

Gerek bazı oyuncuların, gerekse teknik elemanların işi bırakmaları üzerine iki ayda sadece 26 iş günü çalışılmış.

Rus kadın oyuncular boğaz enfeksiyonu kapmamak için sürekli gargara yapıyorlar. Cem Davran: ‘‘Kurbağaların arasında çalışıyor gibiyiz’’ diyor.

18 yaşındaki Alla Sludikova, setin en küçüğü ve çok güzel bir kız. Herkesin çok sevdiği Alla, yarım Türkçesiyle ‘‘Abijim, amjajım’’ diye Ercan Yazgan ve Cem Davran'ın peşinde dolaşıyor.

Balalayka'nın öyküsü

Filmin başlıca sahnesi; Batum'dan İstanbul'a doğru yola çıkan yaşlı bir otobüs. Otobüs yol boyunca çeşitli duraklarda durur ve İstanbul'a gitme amaçları birbirinden farklı, her meslekten ve her yaştan Rus kadınları araca biner. Bu yaşlı otobüsün içinde üç tane de Türk vardır. Üç erkek kardeş... Babalarının vasiyeti gereği; Rusya'dan aldıkları tabutu İstanbul'a getirmektir amaçları. Üçü de farklı karakterlerde ve farklı yaşam biçimlerinden gelme... Her durakta otobüse yeni yüzler eklendikçe yepyeni bir dünya oluşur. Herkes için, her yolcu için yeni sorular, yeni yaşamlar söz konusudur artık.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!