Kavga etmeden konuşsak ne olur

Güncelleme Tarihi:

Kavga etmeden konuşsak ne olur
Oluşturulma Tarihi: Mart 06, 2019 08:30

CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu, siyasette söylemlerin sertleşmesini eleştirerek “Niye kavga ediyoruz? Birbirimizi dinlesek, kavga etmeden konuşsak ne olur?” diye konuştu. Kılıçdaroğlu, yerel seçim çalışmaları çerçevesinde dün Mersin’de işinsanlarıyla bir araya geldi, partisinin Mersin büyükşehir belediye başkan adayı Vahap Seçer’in tanıtım toplantısına katıldı, STK temsilcileriyle buluştu. Kılıçdaroğlu, toplantılarda şu mesajları verdi:

Haberin Devamı

SADAKAT EN TEHLİKELİ ŞEY

“Bürokraside 27.5 yıl çalıştım. Ben daire başkanıyken bile oturur başbakan ile tartışırdım. O bir düşüncesini ifade ederdi, onun ne kadar doğru veya yanlış olduğunu söylerdik. Hiçbir başbakan da ‘Ya sen kim oluyorsun bana düşünceni açıklıyorsun’ demez, dinlerdi. Türkiye böyle bir anlayıştan koptu. Türkiye’nin karşılaştığı en temel sorunlardan birincisi bu. Yani liyakat yok artık, sadakat esas. Sadakat en tehlikeli şeydir, yanlışı doğruyu kabul eder. Devlet liyakat üzerine inşa edileceği için bilgi birikim sahibi insanlar siyasi otoriteye yanlışı veya doğruyu söyleyebilirdi. Devletin bürokratik yapısı liyakattan koptuğu zaman sağlıklı hizmet götüremez.

Kavga etmeden konuşsak ne olur

Haberin Devamı

SİYASETİN AHLAKİ KURALI OLMALI

Kavga siyasetinin ülkeye getirdiği bir yarar var mı Allah aşkına. Bir Allah’ın kulu çıksın desin ki, ‘Siz kavga ettiğiniz zaman Türkiye kazanç elde ediyor.’ Yok öyle bir şey. Hizmet yarışı yapalım. Biz de siz de projelerimizi anlatalım. Vatandaş takdir etsin. Bıraktık projeleri anlatmayı, her türlü hakaretle karşı karşıya gelmeye başladık. Doğru değil bunlar. Bunlara sizin izin vermemeniz lazım. Siyasetin de bir ahlaki kuralı olmalı. İftira üzerine siyaset olmaz. Siyaset bir hizmet yarışıdır, ‘Ben ülkeyi daha iyi yöneteceğim’ iddiasıdır. Dünyanın bütün demokrasilerinde siyaset böyledir.

SORUNLAR ÇÖZÜMSÜZ DEĞİL

Biz demokrasiyi savunuyoruz. Demokrasi aynı zamanda can ve mal güvenliği demektir, hukukun üstünlüğü, bağımsız yargı demektir. Can ve mal güvenliğinin olmadığı yerde yabancı da bizim yatırımcı da yatırım yapmaz. Fabrika kuracaksın gidip birisi el koyacak. Haksızlığa uğradığımda hakkımızı nerede arayacağız. Hâkimin de yargı bağımsızlığı yoksa can ve mal güvenliğimi nasıl sağlayacağım?
Sorunlarımız çok ama çözümsüz değil. Bütün sorunlar aşılabilir. İşsizlik en can yakıcı sorundur. İşveren de ayakta durmak zorunda, ‘işçi çıkarmak zorundayım aksi halde yaşayamam’ diyor.

Haberin Devamı

NİYE KAVGA EDİYORUZ?

Bu tablo ile Türkiye’yi karşı karşıya bırakanlara bir şeyler yapmamız, söylememiz lazım. Kavga etmeden, kimseye kin ve öfke duymadan, demokratik kurallar içinde kendi vatanımızdan yana kullanmamız lazım. Bugün Türkiye’nin geldiği nokta siyasal partiler arasında yarış olmaktan çıkmıştır. Türkiye ciddi bir demokrasi sorunu ile karşı karşıya. Demokrasi kültürünü yeniden yakalamak ve güçlendirmek zorunda. İnsanlar düşman haline geldi. Niye kavga ediyoruz? Birbirimizi dinlesek, kavga etmeden konuşsak ne olur?”

KUMPASLA SEÇİME GİRMESİ ENGELLENDİ

Demokrasimizi güçlendirmek zorundayız. Mersin’de bir belediye başkanı vardı, görevinin başında. Ne yapıldı? Ona karşı bir kumpas yapıldı ve seçime girmesi engellendi. Kim tarafından? Satın alınan siyasetçiler tarafından. Ahlaki mi bu? Hayır. Rakip olmak ayrı bir şey, ahlaklı olmak ayrı bir şey. Siz bir kişinin siyasete girmemesi için kumpas kurarsanız bu doğru değil, demokratik değil. Biz aynı partiye seçime girsinler diye 15 milletvekili verdik. Demokrasi hepimiz için gerekli. Benim belki düşündüğüm yanlış, onların doğru olabilir. Akıl akıldan üstündür. Siz bunları bırakıyorsunuz, kumpasla iktidar olmanın yolunu arıyorsunuz. Ahlaki mi bu? ‘Bu ahlaki’ diyorsanız, gidin oy verin. Demokratik standartlara uymaz diyorsanız sandığa gömeceksiniz.

BAKMADAN GEÇME!