Kayan cami onarılamıyor

Güncelleme Tarihi:

Kayan cami onarılamıyor
Oluşturulma Tarihi: Mart 22, 1999 00:00

Haberin Devamı

Eminönü'deki Vakıflar Genel Müdürlüğü'ne ait Ahi Ahmet Çelebi Camisi, ‘‘acil restorasyon’’ gerektiği halde ödenek verilmediği için dokuz yıldır onarılmayı bekliyor.

Vakıflar Genel Müdürlüğü mülkiyetindeki Eminönü Ahi Ahmet Çelebi Camisi'nde başlatılan restorasyon çalışmaları, ihaleyi kazanan Beta İnşaat'a ödenek verilmemesi yüzünden tamamlanamıyor. Vakıflar'ın uzmanlara hazırlattığı raporda ‘‘acil restorasyon’’ gerektiği belirtilmesine karşılık ödenek verilmemesinin sebebi, restorasyon için İstanbul Ticaret Odası'yla anlaşılması. Ancak resmi olarak restorasyonu üstlenen şirket Beta İnşaat olduğu için İTO da herhangi bir girişimde bulunamıyor.

Beta İnşaat adına konuşan Yüksek Mimar Ekrem Aksel 1990'da ihaleyi alıp camideki sıvaları sökünce kubbede önemli çatlaklar olduğunu belirterek şunları söyledi: ‘‘Bu çatlakların büyüdüğü anlaşılınca Vakıflar çalışmayı durdurarak konuyla ilgili önce Boğaziçi Üniversitesi Zemin Mekaniği Kürsüsü'ne, sonra İstanbul Üniversitesi Jeoloji Kürsüsü'ne ve son olarak da İstanbul Teknik Üniversitesi Statik Kürsüsü'ne başvurdu.’’

Sonuçta İstanbul Üniversitesi Mühendislik Fakültesi'nden Prof. Dr. Erdinç Kipman ve Yrd. Doç. Dr. Ali Malik Gözübol tarafından camideki zemin hareketlenmesiyle ilgili Temmuz 1993'te bir rapor hazırlanmış. Ekrem Aksel, ‘‘Raporda, caminin Haliç'e kaymasını önlemek için, perdeli kazık sistemi önerilmişti. Çalışmaya 1994'te başladık. Ancak Vakıflar'ın politikaları, hükümet değişiklikleri ve buna bağlı olarak genel müdürlerin sık sık değişmesi nedeniyle Ekim 1997'ye kadar planlanan işler tamamlanamadı. Ayrıca projenin büyük bölümü tamamlanmışken, Vakıflar'ın yeterli ödeneği ayırmadığı ortaya çıktı. Sonuçta işler durdu’’ diyor.

Aksel işin sürmesi için Vakıflar İstanbul Bölge Müdürlüğü'nce gerekli ek keşifin yapıldığını, işin sürmesi ve kararın onaylanması için dosyanın Ankara'ya gönderildiğini söylüyor. Ama bu süre içinde Vakıflar'da iki genel müdür değişikliği olmuş. Sonuçta, son genel müdür, restorasyon için İTO'yu seçmiş.

İTO ise, Vakıflar'la anlaşmasına rağmen henüz çalışmalara başlamadı. Caminin yanı başındaki İTO'nun yayın organı İstanbul Ticaret gazetesinde ‘‘İTO ve Vakıflar arasında Ahi Çelebi Camisi'nin restorasyonuyla ilgili bir protokol imzalandığı belirtiliyor. Bu protokole göre caminin altyapı eksiklikleri Vakıflar tarafından tamamlandıktan ve gerekli ruhsatlar alındıktan sonra İTO'nun işe başlayacağı kaydediliyor. Yazıda ‘‘İTO, restorasyonu tamamlayacak ve tarihi eseri her türlü riske karşı sigortaladıktan sonra Vakfılar'a teslim edecek’’ deniyor.

Beş yıldan beri Ahi Çelebi Camisi'ni onarabilmek için uğraştıklarını fakat bir türlü başaramadıklarını söyleyen İTO yetkilileri ise, ‘‘Vakıflar'la bir protokol imzaladık. Ama çalışmaya başlamamız için bir talep gelmedi. Protokol şartlarına uygun şekilde bize geldikleri anda çalışmalara başlayacağız ve restorasyonu tamamlayarak Vakıflar'a teslim edeceğiz’’ diyorlar.

Caminin restorasyonunu üstlenmek isteyenler sadece Beta İnşaat ve İTO değil. Eminönü Belediyesi'nin Vakıflar Bölge Müdürlüğü'ne gönderdiği 12 Aralık 1996 tarihli yazıda, Ahi Çelebi Camisi'ndeki zemin takviye çalışmalarının tamamlanmasının ardından restorasyonun Eminönü Belediyesi tarafından yapılabileceği belirtiliyor.

Haliç’e kayıyor

Prof. Dr. Erdinç Kipman ve Yrd. doç. Dr. Ali Malik Gözübol tarafından 27 Temmuz 1993'te hazırlanan rapor hakkında Gözübol şu bilgiyi verdi:

‘‘1892'deki büyük depremle birlikte, caminin ortasından Haliç'e doğru bir kayma düzleminin geliştiğini tespit ettik. Dönemin büük belediyesinin çevredeki binaları yıkmasıyla kaymanın bir nebze azalmasına karşın eser kritik bir düzlemdeydi ve bunun kontrol altına alınması gerekiyordu’’.

Haliç'e doğru giden yeraltı su yollarının da değiştiğini vurgulayan Gözübol, ‘‘Caminin hem İstanbul Ticaret Odası'na hem de köprüye bakan yüzeyinden su çıkıyordu. Öncelikle suyun sağlıklı şekilde Haliç'e akıtılmasını önerdik’’ diyor.

raporda, camideki bozulmalara, eğilmelere sebep olan olumsuz koşulların giderilmesi çin zeminin iyileştirilmesi gerektiği ifade ediliyor. Bu amaçla da kayma düzleminin sağlamlaştırılması, yapay dolgu zeminini taşıma gücü ve kaymaya dayanıklılığının artırılması öneriliyor. Raporda haliç'e doğru harekete geçen zeminin desteklenmesi gerektiği de belirtiliyor.

Galata ve Unkapanı Köprüsü arasındaki İstanbul'un en sorunlu sahil şeridinde yer alan en eski tarihi eser olan camiyi, ünlü Osmanlı hekimlerinden Ahi Ahmet Çelebi 1480-1490 yılları arasında yaptırdı. Evliya Çelebi'nin meşhur seyahat rüyasının geçtiği yer olması bakımından ilgi çekici bir yönü olan cami, ilk kez 1539'da ikinci kez de 1653'te yandı. Bu dönemde Mimar Sinan tarafından restore edildiği için mimarının Sinan olduğu söylendi. Cami 1892'deki büyük depremin ardından tekrar tamir gördü. Daha sonra çevresindeki dükkanlar kiraya verilerek denize kadar inen avlusu elden çıkarıldı.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!