Karayolu kavgası büyüyor

Güncelleme Tarihi:

Karayolu kavgası büyüyor
Oluşturulma Tarihi: Mayıs 16, 2002 00:00

KKTC'de bugünkü değeriyle 23 trilyonluk Dörtyol-Geçitkkale-Girne karayolu ihalesinin iptal kararının uygulanmaması üzerine Üstyapı İnşaat firması sahibi Hüseyin Gündoğdu ile Karayolları Genel Müdürü Dinçer Yiğit arasındaki kavga sürüyor.Bize yığınla mahkeme kararı ile ilgili bir sürü belge gönderen Gündoğdu, Yiğit'in bize yaptığı açıklamaların gerçekdışı olduğunu, bazı mahkeme kararlarını kendine yontarak yorumlamak istediğini söyledi.İhaleden önce bu işin Kolin İnşaat'a %15-20 tenzilatla verileceğini Yiğit'e bildirdiklerini, nitekim iddialarının doğru çıktığını, daha sonra onaylamaması için kendisini uyardıklarını ancak yine gerçekleri görmediğini anlatan Gündoğdu şunları söyledi:‘‘İhaleyi iptal ederse makamının tehlikeye girebileceğini düşünüyordu. Bunun üzerine Ankara 8. İdare Mahkemesi'ne ihalenin iptali davası açtık. Mahkeme bu konuda verdiği kararda ‘‘...öte yandan 22.12.2000 tarihinde yapılan ihale saatinden önce, ihalenin sonucuna ilişkin yazılı olarak yapılan ihbarlardaki iddiaların aynen gerçekleşmesi yapılan ihalede kuşkular oluşmasına yol açtığından bu durum ihale işleminde güdülmesi gereken 'açıklık' ilkesini ihlal eder niteliktedir’’ dedi. Gerekçede ayrıca gerekli rekabetin ve kamu yararının sağlanmadığı ve kuşkular yarattığı ifadesi yer aldı. Bu durumda iddiamızın nasıl asılsız olabildiğini söyleyebiliyor?’’REKABET ENGELLENDİ- Yiğit'in bize sunduğu Danıştay 2. Dairesi ve Ankara C. Savcılığı'nın kararları bir beraat midir?- Hayır tam tersine; 'yargılanmama' kararıdır (bulunduğu makamdan ötürü). Yani aklanmış değildir.- Peki bu durumda ne oldu?- Daha ne olsun; kendini aklamış gibi gösterdiği kararlardan sonra Ankara 8. İdare Mahkemesi'nin kararı ile ihaledeki kuşkular ortaya konulmuş, yapılan uyarıların dikkate alınmadığı ortaya çıkmıştır. Ve ihale iptal edilmiştir. Bir yolsuzluk olmasaydı ihale iptal edilir miydi? 'İhalede rekabetin engellendiği, kamu yararının sağlanmadığı, yapılan şikáyetin dikkate alınmadığı' yargı kararı ile tescil edilmesine ve devleti asgari 6.5 trilyon gerçek zarara uğratmasına rağmen bu kişinin halen nasıl bu görevde kalabildiğidir. Burada 'Vurgun Operasyonu'ndan tutuklu bulunan Sedat Aban'ın 'Karayolları ve İller Bankası Genel Müdürlerinin koruyucu melekleri var' sözünü unutmamak gerekiyor. İller Bankası ve Yapı İşleri Müdürleri gitti; Yiğit ise hálá görevde... - Bu durumda Bayındırlık Bakanı Akcan ne yapacak?AKCAN İZİN VERMEDİ- İlk önce Dinçer'in sizi uyuttuğunu bilin. Açıklamasında Danıştay 10. Dairesi'nin yürütmeyi durdurma talebinin ret kararının 8.4.2002'de Karayolları'na tebliğ edildiğini beyan etti. Gecikmiş olduğu 30 günlük süreyi kamufle etmek istedi. Ancak bu karar 2.3.2002'de tebliğ olunmuştu. Bir genel müdüre bu yakışır mı? Sayın Akcan'a gelince... Adalet Bakanlığı'na 7.5.2002 tarihinde gönderdiği yazıda; Yiğit'i koruyarak savcılığa yaptığımız şikáyetlere rağmen Kolin'in Kıbrıs'taki işi sürdürmediğini belirterek, yargılama iznini vermedi. Kıbrıs noterliğinin tespitlerini görmezlikten geldi.Dinçer ve Gündoğdu arasındaki hukuk savaşı bitmeyecek gibi görünüyor.