Karadeniz kurtarma harekátı

Yıllardır kıyısı bulunan ülkeler ve kentler tarafından atıklarla kirletilen Karadeniz'i kurtarmak amacıyla oluşturulan Karadeniz Çevre Birliği (KARÇEV), Çevre Bakanı Fevzi Aytekin'in başkanlığında Trabzon'da düzenlenen imza töreniyle resmileşti. İmza törenine 14 ilin valisi ile 10 ilin belediye başkanı katıldı.

İmza törenine Amasya, Artvin, Bartın, Bayburt, Çorum, Düzce, Giresun, Karabük, Kastamonu, Trabzon, Ordu, Samsun, Sinop ve Zonguldak illerinin valileri ile belediye başkanları katıldı. Geçtiğimiz cuma günü Çevre Bakanı Fevzi Aytekin'in başkanlığında imzalanan, ‘Karadeniz Bölgesi Tehlikeli Atık Yönetimi Bölgesel İşbirliği Tüzüğü’ne göre, Karadeniz'deki tehlikeli, tıbbi ve özel nitelikli atıkların oluşumları kaynağında azaltılacak. Bölgesel işbirliği sağlanarak tesisler kurulacak ve denize dökülen çöplerin önlenmesi için projeler üretilecek. Çevre Bakanı Fevzi Aytekin, bu birlik sayesinde Karadeniz'i kurtaracaklarını belirterek, şunları anlattı: ‘‘Atıkların bertaraf edilmesi amacıyla Batı, Orta ve Doğu Karadeniz Bölgeleri'nde tesisler kuracağız.’’ Karadeniz'in kıyısında çöplerin gelişi güzel depolandığını da vurgulayan Aytekin, ‘‘Türkiye'de yılda 10 milyon ton civarındaki tehlikeli atıklar, için önlem almazsak ülkenin bütçesi bu rezaleti kurtarmaya yetmez’ dedi.

Kar yüzünden Sümela'ya çıkamadı

Çevre Bakanı Fevzi Aytekin, Sümela Manastırı'na kar nedeniyle çıkamadı. Milli Park sınırları içinde bulunan ve kar nedeniyle ayrı bir güzelliğe bürünen Altındere Vadisi'nde fotoğraf çektiren Aytekin, ‘‘Sümela'ya çıkmak istedim ama olmadı. Bununla yetinelim bari’’ dedi. Vali Adil Yazar, manastıra çıkamayan Aytekin'e, üzerinde Sümela işlemesi bulunan bir maket hediye etti.

Fırtına'ya santral kurulmamalı

Bir gazetecinin, ‘‘Fırtına Vadisi'ne kurulacak olan santralın ÇED raporunu siz olsaydınız onaylar mıydınız?' sorusu üzerine Çevre Bakanı Fevzi Aytekin, şunları söyledi:

‘‘Ben böyle eşşiz güzelliğe sahip olan doğanın içine santral kurulmasına karşıyım. Burada eşşiz canlı ve bitki türleri yaşıyor. Eğer bu vadiye yapılacak olan santral projesinin ÇED'i benim önüme gelseydi daha hassas davranır, belki de imzalamayabilirdim. Bu tür yerlere yapılacak olan santral projeleri çok dikkatli incelenmesi gerekir. Doğanın tahrip edilmesi bizim tarzımız olmamalı. Ben Bakan olunca ÇED yönetmeliğine ek maddeler getirdim. ÇED'i A ve B sınıfı olarak ikiye ayırdım. Artık öyle kolay kolay ÇED onayı kimse alamıyor.’’