‘Kasada çok miktarda altını görünce şoke olduk’
Güncelleme Tarihi:
ESKİŞEHİR, (DHA)
Oluşturulma Tarihi: Ağustos 29, 2008 14:44
ESKİŞEHİR'de, tuhafiyeci dükkanının duvarını delip bitişiğindeki kuyumcunun kasasını oksijen kaynağı ile açıp içerisinden 67 kilo 640 gram altın çalan 4 kişinin yargılanmasına başlanıldı. Tutuklu sanıklar, “Kuyumcu kasasında bu kadar çok altını görünce şoke olduk. Hiç bu kadar fazla miktarda altınla karşılaşacağımızı tahmin etmiyorduk” dedi.
Muammer Celen'e ait ‘Şakir Tuhafiye’ adlı tek katlı işyerinin çatısından içeriye giren 43 yaşındaki Caner Türkcan ile 41 yaşındaki Mehmet Birgül, balyozla tuğla duvarı delerek bitişikteki Ahmet Ercan'a ait ‘Ercan Kardeşler’ adlı kuyumcu dükkanının çelik kasasını oksijen kaynağı ile açıp yaklaşık 3 milyon YTL değerindeki 67 kilo 640 gram altını çalmışlardı. Caner Türkcan ve Mehmet Birgül ile olaya karıştıkları öne sürülen 45 yaşındaki Ali Rıza Tezcan ve 38 yaşındaki Metin Birgül bir ay sonra polis tarafından yakalanmıştı.
Çıkarıldıkları mahkemece tutuklanan sanıklardan 30 kilo 678 gram altın, 7 bin 373 YTL, 450 Euro, 300 Dolar, sahte olduğu bildirilen 14 bin 500 Euro'luk banknot, kuru sıkıdan gerçeğe dönüştürülen 4 tabanca, 66 mermi ile 2005 model Toyota Corolla marka otomobil ele geçilmişti. Sanıklar tutuklandıktan yaklaşık 20 gün sonra da jandarma ekiplerinin Rize'de yaptığı yaptığı aramada sanıklarıdan Mehmet ve Metin Birgül adlı kardeşlerin evlerinin yakınında toprağa gömdükleri 30 kilo altın daha ele geçirilmişti. 7 kiloya yakın altın ise bulunamamıştı.
Hırsızlık suçundan 7'şer yıla kadar hapis cezaları istenen tutuklu sanıklar Caner Türkcan, Mehmet Birgül, kardeşi Metin Birgül ve Ali Rıza Tezcan'ın yargılanmalarına bugün Eskişehir 1'inci Asliye Ceza Mahkemesi'nde başlanıldı.
Duruşmada ifade veren sanıklardan Caner Türkcan, kendisinin İstanbul'da iş makinaları alım- satım işiyle uğraştığını, gazetede hurda bir kazan ilanı gördüğünü, bu kazanı satın almak için Mehmet Birgül ile birlikte Eskişehir'e geldiklerini söyledi. Hurda kazanı satan kişiyle anlaşamadıklarını anlatan Caner Türkcan, “Daha sonra çarşıda gezerken kuyumcuları gördük. Paraya ihtiyacım olduğu için kuyumcadan altın çalmaya karar verdik” dedi.
KASA AÇILDIĞINDA ŞOKE OLDUK
Hırsızlığı Mehmet Birgül ile birlikte gerçekleştirdiklerini söyleyen Caner Türkcan, kuyumcunun arka sokağında kiralık bir dükkan olduğunu, saat 21.00 sıralarında kapısı açık olan bu dükkandan içiri girip içeriden çatıya çıkarak yandaki tuhafiyeci dükkanına geçtiklerini anlattı. Türkcan, “Tuhafiyeci dükkanın duvarını delip kuyumcunun çelik kasasını kaynak makinesiyle kesip açtık. Kasa açıldığında şoke olduk. Hiç bu kadar fazla miktarda altınla karşılaşacağımızı tahmin etmiyorduk. Altınları 2 çantaya koyup çıktık. Daha sonra Mehmet, Ankara'da oturan kardeşi Metin'e bir araç kiralayıp Eskişehir'e gelmesini istedi. Metin'in bu işten haberi yoktu. Ankara'ya gittiğimizde altın çantasının birini Mehmet'e bıraktım diğerinini de ben aldım. Daha sonra İstanbul'a altınları bir kuyumcuda eritmek için götürdüğümde polise yakalandım. Pişmanım, tahliyemi istiyorum” diye konuştu.
Sanık Mehmet Birgül de kendisinin elektrik tesisat işiyle uğraştığını Caner Türkcan ile arkadaş olduklarını, Caner’in hurda kazan satın almak istediğini, birlikte Eskişehir'e geldiklerini söyledi. Mehmet Birgül, “Caner hurda kazanı satın alma konusunda anlaşamadı. Birlikte çarşıya geldik. Soyduğumuz kuyumcuyu gördük. Bu kuyumcuyu soymaya karar verdik. Daha sonra Caner ile birlikte kuyumcuyu soyduk. Kandeşim Metin’in bu olayla ilgisi yoktur. Caner ile altınları bölüştük. Bana kalan altınları 5’e ayırıp Rize’de evimizin yakınındaki arazide ayrı ayrı yerlere gömdüm. Daha sonra da kardeşim Metin'e sakladığım altınlardan 2 yeri gösterip ‘Bana birşey olursa bu altınları kullanırsın’ diyerek altınları alacağım karşılığında birinden aldığımı söyledmi” dedi.
