Katili beklerken terörist yosun geldi

Bilim adamları, katil yosun olarak bilinen ‘‘Caulerpa Texifolia’’nın Batı Akdeniz'den gelmesini beklerken, güneyden aynı türden bir başka yosun, Türkiye kıyılarına ulaştı. Uzmanlar, bu yosun türünün işgalci ve tahripçi özellikleri dolayısıyla ‘‘terörist’’ olarak nitelenebileceğini söylediler.

Balıkadamlar Spor Kulübü Bilimsel Dalış ve Deniz Kirliliği Araştırma Sorumlusu Dr. Mustafa Tolay, ‘‘terörist yosun’’un Antalya Kemer, Mersin Akkuyu ve Gökova'nın Mersincik Adası ile Bodrum'da tespit edildiğini bildirdi. Kızıldeniz'de Süveyş Kanalı'nın açılmasından sonra, tropik kökenli birçok canlının Doğu Akdeniz'de görülmeye başlandığına işaret eden Mustafa Tolay, şu bilgiyi verdi:

‘‘Bu tür canlılara ‘lesepsiyen göçmenler' adı verilmektedir. Daha önce, Dokuz Eylül Üniversitesi Deniz Bilimleri ve Teknolojisi Enstitüsü öğretim üyesi Prof. Dr. Şükran Cirik tarafından Mersin ve Antalya'da çok az sayıda tespit edilen yosunun, Gökova'da büyük hızla yayıldığı ortaya çıktı. Terörist yosunun, Kızıldeniz üzerinden Süveyş Kanalı vasıtasıyla Doğu Akdeniz'de İsrail ve Suriye kıyılarına yayıldığı, buralardan da Türkiye kıyılarına ulaştığı tahmin ediliyor.’’

Havaların ısınmasıyla Türkiye sahillerine ulaşması beklenen ‘‘katil yosun’’u aramak üzere yapılan dalışlarda, ‘‘katilin kardeşi’’ olarak nitelenen türe rastladıklarını anlatan Tolay, sözlerini şöyle sürdürdü:

‘‘Katil yosunu aramak üzere yapılan bilimsel amaçlı gözlem dalışları (SCUBA) sırasında, Caulerpa Racemosa türü bulundu ve gözlemlendi. Gökova'nın Mersincik Adası ve Bodrum'un Aspat (Kara Abidin) bölgesi dip kısımlarında, kumul ve kayalık bölgelerde çoğalma eğilimindedir.’’

Caulerpa racemosa türü yosunun, dip yapısını istila ettiğini ve kaya oyuklarının girişlerini yavaş yavaş kapattığını belirten Tolay, ‘‘Yosunun, süngerlerin üzerlerini kapladığı gözlemlenmektedir. Bu süngerlerin bir süre sonra yaşamayacağı düşünülmektedir’’ dedi. Tolay, bu yosun türünün çevredeki canlıların beslenmesi ve barınmasını sağlayan Akdeniz’in en önemli bitkisel canlı topluluklarını oluşturan erişte otu gibi deniz çayırlarının gelişimini sınırlayıp yok ettiğine dikkati çekti. Yosunun biyolojik çeşitliliği ortadan kaldırdığını kaydeden Tolay, ‘‘Ayrıca çevresindeki balıklar ve bitkisel canlılar için besin ve barınak oluşturan sualtı çayırlarını bozup yok etmekte ve geceleri aşırı oksijen tüketmektedirler’’ diye konuştu.