Karen Fogg: Kıbrıs, AB için hala öncelikli
Güncelleme Tarihi:
Oluşturulma Tarihi: Aralık 06, 2000 00:00
AB Komisyonu'nun Türkiye Temsilcisi Büyükelçi Karen Fogg, Kıbrıs konusunun Katılım Ortaklığı Belgesi'nde (KOB) ''geliştirilmiş siyasi diyalog'' başlığı altında yer almasının, bu konunun AB için öncelikli olduğu gerçeğini değiştirmeyeceğini söyledi.
Fogg, Orta Doğu Teknik Üniversitesi'nde (ODTÜ) ''Avrupa Birliği Genişleme Süreci ve Türkiye'' başlıklı bir konferans verdi. Fogg, ''Konu, AB için hala önceliğini koruyor'' dedi. Fogg, Kıbrıs sorununa çözüm bulunmasının AB için önemli olduğunun altını çizerek, Kıbrıs Rum yönetimiyle adaylığa ilişkin görüşmelerin en geç iki yıl içinde sona ereceğini ve bugün olmasa bile, iki yıl sonra AB'nin yine zor kararlarla karşı karşıya kalacağını kaydetti. Fogg, Kıbrıs Rum yönetimi için hazırlanan KOB'da da Kıbrıs sorununa ilişkin ifadelerin yer aldığını belirtti.
Türkiye'nin AB'ye resmen aday olduğunu ve AB ile Türkiye arasında daha yoğun siyasi diyalog olması gerektiğini ifade eden Fogg, bu sayede hem iki taraf arasındaki güvenin artacağını, hem de Türkiye'nin Kıbrıs dahil her konuya ait görüşlerini daha rahat dile getirebileceğini söyledi.
AB Türkiye'yi bilmiyor
Fogg, AB kamuoyunun, Türkiye'deki değişimleri yeterince bilmediğini belirtti. Fogg, bir soru üzerine, AP'nin attığı her adımın Türkiye tarafından çok ciddiye alındığını belirterek, AP'de farklı görüşlere sahip milletvekillerinin bir arada olduğunu hatırlattı. Fogg, Türkiye'nin kendini daha iyi anlatabilmek ve tanıtabilmek için daha etkin lobicilik yapması gerektiğini de söyledi.
Fogg, ''Türkiye'nin üyeliği AB'ye ne kazandırır?'' sorusu üzerine,Türkiye'nin katılımıyla AB'nin, ekonomik dinamizm, siyasi istikrar ve kültürel zenginlik kazanacağını söyledi. ''Türkiye, inanılmaz kültürel zenginliğe sahip. Türkiye'nin üyeliğinin, Avrupa'ya yeni bir boyut getireceğine inanıyorum'' diyen Fogg, ''Türkiye, KOB'da yer alan bazı konuları Ulusal Programında yok sayarsa ne olur?'' sorusuna ise şu yanıtı verdi:
''KOB, Türkiye-AB siyasi diyaloğunun bir parçasıdır. Hiçbir ülkenin, böyle bir belgeye tamamen karşı olduğunu söylemesi mümkün değildir. Bazı konuları yok sayma yoluna gidilebilir. Böyle bir durumda, AB yok sayılan konulara değerlendirme raporlarında daha sık yer verir. Bir ülke beklenen noktadan geriye giderse, komisyon tek yaptırım konusu olan mali işbirliğini askıya alabilir, ancak böyle birdurumla AB daha önce hiç karşılaşmadı ve mali işbirliğinin askıya alınması yaptırım olarak daha önce kullanılmadı.''
Fogg, Orta Doğu Teknik Üniversitesi'nde (ODTÜ) ''Avrupa Birliği Genişleme Süreci ve Türkiye'' başlıklı bir konferans verdi. Fogg, ''Konu, AB için hala önceliğini koruyor'' dedi. Fogg, Kıbrıs sorununa çözüm bulunmasının AB için önemli olduğunun altını çizerek, Kıbrıs Rum yönetimiyle adaylığa ilişkin görüşmelerin en geç iki yıl içinde sona ereceğini ve bugün olmasa bile, iki yıl sonra AB'nin yine zor kararlarla karşı karşıya kalacağını kaydetti. Fogg, Kıbrıs Rum yönetimi için hazırlanan KOB'da da Kıbrıs sorununa ilişkin ifadelerin yer aldığını belirtti.
Türkiye'nin AB'ye resmen aday olduğunu ve AB ile Türkiye arasında daha yoğun siyasi diyalog olması gerektiğini ifade eden Fogg, bu sayede hem iki taraf arasındaki güvenin artacağını, hem de Türkiye'nin Kıbrıs dahil her konuya ait görüşlerini daha rahat dile getirebileceğini söyledi.
AB Türkiye'yi bilmiyor
Fogg, AB kamuoyunun, Türkiye'deki değişimleri yeterince bilmediğini belirtti. Fogg, bir soru üzerine, AP'nin attığı her adımın Türkiye tarafından çok ciddiye alındığını belirterek, AP'de farklı görüşlere sahip milletvekillerinin bir arada olduğunu hatırlattı. Fogg, Türkiye'nin kendini daha iyi anlatabilmek ve tanıtabilmek için daha etkin lobicilik yapması gerektiğini de söyledi.
Fogg, ''Türkiye'nin üyeliği AB'ye ne kazandırır?'' sorusu üzerine,Türkiye'nin katılımıyla AB'nin, ekonomik dinamizm, siyasi istikrar ve kültürel zenginlik kazanacağını söyledi. ''Türkiye, inanılmaz kültürel zenginliğe sahip. Türkiye'nin üyeliğinin, Avrupa'ya yeni bir boyut getireceğine inanıyorum'' diyen Fogg, ''Türkiye, KOB'da yer alan bazı konuları Ulusal Programında yok sayarsa ne olur?'' sorusuna ise şu yanıtı verdi:
''KOB, Türkiye-AB siyasi diyaloğunun bir parçasıdır. Hiçbir ülkenin, böyle bir belgeye tamamen karşı olduğunu söylemesi mümkün değildir. Bazı konuları yok sayma yoluna gidilebilir. Böyle bir durumda, AB yok sayılan konulara değerlendirme raporlarında daha sık yer verir. Bir ülke beklenen noktadan geriye giderse, komisyon tek yaptırım konusu olan mali işbirliğini askıya alabilir, ancak böyle birdurumla AB daha önce hiç karşılaşmadı ve mali işbirliğinin askıya alınması yaptırım olarak daha önce kullanılmadı.''