Diğer sanıklardan Metin Birgül kendisinin kuyumcu soygunu ile bir ilgisinin olmadığını söyledi. Ali Rıza Tezcan da Caner Türkcan'ın İstanbul'a gelerek 10 kilo altın bozdurmak istediğini, kendisinin de Caner'i kapalı çarşıda bir kuyumcula tanıştırdığını, altınların çalıntı olduğunu bilmediğini öne sürdü.
Eskişehir 1'inci Asliye Ceza Mahkemesi heyeti 4 sanığın tutukluk hallerinin devamına karar vererek tanıkların dinlenmesi için duruşmayı ileriki bir tarihe erteledi.
Çıkarıldıkları mahkemece tutuklanan sanıklardan 30 kilo 678 gram altın, 7 bin 373 YTL, 450 Euro, 300 Dolar, sahte olduğu bildirilen 14 bin 500 Euro'luk banknot, kuru sıkıdan gerçeğe dönüştürülen 4 tabanca, 66 mermi ile 2005 model Toyota Corolla marka otomobil ele geçilmişti. Sanıklar tutuklandıktan yaklaşık 20 gün sonra da jandarma ekiplerinin Rize'de yaptığı yaptığı aramada sanıklarıdan Mehmet ve Metin Birgül adlı kardeşlerin evlerinin yakınında toprağa gömdükleri 30 kilo altın daha ele geçirilmişti. 7 kiloya yakın altın ise bulunamamıştı.
Hırsızlık suçundan 7'şer yıla kadar hapis cezaları istenen tutuklu sanıklar Caner Türkcan, Mehmet Birgül, kardeşi Metin Birgül ve Ali Rıza Tezcan'ın yargılanmalarına bugün Eskişehir 1'inci Asliye Ceza Mahkemesi'nde başlanıldı.
Duruşmada ifade veren sanıklardan Caner Türkcan, kendisinin İstanbul'da iş makinaları alım- satım işiyle uğraştığını, gazetede hurda bir kazan ilanı gördüğünü, bu kazanı satın almak için Mehmet Birgül ile birlikte Eskişehir'e geldiklerini söyledi. Hurda kazanı satan kişiyle anlaşamadıklarını anlatan Caner Türkcan, “Daha sonra çarşıda gezerken kuyumcuları gördük. Paraya ihtiyacım olduğu için kuyumcadan altın çalmaya karar verdik” dedi.
KASA AÇILDIĞINDA ŞOKE OLDUK
Hırsızlığı Mehmet Birgül ile birlikte gerçekleştirdiklerini söyleyen Caner Türkcan, kuyumcunun arka sokağında kiralık bir dükkan olduğunu, saat 21.00 sıralarında kapısı açık olan bu dükkandan içiri girip içeriden çatıya çıkarak yandaki tuhafiyeci dükkanına geçtiklerini anlattı. Türkcan, “Tuhafiyeci dükkanın duvarını delip kuyumcunun çelik kasasını kaynak makinesiyle kesip açtık. Kasa açıldığında şoke olduk. Hiç bu kadar fazla miktarda altınla karşılaşacağımızı tahmin etmiyorduk. Altınları 2 çantaya koyup çıktık. Daha sonra Mehmet, Ankara'da oturan kardeşi Metin'e bir araç kiralayıp Eskişehir'e gelmesini istedi. Metin'in bu işten haberi yoktu. Ankara'ya gittiğimizde altın çantasının birini Mehmet'e bıraktım diğerinini de ben aldım. Daha sonra İstanbul'a altınları bir kuyumcuda eritmek için götürdüğümde polise yakalandım. Pişmanım, tahliyemi istiyorum” diye konuştu.
Sanık Mehmet Birgül de kendisinin elektrik tesisat işiyle uğraştığını Caner Türkcan ile arkadaş olduklarını, Caner’in hurda kazan satın almak istediğini, birlikte Eskişehir'e geldiklerini söyledi. Mehmet Birgül, “Caner hurda kazanı satın alma konusunda anlaşamadı. Birlikte çarşıya geldik. Soyduğumuz kuyumcuyu gördük. Bu kuyumcuyu soymaya karar verdik. Daha sonra Caner ile birlikte kuyumcuyu soyduk. Kandeşim Metin’in bu olayla ilgisi yoktur. Caner ile altınları bölüştük. Bana kalan altınları 5’e ayırıp Rize’de evimizin yakınındaki arazide ayrı ayrı yerlere gömdüm. Daha sonra da kardeşim Metin'e sakladığım altınlardan 2 yeri gösterip ‘Bana birşey olursa bu altınları kullanırsın’ diyerek altınları alacağım karşılığında birinden aldığımı söyledmi” dedi.
Diğer sanıklardan Metin Birgül kendisinin kuyumcu soygunu ile bir ilgisinin olmadığını söyledi. Ali Rıza Tezcan da Caner Türkcan'ın İstanbul'a gelerek 10 kilo altın bozdurmak istediğini, kendisinin de Caner'i kapalı çarşıda bir kuyumcula tanıştırdığını, altınların çalıntı olduğunu bilmediğini öne sürdü.
Eskişehir 1'inci Asliye Ceza Mahkemesi heyeti 4 sanığın tutukluk hallerinin devamına karar vererek tanıkların dinlenmesi için duruşmayı ileriki bir tarihe erteledi.