Üç konu üç yanıtÜSTYAPI firmasının sahibi Hüseyin Gündoğdu, Karayolları Genel Müdürü'nün açıklamasında yer alan üç konu hakkında da şöyle konuştu:- Yiğit, firmamız hakkında Ankara-Polatlı yolunu kötü yaptığımıza dair suçlamalarda bulunup 'kapasitesi yetersiz' diyor. Örnek bir yol olduğu konusunda iddialıyım. Bize diğer kamu kuruluşlarınca iş verilmediğini öne sürüyor. Biz ise ihalelere katıldığımızı ya da idare ile devir sözleşmesi imzaladığımızı yargıda tespit ettirince iddiaları itibarsız kaldı. Bu yoldaki açıklamasıyla da sizi yanıltmak istedi.- DLH'nın Ercan Havaalanı onarım işi ihalesine davet edilmediğimizi iddia ederek, firmamızı küçük düşürmeye çalışıyor. Kendi hatamızdan doğan basit bir belge eksikliği yüzünden yeterlik alamadığımızı DLH'ya sorabilir. 1.2 trilyonluk gibi küçük bir işe Üstyapı firmasının yeterlilik alamaması inandırıcı mıdır Dinçer Bey... Kendisi bize karşı husumet içindedir.- Aydın-Denizli otoyol ihalesinde, kredi niyet mektubunun CSFB bankasının bilgisi dahilinde hazırlanmadığı suçlamasına gelince... Bu karalama kampanyasının bir ayağıdır; böyle bir mektup var mıdır? Varsa niye ortaya çıkartıp gereğini yapmıyorlar? Yiğit hakkımızda Aydın-Denizli otoyolu ile ilgili ithamlarda -yargıda görüşeceğiz- bulunurken, 4.1.2001 tarihinde 234 milyon dolarlık bu ihalenin Bayındır İnşaat'tan devir almamızı bizi yeterli görerek izin veren ve sözleşmeyi imzalayan kendisi değil midir?Sayın Bayer biliniz ki, Dinçer bazı konularda sizi yanıltıyor. Fatih Altaylı'ya otoyol ve köprü zamlarını yargı iptal ederken, bu nihai karar değildir diyor. Nihai kararı bekliyorum Anzaklar kadar duyarlı olalımTÜRK ulusuna bir vatan kazandıran ve büyük bir komutanı tarihe mal eden Çanakkale Savaşları'nın geçtiği bölgeye karşı ulusça duyarsız kalınması çok üzücü. Her 18 Mart'ta devlet tarafından görkemli törenler yapılıyor, Çanakkale Savaşları'nda can veren kahramanlar saygıyla anılıyor ama Gelibolu Yarımadası'ndaki bu törenlerde ülke insanını pek fazla görmek mümkün değil...TÜRSAB Başkanı Başaran Ulusoy, 81 ilin gençlerinin her 18 Mart'ta Çanakkale'de toplanmalarını ve Gelibolu Yarımadası'nda düzenlenen anma törenlerine katılmalarını öneriyor. Finansmanın da büyük firmalar tarafından karşılanacağını söylüyor.Yalnızca 18 Mart'ta değil her zaman ve her yerde Çanakkale Savaşları'nda can veren isimsiz kahramanları saygıyla anmakta kusur etmemeliyiz.Turhan Narler-ÇANAKKALE
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!