Karakolu restore ettiler
Güncelleme Tarihi:
Kocamustafa Pasa Karakolu, acilisi II. Mahmud tarafindan yapilmis tarihi bir bina. Insaat kalfasi Izzet Aksu ve oglu Mimar Coskun Aksu, binayi yillar suren bir calismayla restore ettiler.
Gecen yuzyilin ilk yarisinda Yeniceri gelenegini surduren zabitanin eline dusenlerin akibetinin ne olacagi belirsizdi. Karakollar eski dehlizlerde, zindan ve sarniclarin icinde kurulmus oldugundan, buralara dusenlerin sonu karanlikti. Kayit sistemi yoktu ve iskence alip yurumustu.
Reformcu II. Mahmud modern karakollarin kurulmasi icin ferman yayinladi. Sehrin cesitli yerlerinde, bugun 32'si ayakta kalan 60 yeni karakol kurdurdu. Ahsap ve kagir olarak insa edilen bu yapilarin tamami birer sanat eseri gibiydi. Kayit sistemini zorunlu hale getirdi, kayiplar ortadan kalkti. Karakollarin kapilarina egitimden gecmis zabitalar yerlestirdi.
Sultan Mahmud'un kapisinda apoletleri sirmali polislerin bekledigi karakollarina ne oldu dersiniz?
Bir kismi devletin elinde kalarak Cumhuriyet doneminde de ayni islevi gordu, digerleri ise harac mezat satildi.
Samatyali kalfa
Izzet Aksu, bir insaat kalfasi. 1954'ten beri Istanbul'un her yaninda mala sallamis cok eski bir usta. Uc cocugunu, insaat iskelelerinin uzerinde, catilarin zirvesinde, bacalarin arasinda gecen yorgun bir hayatin icinde buyutmus. Hepsini okutmus, oglu Coskun'un mimar olmasini istemis. ‘‘Mimar olur, masa basina gecer, o cizer, ben yaparim’’ diye dusunmus. Dilekleri kabul olmus ve Coskun Aksu Mimarlik Fakultesi'ni bitirmis.
Ailesinin basini sokacak bir evi varmis ama Izzet Bey’in akli fikri kaybolup giden tarihi yapilardaymis. Bunlardan birini alip, kendi elleriyle kurtarmak onarimdan gecirip yasatmak hayali gun gun icinde buyumeyi surdurmus.
Sonunda, biriktirdigi uc-bes kurusla, omrunun buyuk bir bolumunu gecirdigi Samatya'daki essiz guzellikteki tarihi yapilardan birini satin almis. Yanginlara, firtinalara karsi 170 yildir direnen bu eser, Kocamustafa Pasa Caddesi uzerindeki tarihi karakol binasiymis. Sultan Mahmud'un acilis takdimini bizzat yaptigi bu eser, bir imparatorla, bir insaat kalfasinin kaderini birlestirmis.
Izzet Beyin oglu Coskun, babasiyla birlikte isi ustlenmis. Mimar Coskun Aksu, arsiv ve kutuphanelerin tozlu raflari arasinda gunlerce kaybolduktan sonra bir gun elinde bir fotograf, heyecan icinde babasinin yanina gelmis ve ‘‘sonunda buldum’’ demis.
Eser ortaya cikiyor
Getirdigi kartta, eski karakol binasinin gecen yuzyilin sonlarinda cekilmis bir fotografi bulunuyormus. Gecmis masanin basina ve arkadasi Mimar Nuri Coskun'la birlikte, aylarca suren titiz bir calisma sonrasinda bir rolove ve restorasyon projesi hazirlamis. Proje, Anitlar Kurulu'nun koridorlarinda tam bir bucuk sene dolastiktan sonra Aksu ailesinin eline gelmis.
Izzet Bey, gunler boyu marangozun, sivacinin, mermercinin, olukcunun, fayanscinin basinda beklemis. Baba-ogul ellerinde keser, kerpeten, kazma, kurek iscilerle birlikte calismis ve binanin ustunden inen son iskele kalasi, beklenen sonu mujdelemis.
Ortaya, nakis nakis islenmis, her santiminde alin teri ve goz nurunun bulundugu, icinde yenilikci Sultan Mahmud'un ruhunun dolastigi bir eser cikmis.
Simdi biri gelse, burayi kiralasa, bir kultur merkezi ya da sanat galerisi yapsa, burasi II. Mahmud'a, Samatya'nin gorkemli tarihine yarassa diye bekliyorlar.